Tarla ile Sofralar Arasındaki Uçurum: Üreticiden Tüketiciye Fahiş Fiyat Farkı
İbrahim Bilgin
Üretici Kan Ağlıyor, Tüketici İsyan Ediyor
Son dönemde yapılan araştırmalar ve saha çalışmaları, birçok tarım ürününün tarladan çıkış fiyatı ile market satış fiyatı arasında akıl almaz farklar olduğunu ortaya koyuyor. Üretici, mazot, gübre, tohum, işçilik gibi maliyetlerin altında ezilirken, ürününü zararına dahi satmak zorunda kalabiliyor. Diğer yandan tüketici, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor, enflasyonun ve hayat pahalılığının altında eziliyor.
Aracı Zincirindeki Yüksek Kâr Marjları Dikkat Çekiyor
Bu fahiş fiyat farkının temel nedeni olarak, tarla ile tüketici arasındaki tedarik zincirinde bulunan aracıların uyguladığı yüksek kâr marjları gösteriliyor. Ürünü doğrudan üreticiden alan toptancılar, daha sonra ürünleri depolama, taşıma, paketleme gibi maliyetlerin yanı sıra önemli bir kâr payı ekleyerek perakendecilere satıyor. Perakendeciler de kendi kâr marjlarını ekledikten sonra ürünler nihai tüketiciye ulaşıyor. Bu uzun ve şeffaf olmayan aracı zinciri, fiyatların katlanarak artmasına yol açıyor.
Gıda Dedektifi sosyal medyada yaptığı bir paylaşımla bu kadar da olmaz dedirten aracı kar marjını gözler önüne serdi.
Devlet Müdahalesi Bekleniyor
Konuyla ilgili görüşlerini dile getiren sivil toplum kuruluşları ve tüketici dernekleri, bu durumun sürdürülemez olduğunu ve acil önlemler alınması gerektiğini belirtiyor. Üreticinin desteklenmesi, aracılık sisteminin denetlenmesi, kooperatifleşmenin teşvik edilmesi ve üreticiden tüketiciye doğrudan satış kanallarının yaygınlaştırılması gibi çözüm önerileri dile getiriliyor.
Vatandaşlar ise sosyal medyada ve günlük hayatta bu duruma tepkilerini dile getirerek, yetkililerden somut adımlar bekliyor. Tüketiciler, temel gıda maddelerine daha uygun fiyatlarla ulaşabilmek için marketlerdeki fahiş fiyatların önüne geçilmesini talep ediyor. Gelir adaletsizliği nedeniyle Emekli, İşçi, Memur gibi kesimlerin çok düşük maaşlarla geçinmeye çalıştığı bir dönemde temel gıda maddeleri olan sebze ve meyvelerin fahiş satış fiyatları insanların bu besin gruplarına erişimini neredeyse imkansız hale getirdi.
Tarım ve Gıda Politikalarında Kapsamlı Değişiklik İhtiyacı
Uzmanlar, bu sorunun sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir problem olduğunu ve gıda güvenliği açısından da riskler taşıdığını vurguluyor. Türkiye'nin tarım potansiyelini tam anlamıyla değerlendirebilmesi ve hem üreticinin hem de tüketicinin refahını sağlayabilmesi için tarım ve gıda politikalarında kapsamlı değişikliklere gidilmesi gerektiği ifade ediliyor. Aksi takdirde, tarladaki ürünlerin sofralara ulaşana kadar yaşadığı bu "fiyat serüveni" hem üreticiyi hem de tüketiciyi mağdur etmeye devam edecek gibi görünüyor.