KATLİAM YASASI UYGULANMAYA DEVAM EDECEK !

ÖZEL HABER 07.05.2025 - 16:01, Güncelleme: 07.05.2025 - 16:01 11440 kez okundu.
 

KATLİAM YASASI UYGULANMAYA DEVAM EDECEK !

Bir ülkenin vicdanı, sadece mahkeme salonlarında değil, sokaklarda sessizce yürüyen patilerde de ölçülür. Ne yazık ki Türkiye, bu sınavdan bir kez daha kaldı.

Yeşim Tütün Anayasa Mahkemesi, kamuoyunun "katliam yasası" olarak nitelediği, sokak hayvanlarının yaşam hakkını hiçe sayan ve sistematik ölümleri meşrulaştıran düzenlemenin iptalini reddetti. Bu karar, sadece bir hukuki tercih değil, aynı zamanda ahlaki bir çöküşün ilanıdır. Kanunların görevi yalnızca insanı değil, onunla birlikte yaşayan her canlıyı korumaktır. Oysa bugün, kâğıt üzerinde “düzenleme” gibi gösterilen bu yasa, gerçekte binlerce masum canlının sessiz infazına yeşil ışık yakmaktan başka bir şey değildir. Sokak hayvanlarını sorun olarak gören bir devlet aklı, onları yok ederek bu “sorunu” çözebileceğini sanıyor. Oysa mesele ne hayvan sayısıdır ne de sokaklardır. Mesele, planlama eksikliği, sorumluluğun belediyelere yıkılması, yıllardır ertelenen kısırlaştırma politikalarıdır. Devlet kendi ihmalinin faturasını şimdi masum canlara kesiyor. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı, bir hukuksal değerlendirme olmanın çok ötesinde, toplumun vicdanına atılmış soğuk bir tokattır. Bu ülkede “yaşam hakkı” artık sadece bazıları için geçerli. Sessizlerin sesi olması gereken hukuk, bugün onların celladı olmayı tercih etti. O patilerin bir sahibi yok belki ama onların canı, kimsenin vicdansız yasalarına kurban edilemeyecek kadar değerlidir. Bu karar tarih önünde kara bir lekedir. Ve biz, bu lekeden utanmaya devam edeceğiz. Çünkü gerçek adalet, sadece mahkeme salonlarında değil, vicdanlarda da tecelli eder. Ve bugün o vicdanlar sessizce kan ağlıyor.
Bir ülkenin vicdanı, sadece mahkeme salonlarında değil, sokaklarda sessizce yürüyen patilerde de ölçülür. Ne yazık ki Türkiye, bu sınavdan bir kez daha kaldı.

Yeşim Tütün

Anayasa Mahkemesi, kamuoyunun "katliam yasası" olarak nitelediği, sokak hayvanlarının yaşam hakkını hiçe sayan ve sistematik ölümleri meşrulaştıran düzenlemenin iptalini reddetti.

Bu karar, sadece bir hukuki tercih değil, aynı zamanda ahlaki bir çöküşün ilanıdır. Kanunların görevi yalnızca insanı değil, onunla birlikte yaşayan her canlıyı korumaktır. Oysa bugün, kâğıt üzerinde “düzenleme” gibi gösterilen bu yasa, gerçekte binlerce masum canlının sessiz infazına yeşil ışık yakmaktan başka bir şey değildir.

Sokak hayvanlarını sorun olarak gören bir devlet aklı, onları yok ederek bu “sorunu” çözebileceğini sanıyor. Oysa mesele ne hayvan sayısıdır ne de sokaklardır. Mesele, planlama eksikliği, sorumluluğun belediyelere yıkılması, yıllardır ertelenen kısırlaştırma politikalarıdır. Devlet kendi ihmalinin faturasını şimdi masum canlara kesiyor.

Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı, bir hukuksal değerlendirme olmanın çok ötesinde, toplumun vicdanına atılmış soğuk bir tokattır. Bu ülkede “yaşam hakkı” artık sadece bazıları için geçerli. Sessizlerin sesi olması gereken hukuk, bugün onların celladı olmayı tercih etti.

O patilerin bir sahibi yok belki ama onların canı, kimsenin vicdansız yasalarına kurban edilemeyecek kadar değerlidir. Bu karar tarih önünde kara bir lekedir. Ve biz, bu lekeden utanmaya devam edeceğiz. Çünkü gerçek adalet, sadece mahkeme salonlarında değil, vicdanlarda da tecelli eder. Ve bugün o vicdanlar sessizce kan ağlıyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.