BİR VOLKAN KONAK GELDİ, AMA GEÇMEDİ !

ÖZEL HABER 09.07.2025 - 14:12, Güncelleme: 09.07.2025 - 14:12 8841 kez okundu.
 

BİR VOLKAN KONAK GELDİ, AMA GEÇMEDİ !

Maçka böyle kalabalık görmedi!

Erdal Direğin Beklenmedik ölümler hep daha fazla can acıtır. Tam da öyle oldu. Bu kötü haberi alınca aynı anda Türkiye üzüntüye boğuldu. 31 Mart 2025, Kıbrıs Gazimağusa’da konserinde vefat etti Volkan’ımız. Ne kadar da anlamlı Mağusa Limanı türküsünü her konserinde seslendirmiş ve fonda Ali İsmail Korkmaz’ı göstermiş Volkan Konak. “Uyan Alim, uyan” demiş. Fakat uyanmadı Ali İsmail Korkmaz. Eskişehir’de Faşist Fırıncılar ve bir polis memurunun tekmeleriyle hayattan koparılmıştı Ali İsmail. Ona vuranlar, ona kıyanlar bin defa öldüler, Ali İsmail halen yaşıyor ve hep 19 yaşında. Güvenlik sebebiyle Kayseri’ye alınmıştı duruşması, kimse gelemeyecek sandılar, fakat hepimiz oradaydık. Aileyle girmiş ve izlemiştim duruşmayı. Ne bileyim yeri gelmişken onu da anayım istedim… Ölümün güzeli mi olur yahu. Olmaz ama bu başka bir ölüm oldu. Günlerce, haftalarca şarkıları çalındı, söylendi. İstanbul’daki cenaze törenine katılmıştım. Yağmur altında binlerce kişinin katılımıyla, ilk görev yerine getirilmişti. Bir halk kahramanına son görev için koşmuştu insanlar. Bir sonraki gün Trabzon Maçka’ya defnedilecekti. Yine mahşeri kalabalık, gidemedim, ancak Televizyonların canlı yayınlarında takip etmiştim cenaze törenini. Yukarıdan bir yerlerden izliyorsa ne kadar da gururlanmıştır Volkan. Bu kaç kişiye nasip olur. “Maçka böyle bir cenaze törenini görmemiştir” diye aklımdan geçirdim. Gerçekten de öyle olmuş. Geçen hafta Karadeniz seyahatimizde grup arkadaşlarımla Volkan Konak’ın mezarını ziyaret etmek istemiştim. Öğle saatlerinde Maçka’daydık. Maçka’da her yere tabela koymuşlar, Volkan Konak Mezarını işaret eden. Çok kolay da bulduk. Topluca Konakoğlu Aile Mezarlığına girdik. Karadeniz’de büyük aileler kendi arazilerini mezarlık olarak tescil ettirebiliyorlar. Volkan Konak da aile mezarlığındaydı. Her yer Volkan Konak Posterleri ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk portreleri ile donatılmıştı. Girenler var, ziyaret edip gözü yaşlı çıkanlar da var. Vefatından bu yana üç aydan fazla olmasına rağmen ziyaretlerde hiç azalma olmamış. Volkan Konak’ın ablası bir bankta oturur halde taziyeleri kabul ediyor. Fotoğraf çekmek isteyenler kendisinden izin alıyor.” Çoğunlukla izin veriyormuş ablası. ”Biz ne amaçla fotoğraf çektiklerini anlıyoruz, onları ayırt ediyoruz” diyerek sevgiyle fotoğraf çektirenlere saygı duyduğunu söylüyor. Bir süre sohbet ediyoruz, bir aile gözümüze çarpıyor. “Biz Edirne’den sadece Volkan ağabeyi ziyarete geldik”diyorlar. Toplu gelenler, bireysel gelenler, gündüz gelenler, gece bile gelenler. Nasıl olabiliyor bu? Bu insanları buraya getiren ne olabilir, diye düşünüyorum. İlk aklıma gelen samimiyet, uzun süredir kaybolmaya yüz tutmuş samimiyet… Fakat biraz daha derinlerde Atatürk sevgisinin öne çıktığını hissedebiliyorsunuz. O zaman Atatürk’de birleşiyor insanlar. Her yaştan insanlar sadece sanatı için bin km. kat etmez. Ne demişti Volkan “Her şeyi affederim, bana yapılan kötülüğü de affederim, fakat Atatürk’le sorunu olanı affedemem. Ölürsem de mezarıma gelmesin onlar” demişti. Bu bir vasiyet. Ben de bildiğim halde 17 kişiye sordum. ”Atatürk’le sorunu olan var mı? Hep bir ağızdan “yok” dediler. O zaman” buyrun girelim mezarlığa” dedim. Ceviz ağacının altını vasiyet etmiş. Gerçekten de vasiyeti, aile eşrafı tarafından kabul görmüş, saygı görmüş. Tam da ceviz ağacının altında yatıyor. Çıkarken Van’dan gelen başka bir grup giriyor mezarlığa, bunları yazarken bile heyecanlanıyorum, duygulanıyorum. Şoförümüz Orçun Kaptan Maçka’lı. Onunla da Volkan Konak üzerine konuşuyoruz. “O kadar mütevaziydi ki, herkes ile eşit görürdü kendini, kahveye gidip oyun oynar, herkesle konuşur. Kibri olmayan bizden biri olarak yaşadı Volkan ağabey” dedi. Cenaze gününü anlatır mısın? dediğimde; “Maçka’ya insanlar sel oldu aktı, fakat bir ayrıntı var. Biz Trabzon’dan insanları Maçka’ya taşımak da zorlandık. Dolu geliyoruz, hiç durmadan boş dönüyoruz. Yine Trabzon’dan insanları alıp geliyoruz yine yetiştiremiyoruz. Büyük Şehir Belediyesi’nin otobüsleri de aynı şekilde taşıyor. Fakat binlerce insanı getiremedik bile” diye konuşuyor. Yine de Maçka böyle bir kalabalık görmedi” diye de ekliyor. Elbette gururla anlatıyor bunları, haklı olarak. Ağabeyleri Türkiye’ye mal olmuş, nasıl gururlanmasın. Ziyaretimiz sona erdi. İki saat boyunca Volkan Konak türküleriyle geldiğimiz Maçka’dan sessizlik içinde ayrılıyoruz. İçimizde derin bir sızı, bir o kadar da gurur. Ayrılmadan da Orçun kardeşim beni Trabzonspor’un efsane hocası Özkan Sümer’in mezarına da götürüyor. Ben gruptan 2 dakika izin isteyip, ziyarette bulunuyorum hocamıza, her ikisi de nur için de yatsınlar. Dikkatimizi çeken bir şey daha var. Bu günlerde muhalif belediyelere yapılan operasyonlarla tutuklanan Belediye Başkanları var. Bunlardan biri de Beylikdüzü Belediye Başkanı Maçka’lı Mehmet Murat Çalık. Dev bir poster sarkıtılmış, binanın üzerinden. “Maçkalı hemşehrimiz Mehmet Murat Çalık’ın yanındayız” yazıyor pankartta. Şuan kanser hastalığı ile mücadele veriyor. 18 kg. vermiş. Hastane’de kalması gerekiyor. Fakat ameliyattan sonra dün tekrar mapushaneye gönderildi. Maçka’lılar mert insanlar, yardımsever insanlar. Onlar da, biz de haksızlıkların karşısındayız. Ne diyelim güzel insan, Volkan Konak’ı anlatmaya çalıştım. Bu kadar satır yetmez biliyorum. İyiliği, güzelliği içimize işletti. Öyleyse kalpler yumuşasın, biz de iyilikten, güzellikten, söz edelim, daha ne söyleyeyim be Volkan’ım…
Maçka böyle kalabalık görmedi!

Erdal Direğin

Beklenmedik ölümler hep daha fazla can acıtır. Tam da öyle oldu. Bu kötü haberi alınca aynı anda Türkiye üzüntüye boğuldu. 31 Mart 2025, Kıbrıs Gazimağusa’da konserinde vefat etti

Volkan’ımız. Ne kadar da anlamlı Mağusa Limanı türküsünü her konserinde seslendirmiş ve fonda Ali İsmail Korkmaz’ı göstermiş Volkan Konak. “Uyan Alim, uyan” demiş. Fakat uyanmadı Ali İsmail Korkmaz. Eskişehir’de Faşist Fırıncılar ve bir polis memurunun tekmeleriyle hayattan koparılmıştı Ali İsmail. Ona vuranlar, ona kıyanlar bin defa öldüler, Ali İsmail halen yaşıyor ve hep 19 yaşında. Güvenlik sebebiyle Kayseri’ye alınmıştı duruşması,
kimse gelemeyecek sandılar, fakat hepimiz oradaydık. Aileyle girmiş ve izlemiştim duruşmayı.

Ne bileyim yeri gelmişken onu da anayım istedim…


Ölümün güzeli mi olur yahu. Olmaz ama bu başka bir ölüm oldu. Günlerce, haftalarca şarkıları çalındı, söylendi. İstanbul’daki cenaze törenine katılmıştım. Yağmur altında binlerce kişinin katılımıyla, ilk görev yerine getirilmişti. Bir halk kahramanına son görev için koşmuştu insanlar. Bir sonraki gün Trabzon Maçka’ya defnedilecekti. Yine mahşeri kalabalık, gidemedim, ancak Televizyonların canlı yayınlarında takip etmiştim cenaze törenini.

Yukarıdan bir yerlerden izliyorsa ne kadar da gururlanmıştır Volkan. Bu kaç kişiye nasip olur. “Maçka böyle bir cenaze törenini görmemiştir” diye aklımdan geçirdim. Gerçekten de öyle olmuş. Geçen hafta Karadeniz seyahatimizde grup arkadaşlarımla Volkan Konak’ın mezarını
ziyaret etmek istemiştim.

Öğle saatlerinde Maçka’daydık. Maçka’da her yere tabela koymuşlar, Volkan Konak Mezarını işaret eden. Çok kolay da bulduk. Topluca Konakoğlu Aile Mezarlığına girdik. Karadeniz’de büyük aileler kendi arazilerini mezarlık olarak tescil ettirebiliyorlar. Volkan Konak da aile mezarlığındaydı. Her yer Volkan Konak Posterleri ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk portreleri ile donatılmıştı. Girenler var, ziyaret edip gözü yaşlı çıkanlar da var. Vefatından bu yana üç aydan fazla olmasına rağmen ziyaretlerde hiç azalma olmamış. Volkan Konak’ın ablası bir bankta oturur halde taziyeleri kabul ediyor. Fotoğraf çekmek isteyenler kendisinden izin alıyor.” Çoğunlukla izin veriyormuş ablası.

”Biz ne amaçla fotoğraf çektiklerini anlıyoruz, onları ayırt ediyoruz” diyerek sevgiyle fotoğraf çektirenlere saygı duyduğunu söylüyor. Bir süre sohbet ediyoruz, bir aile gözümüze çarpıyor. “Biz Edirne’den sadece Volkan ağabeyi ziyarete geldik”diyorlar. Toplu gelenler, bireysel gelenler, gündüz gelenler, gece bile gelenler.
Nasıl olabiliyor bu? Bu insanları buraya getiren ne olabilir, diye düşünüyorum. İlk aklıma gelen samimiyet, uzun süredir kaybolmaya yüz tutmuş samimiyet…

Fakat biraz daha derinlerde Atatürk sevgisinin öne çıktığını hissedebiliyorsunuz. O zaman Atatürk’de birleşiyor insanlar. Her yaştan insanlar sadece sanatı için bin km. kat etmez. Ne demişti Volkan “Her şeyi affederim, bana yapılan kötülüğü de affederim, fakat Atatürk’le sorunu olanı affedemem. Ölürsem de mezarıma gelmesin onlar” demişti. Bu bir vasiyet. Ben de bildiğim halde 17 kişiye sordum. ”Atatürk’le sorunu olan var mı? Hep bir ağızdan “yok” dediler. O zaman” buyrun girelim mezarlığa” dedim. Ceviz ağacının altını vasiyet etmiş.

Gerçekten de vasiyeti, aile eşrafı tarafından kabul görmüş, saygı görmüş. Tam da ceviz ağacının altında yatıyor. Çıkarken Van’dan gelen başka bir grup giriyor mezarlığa, bunları yazarken bile heyecanlanıyorum, duygulanıyorum.



Şoförümüz Orçun Kaptan Maçka’lı. Onunla da Volkan Konak üzerine konuşuyoruz. “O kadar mütevaziydi ki, herkes ile eşit görürdü kendini, kahveye gidip oyun oynar, herkesle konuşur.

Kibri olmayan bizden biri olarak yaşadı Volkan ağabey” dedi. Cenaze gününü anlatır mısın? dediğimde; “Maçka’ya insanlar sel oldu aktı, fakat bir ayrıntı var. Biz Trabzon’dan insanları Maçka’ya taşımak da zorlandık. Dolu geliyoruz, hiç durmadan boş dönüyoruz. Yine Trabzon’dan insanları alıp geliyoruz yine yetiştiremiyoruz. Büyük Şehir Belediyesi’nin otobüsleri de aynı şekilde taşıyor. Fakat binlerce insanı getiremedik bile” diye konuşuyor.

Yine de Maçka böyle bir kalabalık görmedi” diye de ekliyor. Elbette gururla anlatıyor bunları, haklı olarak. Ağabeyleri Türkiye’ye mal olmuş, nasıl gururlanmasın. Ziyaretimiz sona erdi. İki saat boyunca Volkan Konak türküleriyle geldiğimiz Maçka’dan sessizlik içinde ayrılıyoruz.
İçimizde derin bir sızı, bir o kadar da gurur. Ayrılmadan da Orçun kardeşim beni Trabzonspor’un efsane hocası Özkan Sümer’in mezarına da götürüyor. Ben gruptan 2 dakika izin isteyip, ziyarette bulunuyorum hocamıza, her ikisi de nur için de yatsınlar.

Dikkatimizi çeken bir şey daha var. Bu günlerde muhalif belediyelere yapılan operasyonlarla tutuklanan Belediye Başkanları var. Bunlardan biri de Beylikdüzü Belediye Başkanı Maçka’lı Mehmet Murat Çalık. Dev bir poster sarkıtılmış, binanın üzerinden. “Maçkalı hemşehrimiz Mehmet Murat Çalık’ın yanındayız” yazıyor pankartta. Şuan kanser hastalığı ile mücadele veriyor. 18 kg. vermiş. Hastane’de kalması gerekiyor. Fakat ameliyattan sonra dün tekrar mapushaneye gönderildi. Maçka’lılar mert insanlar, yardımsever insanlar. Onlar da, biz de haksızlıkların karşısındayız. Ne diyelim güzel insan, Volkan Konak’ı anlatmaya çalıştım. Bu kadar satır yetmez biliyorum. İyiliği, güzelliği içimize işletti. Öyleyse kalpler yumuşasın, biz de iyilikten, güzellikten, söz edelim, daha ne söyleyeyim be Volkan’ım…

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.