Kıbrıs'ta 'Federasyon' Yanlısı Adayın Zaferi, Bölgesel Siyasi Dengeleri Nasıl Etkileyecek?

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, resmi olmayan sonuçlara göre oyların büyük çoğunluğunu ($62,76\%$) alarak yeni Cumhurbaşkanı seçildi. Bu sonuç, KKTC siyasetinde bir "değişim" sinyali verirken, Kıbrıs meselesinin çözüm şekline dair farklı bir vizyonun öne çıkması nedeniyle bölgedeki siyasi konjonktüre önemli yansımaları olması bekleniyor.


 Tufan Erhürman

Federasyon ve İki Devletli Çözüm Tartışması Yeniden Gündemde

Seçim, temel olarak mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın savunduğu ve Türkiye tarafından desteklenen "egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüm" siyaseti ile Tufan Erhürman'ın temsil ettiği "iki toplumlu, iki bölgeli federal çözüm" vizyonu arasındaki tercihi yansıttı. Erhürman'ın ezici üstünlüğü, Kıbrıs Türk halkının önemli bir kesiminin, adadaki kalıcı çözüm için yeniden federasyon zeminini masaya getirecek bir lideri tercih ettiğini gösteriyor.

Türkiye-KKTC İlişkileri ve Müzakere Süreci

Yeni Cumhurbaşkanı'nın, çözüm sürecinde federasyon yanlısı bir tutum sergilemesi, hem Türkiye ile olan ilişkilerde hem de Rum tarafı ve Birleşmiş Milletler (BM) nezdindeki müzakerelerde yeni bir dönemi başlatabilir.

Ersin Tatar

Türkiye'nin Tepkisi ve Uyum:

Ankara, uzun süredir iki devletli çözümü destekliyordu. Erhürman'ın zaferi sonrasında Türkiye'nin yeni yönetime yaklaşımı ve Kıbrıs meselesindeki politika uyumu kritik önem taşıyacak. Erhürman'ın seçilmesinin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş'un tebrik mesajı, ilk diplomatik adımı oluşturdu. Ancak, çözüm modeline dair görüş ayrılıkları gelecekteki temasların ana gündem maddesi olacak.

Müzakerelerin Yeniden Canlanması:

Erhürman'ın federal çözüme dönüş sinyali, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs özel temsilcisi ve Rum tarafı için yeni bir müzakere zemini arayışına kapı aralayabilir. Ancak, 2017 Crans Montana görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Rum tarafının da federasyon konusunda esnekliğini koruyup korumayacağı ve Türkiye'nin buna tepkisi bölgesel dengeleri etkileyecek.

Doğu Akdeniz ve Bölgesel Oyuncular

Kıbrıs'taki liderlik değişimi, Doğu Akdeniz'deki enerji ve jeopolitik denklemleri de etkileme potansiyeli taşıyor.

Enerji İşbirliği:

Federal çözümü destekleyen bir liderin göreve gelmesi, adanın etrafındaki doğal gaz kaynaklarının ortak kullanımı konusunda daha yapıcı bir yaklaşım sergilenmesine olanak tanıyabilir. Bu durum, Türkiye, Yunanistan, İsrail ve Mısır gibi bölgesel aktörler arasındaki gerilimi azaltabilir veya yeni işbirliği kanalları açabilir.

ABD ve AB'nin Rolü:
ABD ve Avrupa Birliği (AB), geleneksel olarak Kıbrıs sorununda federal çözümü desteklemekteydi. Yeni Cumhurbaşkanı'nın bu çizgide olması, uluslararası toplumun ve özellikle AB'nin, müzakerelerin yeniden başlaması için KKTC üzerindeki diplomatik ve ekonomik baskıyı hafifletmesine yol açabilir.

Sonuç olarak, Tufan Erhürman'ın seçimi, Kuzey Kıbrıs'ta iç politikada bir değişim rüzgarı estirirken, Kıbrıs meselesinin geleceği ve Doğu Akdeniz'deki siyasi denge açısından "federasyon" seçeneğini yeniden güçlendirerek bölge siyasetine yansıyacak önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Gözler şimdi, yeni yönetimin atacağı ilk adımlarda ve Ankara'dan gelecek tepkilerde olacak.