Merhamet Yasaklanamaz!

Geçmişten bu yana kültürümüzün bir parçası olan hayvanlara merhamet göstermek artık suç mu kabul ediliyor? Osmanlı İmparatorluğu döneminde mimariye yerleşmiş kuş evleri, kedi kapıları, sokak hayvanlarını besleyen ‘’mancacılar’’ bu merhametin ve geleneğin  en iyi örneği.

Peki sokak hayvanları neden bu kadar çok? Popülasyon artışını dengelemekle görevli belediyeler ‘’veterinerlik işleri müdürlüğü’’ birimine ayrılan koca koca bütçelerle neden görevlerini yapmak yerine itlaf gibi insanlık dışı yöntemlere başvuruyorlar? Valilik kontrollü besleme vurgusunu yaparken yıllardır zaten sorumluluğunu yerine getirmeyen belediyeler nedeniyle sokak hayvanlarının sayısının bu kadar arttığının farkında değil mi? Bu arada örnek alınacak projelere imza atan bu konuda canla başla çalışan belediyelerimizi de kutluyoruz. 

Sokak hayvanlarının popülasyon artışının ardındaki temel nedenlerden biri, belediyelerin kısırlaştırma ve rehabilitasyon hizmetlerini yeterli düzeyde, sistematik ve kesintisiz yapmamasıdır. Bu durum, mevzuata göre bir görev olmasına rağmen, birçok belediyenin bu konuya ayırdığı bütçe ve insan gücü yetersiz kalabilmektedir.

Sizin de belirttiğiniz gibi, belediyelerin bütçelerinde Veteriner İşleri Müdürlüğü gibi birimlere ciddi paylar ayrılmaktadır. Ancak önemli olan, bu bütçenin ne kadarının doğrudan ve etkin bir şekilde kısırlaştırma, tedavi ve rehabilitasyon için kullanıldığıdır.
 

Örnek Belediye Bütçesi

Belediyelerin yıllık bütçelerinde veteriner hizmetlerine ayrılan payları, 2024 yılı için yayımlanan bütçe kararnameleri üzerinden inceleyebiliriz.


 

Bütçe Tek Başına Ne İfade Eder?

Göreceli Büyüklük: Yaklaşık 12.6 milyon TL (Avcılar Belediyesi örneği) tek başına büyük bir meblağ gibi görünse de, bu miktar o belediyenin toplam bütçesi içindeki payına, kısırlaştırma hedefine ve hayvan popülasyonunun büyüklüğüne göre değerlendirilmelidir. Bu bütçe sadece kısırlaştırmayı değil, aynı zamanda müdürlüğün personel, ilaç, ekipman, barınak işletme, aşı ve genel tedavi gibi tüm operasyonel maliyetlerini içerir. Etkin Kullanım Sorunu: Asıl sorun, ayrılan bütçenin verimliliğidir. Başarılı bir kısırlaştırma programı için sadece bütçe değil, aynı zamanda: Kesintisiz Barınak veya Kısırlaştırma Merkezi Hizmeti: Yeterli sayıda ameliyathane ve hekim ekibi. "Yakala-Kısırlaştır-Aşıla-Geri Bırak (YKGB)" Modelinin Sistematik Uygulanması: Hayvanların yakalanması ve tekrar bırakılması süreçlerinin düzenli bir takvime oturtulması. Kaynağın Önceliği: Bütçenin büyük bir kısmının kısırlaştırma yerine barınak işletme (yemek ve temizlik) veya personel giderleri gibi zorunlu harcamalara gitmesi.

 

Popülasyon Artışında Kısırlaştırmanın Önemi

5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, sokak hayvanlarının kontrolünü belediyelerin görevi olarak tanımlar ve temel yöntemi kısırlaştırmadır.

Matematiksel Gerçek:

Bir dişi köpek, ömrü boyunca çok sayıda yavrunun doğmasına neden olabilecek bir üreme potansiyeline sahiptir. Uzmanlar, popülasyon artışını kontrol altına almak için mevcut sokak hayvanı popülasyonunun yüzde 70-80'inin düzenli olarak kısırlaştırılması gerektiğini belirtmektedir.

Belediyelerin İhmali:

Birçok belediyenin yıllık kısırlaştırma sayısı, kendi bölgelerindeki popülasyon artış hızının çok altında kalmaktadır. Yetersiz kısırlaştırma, popülasyonu katlanarak artırmakta ve bu da halk sağlığı ve hayvan refahı sorunlarını büyütmektedir. Kısırlaştırma yerine itlaf veya sokak hayvanlarını toplayarak ormanlık arazilere, başka belediyenin sınırlarına bırakmak gibi çözümlere başvuruyorlar.

Dolayısıyla, popülasyon artışının temel sebebi, belediyelerin bütçeleri olsa dahi, bu bütçelerle Kanun'un öngördüğü sistematik ve yüksek kapasiteli kısırlaştırma programını uygulamamasıdır.

5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Belediyelerin Zorunlu Görevleri

Sokak hayvanlarıyla ilgili yerel yönetimlerin (belediyeler) temel yükümlülükleri 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve bu Kanunun Uygulama Yönetmeliği ile açıkça belirlenmiştir. Bu mevzuat, belediyeleri popülasyon kontrolünde birincil sorumlu olarak görmektedir.

Belediyelerin Kanundan Doğan Temel Görevleri (Madde 6 ve 7)

Belediyelerin "Veteriner İşleri Müdürlüğü" birimi aracılığıyla yerine getirmesi gereken ve popülasyon kontrolünün anahtarı olan zorunluluklar şunlardır:


 

Kısırlaştırma Zorunluluğuna Uymamanın Sonucu

Popülasyon artışının temel sebebi olan kısırlaştırma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi, yalnızca Kanun'a aykırı bir idari ihmal değil, aynı zamanda hukuki sonuçları olan bir durumdur:

İdari Yaptırım: Belediyelerin bu görevleri yerine getirmemesi durumunda idari para cezası ve diğer yaptırımlarla karşılaşması mümkündür. Mali Destek: 2021 yılında Kanunda yapılan değişiklikle, belediyelere yüklenen bu maliyetlerin bir kısmının (%40'a kadar) Hazine tarafından karşılanması öngörülmüştür. Bu, "bütçemiz yetmiyor" savunmasını zayıflatmaya yöneliktir. Adli Sorumluluk: Yargıtay kararları, belediyelerin bakımevi kurma ve kısırlaştırma görevlerini yerine getirmemesinden kaynaklanan can ve mal kayıplarından (örneğin, sahipsiz köpek saldırıları) dolayı sorumlu tutulabileceğini teyit etmektedir. Bu, görevin ihmal edilmesinin ciddi bir sorumluluk yarattığını gösterir.

 

Belediyelerin veteriner işlerine ayırdığı milyonlarca liralık bütçe, teorik olarak kısırlaştırma ve rehabilitasyon için yeterli bir kaynağa işaret etse de, popülasyonun hala kontrol altında olmamasının ana nedeni, bu bütçelerin Kanun'un gerektirdiği hızda, yoğunlukta ve sistematik bir "Kısırlaştırma Seferberliği" şeklinde kullanılmamasıdır.

Yani sorun, bütçenin varlığı değil, bu bütçenin doğru ve etkin bir şekilde kısırlaştırma operasyonlarına tahsis edilmemesi ve görev ihmalidir. 
Kapak Görseli: İlke TV