“İklim Yasası Yetmez: Gerçek Koruma Ormanlarla Başlar”
“İklim Yasası Yetmez: Gerçek Koruma Ormanlarla Başlar”
Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) gündemde yerini koruyan ve tepki gören iklim yasası ile ilgili bir açıklama yaptı. TÜMÖD adına Prof.Dr. Tolga Yarman yaptığı açıklamada ‘’Türkiye’nin yeni çıkardığı İklim Değişikliği Yasası, kağıt üzerinde iklim krizine karşı önemli bir adım gibi görünse de, mevcut haliyle ciddi çelişkiler ve eksiklikler barındırmaktadır. Bu çağrı metni, ormanların yok oluşuyla yasadaki amaçların nasıl boşa düştüğünü ortaya koymakta ve gerçek, etkili bir iklim politikası için doğayla uyumlu, katılımcı ve uygulanabilir bir yol haritası sunmaktadır. Ormansızlaştırma ile iklim yasasının birlikte yürümesi mümkün değildir; çünkü karbonla mücadelede en güçlü müttefikimiz, ormanlarımızdır’’dedi.
Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) gündemde yerini koruyan ve tepki gören iklim yasası ile ilgili bir açıklama yaptı. TÜMÖD adına Prof.Dr. Tolga Yarman yaptığı açıklamada ‘’Türkiye’nin yeni çıkardığı İklim Değişikliği Yasası, kağıt üzerinde iklim krizine karşı önemli bir adım gibi görünse de, mevcut haliyle ciddi çelişkiler ve eksiklikler barındırmaktadır. Bu çağrı metni, ormanların yok oluşuyla yasadaki amaçların nasıl boşa düştüğünü ortaya koymakta ve gerçek, etkili bir iklim politikası için doğayla uyumlu, katılımcı ve uygulanabilir bir yol haritası sunmaktadır. Ormansızlaştırma ile iklim yasasının birlikte yürümesi mümkün değildir; çünkü karbonla mücadelede en güçlü müttefikimiz, ormanlarımızdır’’dedi.
Prof. Dr. Tolga Yarman
İklim Değişikliği Yasası ile İlgili Kamuoyuna, basına ve yetkililere çağrıdır.
Türkiye, İklim Değişikliği Yasası’nı yeni olarak TBMM’den geçirdi. Ana fikir; özellikle sanayi devriminden bu yana, gezegenimizin atmosferinde birikmesi, hayatî tehlikeler arz eden karbondioksit (CO₂) miktarının daha da fazla artmasına mani olmak, CO₂ çıktısı olan üretimlere kısıtlamalar getirmektir.
Yaklaşım başta olumlu gibi görünen, ancak olduğu şekliyle simgesel bir adımdır. O kadar ki, uygulamada çok ciddi çelişkiler barındırmaktadır.
Nitekim, her yıl on binlerce hektarlık ormanlarımız ya yanmakta ya da, ağızdan yel alsın, sistemli biçimde yok edilmektedir. Oysa yalnızca 1.000 hektar ormanlık alan, yılda yaklaşık 10.000 ton CO₂ emer ve bunu oksijene dönüştürür.
Bu miktardaki CO₂’yi, ulaşım, sanayi, konut sektörü gibi alanlarda, kısıtlamalarla azaltmak, hem teknik olarak fevkalade zordur, hem de yüksek maliyetlidir.
Kalkınma çabamızda, çözülmesi gereken bir çelişki söz konusudur: bir yandan atmosferimize verilen zararı azaltmak adına yasalar çıkartılıyor, diğer yandan atmosferin doğal dengeleyicisi olan karbondioksit emerek yaşayan ormanlarımız, yangınlarla yitiriliyor. Yangın görmüş orman alanlarının bir kısmı ise, "Anayasa ile korunan orman alanı" olmaktan çıkarılıp, yapılaşmaya açılıyor.
Bu çelişkili durum çayına şeker atmaktan kaçınarak zayıflamaya çalışan, nedir ki öbür yanda, lüpür lüpür baklava yemekten geri durmayan tombulun yaptığı sözde rejim gibi, sonuçta yarar değil, zarar getirmektedir.
Gerçek bir karbon dengesine ulaşmanın yolu, demek ki, en başta ormanlarımızı korumaktan ve çoğaltmaktan geçmektedir.
Somut Önerilerimiz ve Çağrımız şöyledir:
1- Yeni çıkan İklim Yasası, bu haliyle hamdır, üstünde, hele yerel özelliklerimiz çerçevesinde hiç çalışılmış değildir, toplum örgütlerimiz tarafından tartışılmış katiyen değildir; o nedenle, Anayasa Mahkemesi’ne taşınmalıdır ve iptaline omuz verilmelidir.
2- Bilhassa ulusal özelliklerimiz dikkate alan, gerçekçi ve doğayla organik sarmaşma içinde olacak yeni bir metin hazırlanmalı; bu süreçte tüm ilgililerin katkısı alınmalıdır.
3- Yeni düzenlemede, orman yangınlarına karşı önleyici tedbirler ayrıntılı şekilde tanımlanmalıdır. Halkımız, CO₂ azaltımının, oradan buradan kırpma ve "çay kaşığıyla" kısıtlama politikalarıyla değil, özellikle ormanlarımız ve bağından bahçesinden, kent parkına, ağaçlandırma ile bütünleşen diğer yeşil alanlarımız yoluyla sağlanabileceği konusunda bilinçlendirilmelidir.
4- Yasa, mevcut ormanların yangın veya başka yollarla kaybını engelleyecek caydırıcı yaptırımlarla güçlendirilmelidir. Aynı zamanda, ülke çapında orman varlığını artırmaya yönelik hedefler içermelidir.
Sonuçta, karbondioksiti soğuran ormanlardır. Sadece karbondioksiti yutmakla kalmaz, ormanlarımız, onu hayatiyetimizin kaynağı oksijene çevirirler... Ormanlarımızı kaybedersek, iklim değişikliği yasasıyla karbondioksit azaltmaya çalışırken, dışarıdan bakan için çok mizahî; kendimiz için dramatik bir konuma sürükleniriz.
İklim değişikliğiyle mücadele, ancak bilim temelli, sahamıza dönük uygun planlama ve halkı bilinçlendiren gerçekçi siyasalarla mümkündür.
TÜMÖD Yönetim Kurulu adına
Prof. Dr. Tolga YARMAN
Genel Başkan