Antalya Müzesi’nin kapatılması yargıya taşındı!

ÖZEL HABER 16.07.2025 - 14:59, Güncelleme: 16.07.2025 - 14:59 9564 kez okundu.
 

Antalya Müzesi’nin kapatılması yargıya taşındı!

Antalya Nöbetçi İdare Mahkemesi’nde açılan davada, Bakanlığın işleminin hukuka aykırı olduğu savunularak iptali istendi…

Yusuf Yavuz Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu sabah kapısına kilit vurduğu Antalya Arkeoloji Müzesi’nin kapatılması kararı yargıya taşındı. Müze çevresinde yaşayan bir vatandaş, kararın iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle Antalya Nöbetçi İdare Mahkemesi’nde Kültür ve Turizm Bakanlığı aleyhinde dava açtı. İdari işlemlerin dayanakları, amacı, süresi ve gerekçesinin belirlilik taşıması gerektiğini belirten Av. Dr. Fevzi Özlüer, kapatma kararını 15 Temmuz günü basından öğrenildiğini belirterek, “16 Temmuz 2025 tarihinde müzenin kapatılacağına dair duyuru, yalnızca internet sitesinde yayınlanmış, ancak müzenin neden, hangi hukuki gerekçeyle, hangi planlama kararıyla tahliye edileceğine dair herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Herhangi bir bakanlık onayı, ihale ilanı, kurul kararı ya da plan değişikliği kamuya açıklanmamıştır” ifadelerini kullandı. KENTİN HAFIZASINA ZİNCİR VURULDU Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkım kararı aldığı Antalya Arkeoloji Müzesi sezon ortasında ziyarette kapatıldı. Ülke genelinde benzer gerekçelerle kapatılan 35 müze arasına eklenen Antalya Müzesi’ne bugün sabah saatlerinde giden Antalyalı vatandaşlar avlu kapısının zincirle kilitlendiğini gördü. Personel dışında müze avlusuna girişe izin verilmezken, karara tepki gösteren Müze Savunucuları akşam üzeri saat 18.00’de müze önünde toplanma çağrısı yaptı. MÜZENİN KAPATILMASI YARGIYA TAŞINDI Bakanlığın müzeyi kapatma kararına kentte tepkiler yükselirken konuyla ilgili bir idari işlemin olup olmadığı ise bilinmiyor. Müzenin 16 Temmuz 2025 tarihinden itibaren kapalı olacağı yönündeki duyuruyu basından öğrenen Antalyalı bir vatandaş, kararın iptali ve ivedilikle yürütmesinin durdurulması talebiyle Antalya Nöbetçi İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Av. Dr. Fevzi Özlüer ve Av. Salim Berkay Aksu’nun takip edeceği davanın dilekçesinde, Bakanlığın işleminin hukuksuz olduğu savunularak iptali istendi.   ‘İŞLEMİN HUKUKİ DAYANAĞI YOK’ Müzenin kapısına kilit vurulduğu gün olan 16 Temmuz 2025 tarihli dava dilekçesinde, “Antalya Müzesi’nin 16 Temmuz 2025 tarihi itibarıyla ‘birinci etap tahliye’ gerekçesiyle kapatılmasına ilişkin işlemin; gerekçesiz, hukuki dayanak içermeyen, kamuoyuna ve ilgili meslek örgütlerine açıklanmamış ve telafisi imkânsız sonuçlara yol açacak mahiyette” olduğu savunularak iptali istendi. AV. DR. FEVZİ ÖZLÜER: ‘KAPATMA KARARI BAŞINDAN ÖĞRENİLDİ, Davanın Avukatı Dr. Fevzi Özlüer, davacı müvekkilin Antalya’da doğmuş, büyümüş bir mimar olduğunu belirttiği dava dilekçesinde, “Hayatının büyük bir kısmı, Antalya Müzesi’nin bulunduğu mahallede geçmiş; kızı ve torunu da bu hafızanın içinde büyümüştür. Mimar olarak meslek yaşamı boyunca bu yapının hem estetik hem de toplumsal bellekteki yerini izlemiş, koruma mücadelesi vermiştir. Müvekkilim 15.7.2025 günü Antalya müzesinin kapatılacağını basından öğrenmiştir. Torunu ve kızı ile müzenin kapatılmasına karşı Antalya müzesi önünde halk ile davalı idare karşı sesini ulaştırmaya çalışmıştır. Yapılan basın açıklamasında, müzenin yıkılacağını, taşınacağını öğrenmiştir. Eve gelip internet üzerinden yaptığı araştırmada, müzenin taşınması ile ilgili bir ihalenin EKAP sayfasında olmadığını görmüştür” ifadelerine yer verdi.   ‘MÜZE BELİRSİZ BİR SÜREYLE KAPALI’ Bakanlığın internet sitesinde yer alan kapalı müzeler bölümünde Antalya Müzesi’nin belirsiz bir tarihe kadar kapalı olduğunun görüldüğü bilgisine de yer verilen dava dilekçesinde, “Anılan sayfada yeni müze yapılacağı ve bu nedenle mevcut müzenin kapatıldığını öğrenmiştir. Bu durum Antalya gibi bir şehir için akıl almaz bir idari işlemdir. Müzenin kapatılmasına yönelik davalı idarenin işlemine karşı dava açmak, sadece müvekkilin bir kentli olarak sorumluluğu değil aynı zamanda mimarlığın kamusal sorumluluğunun bir gereğidir” denildi. ‘KENT KİMLİĞİNE NÜFUZ ETMİŞ BİR YAPI’ Bugünkü yerine 1972 yılında taşınan Antalya Müzesi’nin, yalnızca eserlerin sergilendiği bir yapı değil, aynı zamanda kendisinin de bir kültür varlığı niteliği taşıyan mimari eser olduğu vurgulanan dava dilekçesinde şu ifadelere yer verildi: “Bahçesindeki anıt ağaçları, tavus kuşlarıyla yarattığı doğal ortamı, büyük depolama alanı ve kalıcı sergileriyle kentin belleği olmanın ötesine geçerek kentin kimliğine nüfuz etmiş bir yapıdır. Müze, ilkçağ uygarlıklarından bugüne Türkiye’nin uygarlıklar geçididir. Pek çok belleğe tanıklık eden, çocuklar için özellikle tarih ve ulus bilinci kazanmalarının, kültür kimliklerini edinmelerinin ender mekanlarından birdiri. Bu nedenle de müvekkil hem kızı hem de torunu ile pek çok kez bu müzeyi ziyaret ederek, kenti yaşayan bir eser gibi yeniden hayatına katmıştır. KAPATMA GEREKÇESİ AÇIKLANMADI 16 Temmuz 2025 tarihinde müzenin kapatılacağına dair duyuru, yalnızca internet sitesinde yayınlanmış, ancak müzenin neden, hangi hukuki gerekçeyle, hangi planlama kararıyla tahliye edileceğine dair herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Herhangi bir bakanlık onayı, ihale ilanı, kurul kararı ya da plan değişikliği kamuya açıklanmamıştır. İdari işlemlerin dayanakları, amacı, süresi ve gerekçesi belirlilik taşımalıdır. Anayasamızın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesi gereği idarenin tüm eylem ve işlemleri hukuka uygun, açık, öngörülebilir ve ölçülü olmak zorundadır. Oysa burada söz konusu olan, bir kamu müzesinin birdenbire kapatılmasıdır. Bu kapatmanın ne kadar süreceği, hangi aşamalarla yapılacağı, yapının korunup korunmayacağı dahi açıklanmamıştır. Müzenin yerine yeni bir müze yapılacağına dair haberler kamuoyuna yansımış olsa da bu konuda resmi bir açıklama, proje, maliyet analizi ya da kamusal değerlendirme süreci yürütülmemiştir. Oysa mevcut müze, güçlendirme ve iyileştirme yoluyla hem fiziksel olarak korunabilir hem de daha az maliyetle işlevselliğini sürdürebilir.”   ‘HUKUKA AYKIRI İŞLEM İPTAL EDİLSİN’ TALEBİ Davaya konu işlemle birlikte kültürel haklara, mülkiyetin kamu yararına kullanımına, ekonomik ve turistik değerlerin sürekliliğine de zarar verildiği görüşü savunulan dilekçede, “Müze, yalnızca bilimsel ve estetik açıdan değil, aynı zamanda kentin turizm ve sosyal yaşamı açısından da merkezî bir öneme sahiptir. Müzenin kapatılması yalnızca bireysel değil, toplumsal düzeyde telafisi mümkün olmayan zararlar doğuracaktır. Bu nedenle, dava sonuçlanıncaya kadar yürütmenin durdurulması gerekmektedir. Antalya Müzesi’nin kapatılmasına ilişkin dava konusu işlemin iptaline, telafisi mümkün olmayan zararların doğmaması için, açıkça hukuka aykırı işlemin öncelikle yürütmesinin durdurulmasına, yargılamanın duruşmalı yapılmasına, dava giderleri ve vekâlet ücretinin davalı idareye yükletilmesine, karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederiz.”                      
Antalya Nöbetçi İdare Mahkemesi’nde açılan davada, Bakanlığın işleminin hukuka aykırı olduğu savunularak iptali istendi…
Yusuf Yavuz


Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu sabah kapısına kilit vurduğu Antalya Arkeoloji Müzesi’nin kapatılması kararı yargıya taşındı. Müze çevresinde yaşayan bir vatandaş, kararın iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle Antalya Nöbetçi İdare Mahkemesi’nde Kültür ve Turizm Bakanlığı aleyhinde dava açtı. İdari işlemlerin dayanakları, amacı, süresi ve gerekçesinin belirlilik taşıması gerektiğini belirten Av. Dr. Fevzi Özlüer, kapatma kararını 15 Temmuz günü basından öğrenildiğini belirterek, “16 Temmuz 2025 tarihinde müzenin kapatılacağına dair duyuru, yalnızca internet sitesinde yayınlanmış, ancak müzenin neden, hangi hukuki gerekçeyle, hangi planlama kararıyla tahliye edileceğine dair herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Herhangi bir bakanlık onayı, ihale ilanı, kurul kararı ya da plan değişikliği kamuya açıklanmamıştır” ifadelerini kullandı.


KENTİN HAFIZASINA ZİNCİR VURULDU
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkım kararı aldığı Antalya Arkeoloji Müzesi sezon ortasında ziyarette kapatıldı. Ülke genelinde benzer gerekçelerle kapatılan 35 müze arasına eklenen Antalya Müzesi’ne bugün sabah saatlerinde giden Antalyalı vatandaşlar avlu kapısının zincirle kilitlendiğini gördü. Personel dışında müze avlusuna girişe izin verilmezken, karara tepki gösteren Müze Savunucuları akşam üzeri saat 18.00’de müze önünde toplanma çağrısı yaptı.


MÜZENİN KAPATILMASI YARGIYA TAŞINDI
Bakanlığın müzeyi kapatma kararına kentte tepkiler yükselirken konuyla ilgili bir idari işlemin olup olmadığı ise bilinmiyor. Müzenin 16 Temmuz 2025 tarihinden itibaren kapalı olacağı yönündeki duyuruyu basından öğrenen Antalyalı bir vatandaş, kararın iptali ve ivedilikle yürütmesinin durdurulması talebiyle Antalya Nöbetçi İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Av. Dr. Fevzi Özlüer ve Av. Salim Berkay Aksu’nun takip edeceği davanın dilekçesinde, Bakanlığın işleminin hukuksuz olduğu savunularak iptali istendi.
 

‘İŞLEMİN HUKUKİ DAYANAĞI YOK’
Müzenin kapısına kilit vurulduğu gün olan 16 Temmuz 2025 tarihli dava dilekçesinde,
“Antalya Müzesi’nin 16 Temmuz 2025 tarihi itibarıyla ‘birinci etap tahliye’ gerekçesiyle kapatılmasına ilişkin işlemin; gerekçesiz, hukuki dayanak içermeyen, kamuoyuna ve ilgili meslek örgütlerine açıklanmamış ve telafisi imkânsız sonuçlara yol açacak mahiyette” olduğu savunularak iptali istendi.


AV. DR. FEVZİ ÖZLÜER: ‘KAPATMA KARARI BAŞINDAN ÖĞRENİLDİ,
Davanın Avukatı Dr. Fevzi Özlüer, davacı müvekkilin Antalya’da doğmuş, büyümüş bir mimar olduğunu belirttiği dava dilekçesinde, “Hayatının büyük bir kısmı, Antalya Müzesi’nin bulunduğu mahallede geçmiş; kızı ve torunu da bu hafızanın içinde büyümüştür. Mimar olarak meslek yaşamı boyunca bu yapının hem estetik hem de toplumsal bellekteki yerini izlemiş, koruma mücadelesi vermiştir. Müvekkilim 15.7.2025 günü Antalya müzesinin kapatılacağını basından öğrenmiştir. Torunu ve kızı ile müzenin kapatılmasına karşı Antalya müzesi önünde halk ile davalı idare karşı sesini ulaştırmaya çalışmıştır. Yapılan basın açıklamasında, müzenin yıkılacağını, taşınacağını öğrenmiştir. Eve gelip internet üzerinden yaptığı araştırmada, müzenin taşınması ile ilgili bir ihalenin EKAP sayfasında olmadığını görmüştür” ifadelerine yer verdi.
 

‘MÜZE BELİRSİZ BİR SÜREYLE KAPALI’
Bakanlığın internet sitesinde yer alan kapalı müzeler bölümünde Antalya Müzesi’nin belirsiz bir tarihe kadar kapalı olduğunun görüldüğü bilgisine de yer verilen dava dilekçesinde, “Anılan sayfada yeni müze yapılacağı ve bu nedenle mevcut müzenin kapatıldığını öğrenmiştir. Bu durum Antalya gibi bir şehir için akıl almaz bir idari işlemdir. Müzenin kapatılmasına yönelik davalı idarenin işlemine karşı dava açmak, sadece müvekkilin bir kentli olarak sorumluluğu değil aynı zamanda mimarlığın kamusal sorumluluğunun bir gereğidir” denildi.


‘KENT KİMLİĞİNE NÜFUZ ETMİŞ BİR YAPI’
Bugünkü yerine 1972 yılında taşınan Antalya Müzesi’nin, yalnızca eserlerin sergilendiği bir yapı değil, aynı zamanda kendisinin de bir kültür varlığı niteliği taşıyan mimari eser olduğu vurgulanan dava dilekçesinde şu ifadelere yer verildi: “Bahçesindeki anıt ağaçları, tavus kuşlarıyla yarattığı doğal ortamı, büyük depolama alanı ve kalıcı sergileriyle kentin belleği olmanın ötesine geçerek kentin kimliğine nüfuz etmiş bir yapıdır. Müze, ilkçağ uygarlıklarından bugüne Türkiye’nin uygarlıklar geçididir. Pek çok belleğe tanıklık eden, çocuklar için özellikle tarih ve ulus bilinci kazanmalarının, kültür kimliklerini edinmelerinin ender mekanlarından birdiri. Bu nedenle de müvekkil hem kızı hem de torunu ile pek çok kez bu müzeyi ziyaret ederek, kenti yaşayan bir eser gibi yeniden hayatına katmıştır.


KAPATMA GEREKÇESİ AÇIKLANMADI
16 Temmuz 2025 tarihinde müzenin kapatılacağına dair duyuru, yalnızca internet sitesinde yayınlanmış, ancak müzenin neden, hangi hukuki gerekçeyle, hangi planlama kararıyla tahliye edileceğine dair herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Herhangi bir bakanlık onayı, ihale ilanı, kurul kararı ya da plan değişikliği kamuya açıklanmamıştır. İdari işlemlerin dayanakları, amacı, süresi ve gerekçesi belirlilik taşımalıdır. Anayasamızın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesi gereği idarenin tüm eylem ve işlemleri hukuka uygun, açık, öngörülebilir ve ölçülü olmak zorundadır. Oysa burada söz konusu olan, bir kamu müzesinin birdenbire kapatılmasıdır. Bu kapatmanın ne kadar süreceği, hangi aşamalarla yapılacağı, yapının korunup korunmayacağı dahi açıklanmamıştır. Müzenin yerine yeni bir müze yapılacağına dair haberler kamuoyuna yansımış olsa da bu konuda resmi bir açıklama, proje, maliyet analizi ya da kamusal değerlendirme süreci yürütülmemiştir. Oysa mevcut müze, güçlendirme ve iyileştirme yoluyla hem fiziksel olarak korunabilir hem de daha az maliyetle işlevselliğini sürdürebilir.”
 

‘HUKUKA AYKIRI İŞLEM İPTAL EDİLSİN’ TALEBİ
Davaya konu işlemle birlikte kültürel haklara, mülkiyetin kamu yararına kullanımına, ekonomik ve turistik değerlerin sürekliliğine de zarar verildiği görüşü savunulan dilekçede, “Müze, yalnızca bilimsel ve estetik açıdan değil, aynı zamanda kentin turizm ve sosyal yaşamı açısından da merkezî bir öneme sahiptir. Müzenin kapatılması yalnızca bireysel değil, toplumsal düzeyde telafisi mümkün olmayan zararlar doğuracaktır. Bu nedenle, dava sonuçlanıncaya kadar yürütmenin durdurulması gerekmektedir. Antalya Müzesi’nin kapatılmasına ilişkin dava konusu işlemin iptaline, telafisi mümkün olmayan zararların doğmaması için, açıkça hukuka aykırı işlemin öncelikle yürütmesinin durdurulmasına, yargılamanın duruşmalı yapılmasına, dava giderleri ve vekâlet ücretinin davalı idareye yükletilmesine, karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederiz.”
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.