SAGLIKTA BAĞIMSIZLIK

Yeşim Tütün

Sayın Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Cenevre'deki DSÖ toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin küresel sağlık kapasitesine katkı sunduğundan, “Health Türkiye” markasıyla dünya için sağlık çözümleri ürettiğinden ve "Sağlıkta Tek Dünya" vizyonuna bağlılığından söz etmiş. Oysa Türkiye’de bir vatandaş olarak yaşadığımız gerçeklik, bu gösterişli söylemlerin çok uzağında.

Bugün Türkiye'de bir devlet hastanesinden PET çekimi ya da MR randevusu almak için aylarca beklemek zorundasınız. Kanser gibi zamanla yarışan hastalıkların tanısı bile randevu sistemine takılıyor. Üstelik hastaneye ulaştığınızda da çoğunlukla sizi asistan hekimler karşılıyor; takip devamlılığı yok, bir sonraki muayenede karşınıza kimin çıkacağını bilmiyorsunuz. Sağlık sisteminin dijital altyapısı randevu bile veremeyecek kadar tıkanmış durumda ama biz dünyaya sağlık teknolojisi ihraç ettiğimizle övünüyoruz.

“Marka değerimizi artırıyoruz” deniyor. Ne pahasına? Türkiye’de yaşayan vatandaşın sağlığa erişimi kısıtlanırken, sağlık sistemimiz yabancı hastalara hizmet sunan bir turizm şovuna mı dönüştürülecek? Sağlık, bir ülkenin vatandaşları için temel haktır; pazarlanacak bir ürün değil.

Sayın Bakan'ın DSÖ ile “samimi iş birliği” çağrısı da ayrı bir sorun. Türkiye’nin sağlık politikalarının tek merkezden, dış kurumların vizyonlarına endekslenerek belirlenmesi kabul edilemez. DSÖ, küresel rehberlik sağlayabilir, ama Türkiye'nin sağlık sisteminin rotasını çizecek olan bu ülkede yaşayan insanlardır. Sağlık politikamız ulusal irade, şeffaf denetim ve yerel ihtiyaçlar gözetilerek şekillendirilmelidir. Tek merkezli, yukarıdan inme modeller, halkın sağlığı yerine bürokrasiyi, sistemin sürdürülebilirliği yerine vitrini önceler..
Dünya Sağlık Örgütü de ülkenin insanı hakkında karar veremez.
İnsanın vücut bütünlüğünü kendine aittir.
Herhangi bir dayatma ve zorlama da söz konusu olamaz 

Biz “marka” değil, güvenli ve adil bir sağlık sistemi istiyoruz. Önce kendi insanımıza sağlıkta erişim hakkını tam olarak sağlayalım; ondan sonra dünyaya model olmaktan söz edelim. Sağlıklı bir Türkiye, yalnızca turizm geliriyle değil; kendi vatandaşının sağlığına gösterdiği gerçek özenle inşa edilir.