Bağımsız Gazeteci Hakan Tosun Yaşam Savaşı Veriyor

ÖZEL HABER 12.10.2025 - 11:23, Güncelleme: 12.10.2025 - 11:23 358 kez okundu.
 

Bağımsız Gazeteci Hakan Tosun Yaşam Savaşı Veriyor

Bağımsız Gazeteci Hakan Tosun sadece gerçekleri yazdığı için hunharca saldırıya uğradı. Hakan Tosun yoğun bakımda yaşam savaşı veriyor.

Kamerası, bazıları için en büyük korku kaynağı olan bağımsız gazeteci ve yaşam savunucusu Hakan Tosun, yıllardır bu korkunun karşısında duran isimlerden biriydi. Gezi Parkı protestolarından Akbelen direnişine, Kazdağları'ndan Samandağ'a kadar, nerede bir hak arayışı ve direniş varsa o oradaydı. Resmi bir basın kartı olmasa da, vicdanını rehber edinerek kayda aldı, paylaştı ve toplumsal olayları tarihe not düştü. Ancak iki gün önce gelen haberler, Türkiye'de gazetecilik faaliyetlerinin ulaştığı tehlikeli boyutu bir kez daha gözler önüne serdi. Hakan Tosun'un gece yarısı evine dönerken kaçırıldığı ileri sürüldü. Ardından gelen bilgiler, gazetecinin darp edildiği, beyin kanaması geçirdiği ve bilincinin kapalı olduğu yönündeydi. Hakan Tosun, şu anda hastanede yaşam savaşı veriyor. Olay, kamuoyunda büyük bir infiale yol açarken, şu soruların acilen cevaplanması gerektiği vurgulanıyor: -Bir gazeteci, bir yurttaş, bir insan, sadece halkın sesini ve doğruları  kaydettiği için nasıl bu hale getirilebilir? -Bu ülkede kameraya bakan gözler neden korku hedefi oluyor? -Basın özgürlüğü, sadece doğruların yanında olan gazeteciler için neden yok sayılıyor? -Bu alçakça saldırının arkasında kim veya kimler var? -Kim, halkın gözünü, kulağını ve hafızasını susturmak istiyor? Kamuoyu, Hakan Tosun’un yaşadığı bu karanlık gecenin sorumlularının derhal bulunmasını ve yargı önüne çıkarılmasını talep ediyor. Gazetecilere ve hak savunucularına yönelen bu şiddetin hesabının sorulması, Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğünün geleceği açısından hayati önem taşıyor.
Bağımsız Gazeteci Hakan Tosun sadece gerçekleri yazdığı için hunharca saldırıya uğradı. Hakan Tosun yoğun bakımda yaşam savaşı veriyor.

Kamerası, bazıları için en büyük korku kaynağı olan bağımsız gazeteci ve yaşam savunucusu Hakan Tosun, yıllardır bu korkunun karşısında duran isimlerden biriydi. Gezi Parkı protestolarından Akbelen direnişine, Kazdağları'ndan Samandağ'a kadar, nerede bir hak arayışı ve direniş varsa o oradaydı. Resmi bir basın kartı olmasa da, vicdanını rehber edinerek kayda aldı, paylaştı ve toplumsal olayları tarihe not düştü.

Ancak iki gün önce gelen haberler, Türkiye'de gazetecilik faaliyetlerinin ulaştığı tehlikeli boyutu bir kez daha gözler önüne serdi. Hakan Tosun'un gece yarısı evine dönerken kaçırıldığı ileri sürüldü. Ardından gelen bilgiler, gazetecinin darp edildiği, beyin kanaması geçirdiği ve bilincinin kapalı olduğu yönündeydi. Hakan Tosun, şu anda hastanede yaşam savaşı veriyor.

Olay, kamuoyunda büyük bir infiale yol açarken, şu soruların acilen cevaplanması gerektiği vurgulanıyor:

-Bir gazeteci, bir yurttaş, bir insan, sadece halkın sesini ve doğruları  kaydettiği için nasıl bu hale getirilebilir?

-Bu ülkede kameraya bakan gözler neden korku hedefi oluyor?

-Basın özgürlüğü, sadece doğruların yanında olan gazeteciler için neden yok sayılıyor?

-Bu alçakça saldırının arkasında kim veya kimler var?

-Kim, halkın gözünü, kulağını ve hafızasını susturmak istiyor?

Kamuoyu, Hakan Tosun’un yaşadığı bu karanlık gecenin sorumlularının derhal bulunmasını ve yargı önüne çıkarılmasını talep ediyor. Gazetecilere ve hak savunucularına yönelen bu şiddetin hesabının sorulması, Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğünün geleceği açısından hayati önem taşıyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.