Abbas Güçlü'den LGS Tepkisi: “Ortada Bir Çalıntı Varsa Sınav İptal Edilmeli”

Halk TV Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bu yıl yapılan Liselere Geçiş Sınavı’nda (LGS) 719 öğrencinin tüm soruları doğru yanıtladığını açıkladı. Sınav sürerken soruların WhatsApp gruplarında paylaşıldığını da kabul eden MEB, sınav esnasında paylaşım olduğu için LGS'de bir şaibe olmadığını iddia etti. Türkiye’nin önde gelen eğitim uzmanlarından Abbas Güçlü ise yaşananlara tepki gösterdi. Halk TV'ye konuk olan Abbas Güçlü, sınav güvenliğinin ciddi biçimde zedelendiğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: “Siz sınava bir iki dakika geç gelen öğrenciyi sınava almıyorsunuz. Kulağında küpe olan öğrenciyi çıkaramadığı için sınava almıyorsunuz ama sorular sınav sırasında dışarı sızıyorsa bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu toplu kopyaya dönüştü mü dönüşmedi mi? Birilerine avantaj sağladı mı sağlamadı mı? Çünkü bu sınavların yapılması yeniden yapılması hem öğrenciler açısından büyük bir eziyet hem de maliyet açısından. Ama ortada bir çalıntı varsa birilerine menfaat sağlanıyorsa mutlaka iptal edilmesi gerekir ama böyle yüzde 1'i değil 10.000'de biri bile etkileyecek bir durumda değilse de o zaman onun tespitini de, hiçbirimiz yapamayız. Bunu da yapacak olan ya Milli Eğitim Bakanlığı kendisi yapacaktır ya da yargı yapacaktır. Paylaşılan soruların sınav sonucunu etkileyip etkilemediğinin somut verilerle ortaya konulması gerektiğini söyleyen Güçlü, “Yani sınav sorularının sınav devam ederken birkaç kişi tarafından elden ele gönderilmesinin ötesinde bunların sınavın sonucunu etkileyecek bir şekilde kullanıp kullanılmadığını somut bir şekilde ispat etmek lazım” dedi. Suçun niteliğinin belirlenmesi için yargı sürecinin işletilmesi gerektiğini vurgulayan Güçlü, CHP’ye de suç duyurusunda bulunma çağrısı yaptı. Sınavda tam puan alan 719 öğrencinin tercih sürecinde büyük karmaşa yaratacağını belirten Güçlü, sistemin ölçme-değerlendirme niteliğini de sorguladı: “Şimdi gidin bakın, 90 sorunun 90'ını yapan evlerde bile matem havası var. Yani çocuktan biz ne istediysek yapmış. Bütün soruları yapmış. Yani bir ölçme değerlendirme açısından baktığınız zaman böyle bir sınav olmaz. Olmaması gerekir.” BİRİNCİLER NASIL TERCİH YAPACAK.? Tercihlerde öğrenciler arasında ayırt etme kıstaslarının yetersiz kaldığını savunan Güçlü, şu ifadeleri kullandı: “Her şey eşitse neye bakılır deniliyor. Orada işte sıralamaya baktığınız zaman puanlar eşitliği halinde Türkçe derslerine bakıyor. Mezuniyet ortalaması hepsi 100. En sonda denilen şu: Doğum tarihine bakılır. Kim daha küçükse ona öncelik deniliyor. Dün birisi sordu, ben cevap veremedim. Ya ikisi de aynı gün doğduysa ne olacak?” "BU ÇİLEYİ NEDEN ÇEKTİRİYORLAR" Güçlü, sadece 90’da 90 yapanlar değil, bir ya da iki yanlış yapan öğrenci sayısının da binlerle ifade edildiğini hatırlatarak, bu durumun alt sıralardaki öğrenciler arasında çok daha büyük bir karmaşa yaratacağı uyarısında bulundu: “Şişirilmiş notlar, hormonlu notlarla çocuklar öne geçmiş olacak. Doğum tarihiyle öne geçmiş olacak. O zaman bu sınav niye yapılıyor? Bu çile neden bu kadar çektiriliyor? Bunun konuşulması lazım.” İLLERİN BAŞARI SIRALAMASI NEDEN AÇIKLANMIYOR? YANIT VERDİ Verilerin şeffaf şekilde paylaşılmadığını söyleyen Güçlü, şu soruları yöneltti: “Bu şampiyonların hangi ilden çıktığı daha önce açıklanırdı. İllerin başarı sıralamaları açıklanırdı. O da açıklanmıyor. Yine şeffaflık yok. Bu okullar hangi okullardan çıktı? Fen liselerinden mi? Anadolu liselerinden mi? kolejlerden mi? İmam Hatiplerden mi? Bunların da ortaya konulması gerekiyor.” İllerin başarı sırasında da açıklanması lazım. Durup dururken mi bunu açıklamaktan paylaşmaktan vazgeçtiler bu veriyi? Çünkü en dibe düşen bazı iller hiç ummadığınız iller çok popüler iller en dibe düştüler. Hemen her alanda ilk 5'e 10'a giren iller sonuncu yıl son ona girdiği zaman tepkiler oluşmaya başladı. "DAHA AZ BAŞARILI OLANLARIN TÜMÜNÜ CEVAPLADIĞI İDDİALAR VAR" Ayrıca okul birincilerinin değil, daha düşük başarı gösteren öğrencilerin sınavda olağanüstü puanlar almasının da açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirten Güçlü, “Okul birincilerinin, okuldaki en başarılı öğrencilerin değil de, okulda daha az başarılı öğrencilerin, çok başarılı olduğu ve soruların tümüne cevapladığı yönünde iddialar var. Bunların da araştırılması gerekiyor” dedi.