Değerli vatandaşlar, Ekonomide akıl ve bilimden uzak uygulamalar,
dış politikada ki zikzaklar, enerjide plansız ve öngörü yoksunluğu,
bürokraside gece yarısı operasyonları, algı operasyonları yanında
çocukların siyasete alet edildiği hülasa yokluk, yoksulluk ve
yasakların temsilcisi ve koşulsuz destekçileri ile etkisiz muhalefetin
ülkemizi getirdikleri durum bu. Siyasi aktivist, Gore Vidal “Yanlış yolda yürüyeceğine,
doğru yolda bekle. Belki de kendini kandırırsın; ama başkalarını kandırıp hayallerini
yıkmazsın.” Sözünü günümüz iktidar ve muhalefet yönetimlerine ithaf ediyorum.
AKP yönetiminin hemen hemen yaptığı tüm konuşmalarda, kendi uygulamaları sonucu
yapılan yanlışlardan muhalefet partilerini ve kendi zihniyeti ile bağdaşmayan Cumhuriyet
değerlerini suçlu göstermesini hayret ve şaşkınlıkla karşılıyorum. Ben Psikolog değilim
ancak bunun nasıl bir ruh hali olduğunu araştırma gereğini duydum. Yaptığım araştırma da
bu durumun tam da bu yönetimi tarif ettiğini gördüm. Nedir bu;
Sigmund Freud tarafından geliştirilen Psikolojik projeksiyon (Yansıtma) teorisine göre
Yansıtma eğilimi kendini 2 farklı şekilde gösterir.
• Kişinin kendi beceriksizliği ve eksikliği nedeniyle ortaya çıkan sorunları başkalarına
yüklemesi,
• Kişinin genel kabul görmeyen, istenmeyen duygu, istek ve davranışlarını
başkalarına yakıştırması.
Ayrıca, Yansıtma bir narsistik kişilik özelliği olarak da tanımlanmaktadır. Narsis
bireylerin kendilerinde bir hata, eksiklik veya kusur bulunmasına tahammülleri yoktur. Bu
yüzden kendi yanlışlarını karşı tarafa yansıtma yolunu seçerler. Bu durumun, başkalarını
ezmek, sindirmek, küçültmek için kullanılması psikolojide bir davranış bozukluğu, ruhsal
bir problem olarak yorumlanmaktadır. Narsistik Kişilik Bozukluğunun en belirgin
özellikleri;
• Eleştirilmeye ya da yenilgiye büyük bir kızgınlıkla karşı koyarlar.(AKP içerisinde
tek bir kişinin dahi Genel Başkan Erdoğan’ı eleştirdiğine şahit olduk mu?
eleştiremezler.)
• Kendi çıkarları uğruna başkalarını kullanma eğiliminde olurlar.(Yandaş, Paydaş,
beşli çete ve saray eşrafı ile seçilen bürokrasi bu konumda değil mi?)
• Başkalarının duyguları ve ihtiyaçları konusunda empati yapmazlar.(Empati
yapsaydı Türkiye bu durumda olur muydu?)
• Başkalarının kendisini kıskandığına inanır.(Dış güçler ve Avrupa bizi kıskanıyor
demiyor mu?)
Görüldüğü üzere doğru ve yanlış bilgilerin farkında olan ancak siyasal, ekonomik ve sosyal
alandaki kurallara kapalı olan, tüm kuralları kendi egosu üzerine kuran AKP yönetimi,
kendilerini korumak adına başarısızlıklarını ve işlenen suçları rahatlıkla başkaları üzerine
atmaktadır. Bunlardan bazılarını hatırlayalım;
• Ülkede yolsuzluk ve hırsızlıkları başkalarının kumpası diyerek suçu onların üzerine
atıp üstünü örtmedi mi?
• Çözüm süreci altında HDP ve yıllarca FETÖ ile kol kola olmasına rağmen,
günümüzde HDP ve FETÖ ile insanları suçlamıyor mu?
• Yaşanan her krizin sebebi olmasına rağmen, suçu bürokratlara ve dış güçlere
atmıyor mu?
• Ananı alda git, şehitlere kelle vs. sözleriyle vatandaşlarını aşağılayan ve kendisi gibi
düşünmeyen toplumun her kesimine galiz küfürler ve hakaretler eden kendisi değil
mi?
• Cumhuriyetin nimetlerinden faydalanan ancak; Kendisini koruma altına almak için
Cumhuriyet değerlerinin hemen hemen tümünü yok etmek istemiyor mu?
• AKP yönetimi 20 yıllık iktidarında sahip çıkıp koruması gereken tüm Cumhuriyet
dönemi eserlerin tamamını satıp muhalefet partilerini, eserler ve hizmetlere karşı
oldukları suçlamasını yapmıyor mu?
Sonuçta Psikolojide YANSITMA teorisindeki tüm özellikleri bünyesinde barındıran AKP
yönetimi tedaviye muhtaç bir durumdadır. Tıbbi açıdan bu mümkün mü bilemem. Değerli
vatandaşlar, geleceğimiz için söz konusu hastalığın tedavisi için kullanılacak ilacın sizin
iradenizi yansıtacak oylarınız olduğunu biliyorum. Yapacağınız tercihlerinizle ülkemizi bu
hastalıklı zihniyetten kurtarmak sizin gururunuz ve DOĞRU kararınız olacaktır.
Selam ve Saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)