Ahlakın Evrimi: Zorunluluktan Erdeme Sosyal ve Psikolojik Bir Yolculuk
"İnsanlık tarihinin ve toplumsal varoluşun temel taşı olan ahlak, yalnızca dışsal yasalarla belirlenen bir normlar silsilesi değil; bireyin iç dünyası ile toplumsal gerçeklik arasında kurulan en güçlü köprüdür. Ahlak felsefesinin (etik) temel sorularından yola çıkan bu özlü notlar; laik, özgür ve etik bir eğitimin, toplumsal barışın yegâne güvencesi olan yüksek ahlak bilincini inşa etmedeki hayati rolünü gözler önüne sermektedir."
AHLAK VE AHLAKIN PSİKO-SOSYOLOJİK BAZI TEMEL NİTELIKLERİ ÜZERİNE ÖZLÜ NOTLAR.
A- Ahlak Nedir?
Ahlak, bireylerin toplum içindeki niyetlerini, eylemlerini, ilişkilerini "iyi-kötü" , "doğru- yanlış" ...ya da hak, hakikat ve adalet eksenlerinde düzenleyen değerler ve normlar sistemine verilen isimdir.
* Psikolojik botuyla ahlak, insanın vicdanı, bilinci ve içsel motivasyonu ile ilgilidir.
*Sosyolojik boyutuyla ahlak, toplumun birlikteliğini, güven ortamı içinde kalmasını, insanların karşılıklı sorumluklarını ve sosyal düzen içinde yaşamasını sağlar.
* Sonuç olarak ahlak, hem bireyler arasında ve hem de bireylerle toplum arasında bir köprü ve barışçı ve sürdürülebilir bir sosyal ilişkiler bağı kurulmasına katkı sağlar.
B- Ahlak Felsefesi (Etik) Nedir?
Ahlak felsefesi ya da etik, aşağıdaki sorular ve benzerlerine yanıt aramak için yürütülen kuramsal bir düşünme ve akıl yürütme alanıdır.
- Doğru eylem ya da doğru davranış nedir?
- İyi insan ne demektir, iyi insanın nitelikleri nelerdir?
- Bireyler kendi eylemleri ya da kendi tutum ve davranışlarından ne kadar sorumludur?
- Toplum içinde var olan etik normlar, ne kadar evrensel ya da ne oranda bağlamsal ve yereldir.
-.....
Etik felsefe hem bireylerin içselleştirip kullanageldiği değerleri ve hem de toplum içindeki normları ve kuralları inceler. Bu nedenle de, insanın doğası, psikolojisi, sosyolojisi ve siyaset teorisi ile kesişme içine girer.
C- Ahlakın Üç Temel Boyutu Nelerdir?
Ahlak, bireylere ve topluma dışardan zorla empoze edilen bir zorunluluk; sağduyusu ve vicdanı ile içselleştirdiği bir bir sorumluluk ve bireylerin düzgün karakter, iyi niyet hümanist davranışlarından doğan bir erdemlilik olmak üzere üç boyutta ele alınabilir. Şimdi her üç durumu da kısaca açıklamaya çalışalım.
1.Zorunluluk Ahlakı Nedir?
Zorunluluk anlayışına göre, ahlak insanlara dışardan empoze edilir. Gelenekler, töreler, yasalar, inançlar, dinler...gibi dışsal buyruklar insanlara ahlaki empoze eder. Bireyler bunları kabul etmeye zorlanır. Empoze etmenin de, olumlu ya da olumsuz değişik yaptırım yöntemleri vardır.
* Psikolojik bağlamda, zorunlu ahlak ceza ve ödül üzerine şekillenir. Ceza ve ödül üzerine şekillenen ahlakta bireysel sağduyu ve vicdan yeterince gelişmemiştir. Kişiyi ahlaklı olmaya iten temel etken ya ceza korkusu ya da ödüle kavuşmaktır. Ahlak kurallarına uyan ödüllendirilir. Ahlakın nedeni, niçini sorgulanmaz. Bireylerin ahlak kuralları ve normlarına itaat etmesi yeterli sayılır.
* Sosyolojik açıdan, zorunlu ahlak anlayışından beklenen görevler ise; toplumsal düzenin ve barışın devamlılığını sağlamak, bireylerin topluma uyumunu güvence altına almak, toplumsal kaosu ortadan kaldırmak...ve benzeri disiplin sağlama anlamına gelir.
a- Zorunluluk ahlakının güçlü yönleri şunlardır.
Zorunluluk ahlakı toplumsal düzenin sigortasıdır. Bireylere, toplumsal düzeni korumanın minimum kurallarını kabul ettirir.
b- Zorunluluk ahlakının zayıf yönleri de şunlardır.
Toplumdaki ahlak, bireylerce henüz yeterince içselleşmediği için insanlar iki yüzlü davranır. Ahlakın amacı ve özü ile, pratikte ortaya çıkan görüntüler arasında çelişkiler ve riya oluşur.
Örneğin, trafik polisi görünce trafik kurallara baylı kalmak, ancak trafik polisi yoksa kırmızı ışıktan geçmek. Toplum içinde eşyasını, örneğin cep telefonunu düşürene telefonu sahibine vermek; tersine eğer kimse görmediyse düşen telefonu kendi mülkiyetine geçirmek...
Zorunlu ahlakın bu boyutu, çağdaş eğitim sistemi, devlet kuralları ve hukuk sistemi açısından da vazgeçilmez dersler ve nitelikler taşır.
2- Sorumluluk Ahlakı Nedir?
Sorumluluk ahlak anlayışında ahlakın bireyler üzerindeki yaptırımı dıştan ( yasalar, dinler, inançlar, töreler...) gelmez. Bireyin içsel farkındalığına, sağduyusuna, vicdanına, sahip olduğu etik değerler sistemine bağlı olarak toplumsal ahlak normlarını bir çıkara ya da cezaya gerek kalmadan kendiliğinden benimser.
*Psikolojik boyutta, sorumluluk ahlakı bireyin akıl, duygudaşlık ( empati), sonuç odaklı iyi niyet ve vicdanın sesi olarak doğar. Bu ahlak türünde kişinin sahip olduğun özgürlükler ile bireysel sorumluluklar arasında tutarlı bir denge vardır. Her türlü özgürlük sorumlulukla birlikte kullanılır.
*Sosyolojik boyutta, sorumluluk ahlakı her türlü toplumsal normların ötesinde; bireyler arası güven, saygı ve sorumluluk bilinci ile birlikte devreye girer. Ödül ve cezadan bağımsızdır. Kendiliğindendir. Bu ahlak türünde toplumsal bilinç ve etik anlayışı yüksektir.
a- Sorumluluk ahlakının güçlü yönleri şunlardır.
Bu ahlak türünde seçimler, korku ve ödüle bağlı olarak değil, salt vicdanla yapılır. Bireylerin ve toplumun hak ve hukukuna saygı gösterilir. Bireysel ve toplumsal çatışmalar büyük oranda ortadan kalkar. Toplumsal barış güvende olur.
b- Sorumluluk ahlakının zayıf yönleri konusunda şunlar söylenebilir. Bir toplumdaki tüm bireyler, eş anlı olarak, aynı yüksek ahlak düzeyine ulaşamaz. Hatta pratikte bu mümkün değildir. Bu nedenle de bazı ahlaki bocalama ve sapmalar olabilir. Kaldı ki, kişi ne kadar iyi eğitilirse eğilsin, insanın iyi duyguları kadar kötü duyguları da vardır. Bu nedenle de bazı ahlaki sapma ve yanlışlar olabilir.
Sonuç olarak, sorumluluk ahlakı; dıştan empoze edilen ödüller ve cezalardan bağımsız olarak, ahlakın, bireyin sorumluluk bilinci ve vicdanında mayalandığı ve sorumlulukla birlikte içselleştiği bir ahlaki tutum ve davranışı temsil eder.
3- Erdem Ahlakı ( Etiği) Nedir?
Erdem ahlakı, bireyin ahlaki zemine oturmuş düzgün bir karakter, bozulmaz iyi niyet ve tamamen her boyutuyla içselleştirmiş olduğu bir ahlak anlayışı içinde kaldığı durumdur. Dıştan empozeler, ödüller ya da yaptırımlardan ve toplumca dayatılan normlardan bağımsızdır. Erdemli ahlaka sahip olan kişi kendi evrensel vicdani ahlakını bizzat kendi çabaları ile yine kendisi inşa etmiş olur. Kişinin düzgün huyu karakteri, davranışları onun erdemini yansıtır.
Erdem ahlakının sorumluluk ahlakından farkı şudur. Sorumluluk ahlakında, birey, ödül ve cezaya gerek kalmadan toplumsal normları kabul eder. Halbuki erdem ahlakında, hiç bir dışsal norma gerek kalmadan, sahip olduğu yüksek insani ve ahlaki bilinç nedeniyle kişi kendi ahlak normunu kendi inşa eder.
* Psikolojik açıdan, erdem ahlakında, kişinin vicdanı, bilinci, iç disiplini, iyi alışkanlıkları... tamamen içselleşmiş ve kökleşmiştir. Her türlü tutum ve davranışları ahlak vitesine takılmıştır. Bu vites değişmez.
* Sosyolojik açıdan, erdem ahlakı ile birlikte, toplumsal güven, dayanışma, barış, huzur, sürdürülebilirlik...en üst noktaya çıkar. Erdemli bireyler toplumsal yaşam kalitesini yukarı çeker.
a- Erdem ahlakının en güçlü yönü, toplumdaki bireyleri niyetleri ile eylemleri arasındaki iyi uyumdur. İnsanlar erdemin ve hakikatin peşinden koştukça toplumun güven, huzur, dayanışma ve kardeşlik bilinçleri artar. Toplum çağdaşlaşır.
b- Erdem ahlakının en zayıf halkası şudur. Bu ahlak türünde her şey insanın sadece iyi niyetine ve erdemine bırakılmış olmasıdır. Otoriter rejimler bu bilinç ve özgürlüğe tahammül edemez, toplumu, hatta her bireyi kendi denetimlerinde tutmak isterler.
Örneğin: Sıfır denetim ve gözetim altında hep en doğu olanı yapmak, herkesle sürekli duygudaş olmak, hep adil davranmak, hiç yalan söylememek, ikiyüzlü olmamak, büyük ve küçük yardım ve dayanışmaları alışkanlık durumuna getirmek.
D- SONUÇ.
Ahlak yalnızca ödül, ceza, hukuk, inanç, yasa, töre.. ve toplumsal baskıdan doğmaz. Gerçek ahlak, bireyin vicdanı, sağ duyusu, bilinci, karakteri ve içselleştirmiş olduğu evrensel insani ve erdemli değerlerden doğar.
Yasalar insana rehberlik eder. Bilinç yol gösteren pusuladır. Erdem ise ulaşılması gereken hedeftir, final amaçtır.
Yukarıda özetlenen üç aşamalı, yani zorunlu, sorumlu ve erdemli ahlak tanımları bireyler, toplumlar ve devlet yöneticileri için final hedefe giden harita ve rota gibidir.
Ayrıca son olarak şunu da vurgulamak büyük önem taşır. Etik erdem ahlakının temeli etik, laik ve özgür eğitimle atılır. Gerçek erdem ahlakı da yine ancak özgür, laik ve etik eğitimle inşa edilir.
Dinsiz toplum, teorik olarak mümkündür; ancak ahlaksız toplum asla olmaz. Devletin de, toplumun da bireyin de ahlaksızı olamaz. Hatta devletin dini adalet, bireyin ve toplumun dini de ahlaktır denilebilir.