DEVA Partili Karal son 35 yılın en düşük mart yağışının kaydedildiğini söyledi, hükümeti uyardı:

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, mart ayında son 35 yılın en düşük yağışının kaydedildiğini ve don afetinin ardından kuraklık riskinin de tarım ürünlerini tehdit ettiğini belirterek, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi verdi. Karal, “Su yetersizliği nedeniyle uygulanacak olan kuru tarım politikası, çiftçilerin ekonomik sürdürülebilirliğini nasıl sağlayacaktır? Kuraklık yönetimi ve su kaynaklarının etkin kullanımı konusunda uzun vadeli sürdürülebilir bir planlama yapılmakta mıdır?” diye sordu.

DEVA Partili Karal, Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden Aydın’da DSİ ve Valilik kararıyla, 2025 sulama sezonunda tarım alanlarının yalnızca yüzde 50’sine su verileceği yönündeki açıklamayı ve ülke genelinde artan kuraklık riskini Meclis gündemine taşıdı.
“Sulama kısıtlamaları, verimle birlikte geçimini toprağa bağlamış binlerce aileyi doğrudan etkileyecek”
Büyük Menderes Havzası’nda su rezervlerinin kritik seviyelere gerilemesi üzerine alınan kararla birlikte çiftçilere en fazla iki defa su verileceğini ve tarlaların yarısında kuru tarıma geçileceğini hatırlatan Karal, “Tarımsal üretimi doğrudan etkileyecek bu karar, çiftçilerin gelir kaybına uğramasına neden olacak ve yalnızca Aydın’ı değil, ülke genelindeki tarımsal üretimi, fiyat istikrarını ve ihracat dengesini tehdit edecektir. Sulama kısıtlamaları, verimle birlikte geçimini toprağa bağlamış binlerce aileyi doğrudan etkileyecek. Bu zincir kırılırsa hem üretici hem de tüketici zarar görür.” şeklinde konuştu. 

Son 35 yılın en düşük mart ayı yağış seviyesi
Karal, Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre mart ayı yağışlarının 28,8 mm ile son 35 yılın en düşük seviyesine indiğini hatırlatarak, yağışların normale göre yüzde 53, geçen yılın mart ayına göre ise yüzde 59 azaldığını, Ege Bölgesi’nde son 65 yılın, Marmara’da 39, İç Anadolu’da 35 ve Karadeniz’de 32 yılın en düşük mart yağışı kaydedildiğini söyledi.
“Bakanlık günü kurtaran değil, geleceği planlayan bir vizyonla hareket etmeli”

Geçtiğimiz haftalarda yaşanan don felaketinin yaraları henüz sarılamamışken Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün son açıklamalarının kuraklık tehdidini ortaya koyduğunu ifade eden Karal, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Kuraklık, don, fırtına... Çiftçi aynı sezonda tabiatın tüm yükünü omuzluyor. Bu sadece bir iklim sorunu değil; aynı zamanda üretim, ekonomi ve gıda güvenliği krizidir. İklim araştırmalarına göre, sadece kısa vadede değil, uzun vadede de ülkemiz tarımı ciddi tehdit altında. Düzensiz yağışlar ve kuraklık, tüm bölgelerde tarıma daha büyük zarar verecek. Aydın’da yaşanan bu kriz, Türkiye genelinde de benzer şekilde yaşanıyor. Bakanlığın artık günü kurtaran değil, geleceği planlayan bir vizyonla hareket etmesi gerekiyor.”
"Su yetersizliği nedeniyle uygulanacak olan kuru tarım politikası, çiftçilerin ekonomik sürdürülebilirliğini nasıl sağlayacaktır?"
Karal’ın, verdiği önergede Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı’ya yönelttiği sorular şöyle:

“1) Aydın’da yaşanan kuraklık sorunu karşısında, çiftçilerin mağduriyetini gidermek için alternatif su kaynakları geliştirilmesine yönelik ne gibi projeler yürütülmektedir? Modern sulama sistemlerine geçiş için çiftçilere yönelik teşvik, hibe veya finansal destek sağlanması planlanmakta mıdır?
2) Sulama alanlarında suyun yüzde 50 oranında azaltılması, Aydın’daki tarımsal rekolteyi nasıl etkileyecektir? Bu kayıpların telafisi için çiftçilere ne gibi destek mekanizmaları sunulacaktır?
3) Aydın ve Denizli’nin içinde bulunduğu Büyük Menderes Havzası’nda su rezervlerinin artırılmasına yönelik yapılan uzun vadeli planlamalar nelerdir?
4) Su yetersizliği nedeniyle uygulanacak olan kuru tarım politikası, çiftçilerin ekonomik sürdürülebilirliğini nasıl sağlayacaktır? Bu konuda Bakanlık olarak herhangi bir sübvansiyon veya destek paketi hazırlığı var mıdır?
5) Aydın ve çevresindeki tarımsal üretimde yaşanacak düşüş, iç piyasa fiyatlarını ve tüketiciyi nasıl etkileyecektir? Bakanlık, piyasadaki olası fiyat dalgalanmalarına karşı hangi önlemleri almayı planlamaktadır?
6) Kuraklık yönetimi ve su kaynaklarının etkin kullanımı konusunda uzun vadeli sürdürülebilir bir planlama yapılmakta mıdır? Bu doğrultuda çiftçilerin bilinçlendirilmesine yönelik ne gibi eğitim veya projeler yürütülmektedir?