HÜSEYİN ÜNAL: BEYKOZ’DA GÖREVE HAZIRIM !
İBRAHİM BİLGİN : Sayın Başkan öncelikle merhaba, sizin de adınız Beykoz’da Chp İlçe Başkan adayları arasında geçiyor. Siz Beykoz’da gerçekten aday mısınız? Adaylığınızı ne zaman açıklayacaksınız?
HÜSEYİN ÜNAL : Ben de tüm okuyucularınıza iyi günler diliyorum. Evet sorunuza cevap olarak memnuniyetle adayım diyorum. Adaylığımı 25 Eylül Perşembe saat 20.30’da Beykoz İlçe Başkanlığı’nda resmen açıklayacağım.
İBRAHİM BİLGİN : Seçilmiş Belediye Başkanı Alaattin Köseler bir süredir tutuklu. Yerine CHP Meclis Üyelerinin oyları ile seçilen Başkan Vekili Özlem Vural Gürzel’de, AKP’ye direnemedi ve birkaç meclis üyesi ile birlikte AKP saflarına geçti. CHP’ne oy veren Beykoz halkının iradesi yok sayıldı. Bu durum Beykoz halkının içine elbette sinmedi ve vicdanlara oturmadı. Bu konuda görüşleriniz nelerdir.
HÜSEYİN ÜNAL : Öncelikle bilinmesi gerekir ki, ülkemizin işgali planlarının kesintisiz yürürlükte kalması, toplumsal muhalefetin en güçlü siyasi organizasyonu olan CHP’nin itibarsızlaştırılması, ülke gündemine dönük muhalefete önderlik yapmak yerine, hukukun dışında olduğu geniş bir kesim tarafından kabul edilen, kuşatmalara maruz bırakılmasının bir sonucu olarak başta seçilmiş belediye başkanımız sevgili Alaattin Köseler’in ve bazı çalışma arkadaşlarının tutuklanmasını beraberinde getirmiştir. Ülkemizde iktidarı elinde tutan siyasi irade bu tutumunu sadece Beykoz’da değil, pek çok il ve ilçelerde de gerçekleşmiştir. İleri sürülen gerekçelerin esas alınması halinde bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün Belediye Başkanlarının tutuklanması söz konusu olabilecektir. Bu nedenle asıl niyeti, esas itibariyle ülkemizin bölünmesini amaçlayanların emellerine su taşımaktadır. Bu uygulamaların tarafımızca söz konusu olması kabul edilemez.
İBRAHİM BİLGİN : Beykoz kazanıldıktan sonra, CHP İlçe Başkanı ve Yönetimi sizce neleri eksik yaptı. Neden bu kadar kamuoyunda söylem olarak eksik kaldı? Siz neden adaylığa karar verdiniz? Ve adaylığı açıklamakta geç kaldınız diyenlere neler söylersiniz?
HÜSEYİN ÜNAL : Gördüğüm üzere, bölge insanımızın istek ve beklentilerinin nasıl karşılanacağına dair uygulanabilir projeler geliştirilememiş ve ilgililere sunulamamıştır. Bu nedenle başta örgüt mensupları olmak üzere partimize ve yerel yönetimlerimize aidiyet duygusu yerleştirilememiştir. Hele hele, siyaset, bireysel olarak sınıf değiştirme aracı olarak görüldüğünde paylaşım kavgası insanlarımız arasında ayrışmalara, çatışmalara neden olmuştur. Her fırsatta dile getirilen demokrasi kavramının gerekleri ilçe yönetimleri tarafında uygulanamamıştır. Şeffaflık, katılımcılık, dayanışma, paylaşma gibi kavramlar yok sayılmıştır. Örgüt yöneticilerimiz dünyada, bölgede ve ülkemizde meydana gelen olaylar karşısında edilgen, ve izleyici kalmışlardır. Örgüt mensuplarımızın ortak dilinin parti programımız doğrultusunda analizinde bulunmalarını sağlayacak, birikimleri elde etmeleri gerçekleştirilememiştir. Haklı taleplerin belirlenmesi, tasnifi ve önceliklerin tespiti yapılamadığından yılların birikimi olarak ortaya çıkan isteklerde izdihama yol açmıştır.
Yönetimler bu izdihamın altında ezilmişlerdir. Bu durum kırgınlıklara, küskünlüklere ve ayrışmalara neden olmuştur. Yukarıda açıklamaya çalıştığım tespitlerim üzerine belirtilen olumsuzlukların giderilmesi, örgütsel bütünlüğün sağlanması mevcut şartlar içerisinde ilçemizde de çok daha fazla seçmeni omuz omuza olarak görebilecekken, bunun gerçekleşmediğini düşünen pek çok insan, daha önce ilçe başkanlığı görevimi büyük bir özveri ile gerçekleştirme başarısını ileri sürerek, bu dönemde de Beykoz’da kaybedilen itibarın yeniden kazandırılması görevinin, tarafımca en iyi olarak gerçekleştirileceğini düşünerek göreve davet etmişlerdir.
Bu çağrı için mevcut başkan adaylarının ölçüm ve değerlendirmeleri yapılmış, istenilen sonucun elde edilmesi için en uygun aday olarak ismim üzerinde durulmuştur. Böylesi hayati önem arz eden bir kongrenin adaylarının, ortaya çıkmasının zamanı yoktur. Delegelerin özgür iradeleri ile seçimden hemen önce divan başkanlığına verilen başvuru ile yeni bir aday olsa bile bu kişi diğer mevcut adaylarla aynı oranda eşit ve değerli sayılacaktır. Çok yönlü olarak bakıldığında istek ve beklentilerin tespit edilerek, tasnif edilmesi ve buna göre seçim tercihinde bulundurulması doğru bir tutum olacaktır. Kısaca adaylık durumu için, “erken oldu, geç oldu” demek doğru bir söylem olmayacaktır.
İBRAHİM BİLGİN: Siz 1988 yılında ilçe başkanı olarak görev yaptınız. O dönem de herkesin işaret ettiği gibi, Beykoz altın çağını yaşadı. Bu dönem ile o dönemi kıyaslarsanız neler söylersiniz?
HÜSEYİN ÜNAL : O dönemin insanına, o günün koşullarına baktığımızda, ülkemizin bağımsızlık için verilen mücadelesine omuz vermeyi görev edinmiş insanlarla beraber siyasete giriştik. O dönemde de içimizde çürük insanların olduğunu gördük..Sol değerlerin ve erdemlerimizin içini boşaltmışlardı. Bugün örgütümüzün bir kesimi yukarıda belirttiğim gibi, şahsi çıkarlarını, toplumun çıkarlarının önünde tutmuşlar ve adaylaşmayı her seçimde gerçekleştirmeyi becerebilmişlerdir. Bu sonuç, üst akıl tarafından kurgulanmış, uygulanmış ve başarılmıştır. Unutulmamalı ki, ülkemizdeki kurum ve kuruluşlar emperyalizmin uygulamalarından, maalesef partimizde payını almıştır. Bu gün de olanca gücümüzle demokrasi mücadelesi veriyoruz. Ülkemiz için sonuna kadar direneceğiz ve sonucunda birlikte başaracağız.
İBRAHİM BİLGİN : Belli ki kıymetli adaylarla yarışacaksınız. Bu yarışta sizi avantajlı kılacak olanlar neler olabilir? Beykoz’un sorunlarını Beykoz’lular çözecek diyenlerden misiniz.? İlaveten ekip çalışması çok önemli, ekibiniz hazır mı?
HÜSEYİN ÜNAL : Bunu kategorize etmek istemiyorum, insan ayırmam, herkese saygım vardır. Ancak özellikle ilçe başkanlığı dönemimde ve sonrasında Beykoz’un tüm mahalle ve sokaklarında ayak izlerim halen mevcuttur. Yola çıktığımız ekİbimiz elbette hazır ve çok değerli, fakat kongre sonrası bütün örgüt üyeleri ekibimiz olacaktır. Herkes müsterih olsun.
Bunu sadece laf olsun diye söylemiyorum. Geçmiş uygulamalarımıza tanık olanlara, bu iddiam sorulduğunda alacakları cevap nettir.
İBRAHİM BİLGİN : Beykoz delegelerine, Beykoz CHP üyelerine ve Beykoz halkına son söz olarak ne söylemek istersiniz? Buyurunuz lütfen…
HÜSEYİN ÜNAL : Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emaneti, Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Bu bağlamda bize düşen tarihi görev, bu mirasın korunması, kollanması ve sonsuza kadar yaşatılmasını sağlamaktır. Atatürk gençliğe hitabında açıkça bu görevi bize vermiştir. İşte biz tam da o gençleriz. Bu kongrede değerli delegelerimiz bu görev ve sorumlulukların bilincinde olarak hareket edeceklerinden eminim.
Tüm Beykoz halkına saygı, sevgi ve selamlarımı sunuyorum.