‘Çekme lan!’ diye diye bu ülkeye çektirenler…

Yusuf Yavuz   Gasp edildiği öne sürülen Hakan Tosun’un üzerinde cüzdan ve kimlik çıkmadığı için yakınlarına haber verilemediği öne sürülüyor. Resmi makamlardan olayla ilgili henüz bir açıklama yapılmış değil. Ancak Hakan Tosun’a saldıran kişilerin 16 ve 24 yaşlarında iki kişi olduğu öne sürüldü. Olayla ilgili iki kişinin gözaltına alındığı öğrenilirken, saldırının kasıtlı olduğu üzerinde duruluyor. Yapılacak soruşturmanın ardından olayın detaylarının açığa çıkarılması bekleniyor.Türkiye’nin dört bir yanında süren yıkımlara karşı direnenlere kamerasıyla destek veren Hakan Tosun, yaptığı kısa film ve belgesellerle halkın mücadelesini kayıt altına alarak belgeliyordu. Hakan Tosun Aralık 2013, Manavgat Ahmetler köyündeki HES direnişini kayıt altına alırken Kentlerde kentsel dönüşümle merkezin dışına sürülenler, kırsalda HES’ler, vahşi madencilik ve enerji politikalarıyla yerinden yurdundan edilerek kentlere sürülen insanların direniş öyküleri, Hakan Tosun’un kamerasından dijital arşivlere kaydoldu. Haziran 2013’de Gezi Parkı olaylarının başladığı günlerde çadırların yakılmasıyla ilgili görüntüleri de yine ilk kaydedenler arasındaydı Hakan Tosun. Hakan Tosun’u 2011’de tanımıştım. Büyük Anadolu Yürüyüşü’nü takip ederek kayıt altına almış, belgeselini yapmıştı. Daha sonra 2013 yılında Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı Ahmetler köyündeki HES projesine karşı köylülerin destansı direnişine tanıklık etmiş, kısa bir video-haber ile köylülerin sesini duyurmuştu: https://www.youtube.com/watch?v=Q2nKobNpbS0 Manisa Soma’da, Sinop’ta, Antalya’da, Hatay’da, İzmir Karaburun’da… Nerede bir yaşam savunusu varsa Hakan Tosun kamerasıyla takip ediyordu. Bu konuda çok sayıda kısa film, belgesel yaptı: https://haber.sol.org.tr/.../yirca-ve-validebag... Yaklaşık 15 yıldır Hakan Tosun’un yaptığı işlerle ilgili epeyce haber yaptım, yazılar yazdım. Temmuz 2016’da İstanbul’dan yola çıkan bir grup yaşam savunucusunun 10 günlük yolculuğunu takip eden Hakan Tosun, vadilerde, tarlalarda, subaşlarında direnen halka destek amacıyla çıkılan bu yolculuğu ‘Var’ adını verdiği bir belgeselle kayıt altına almıştı. Aralık 2013, Manavgat Ahmetler köyündeki HES direnişinde Yaşam ve Dayanışma Yolcuları, 11 Temmuz’da Mersin Akkuyu’dan Antalya’ya doğru hareket etmişti. Manavgat Ahmetler ve Değirmenözü köyleri ile Kumluca Alakır köyünde HES’lere karşı mücadele eden yerel halka destek vermeyi amaçlıyorlardı. Aralık 2013, Manavgat Ahmetler köyündeki HES direnişinde Manavgat Değirmenözü köyünde bir basın açıklaması yaparak Köprüçay üzerindeki baraj ve HES yıkımını duyurmak isteyen grup, burada HES çalışanı tarafından saldırıya uğrayacaktı. Temmuz 2016, Manavgat Değirmenözü köyünde bir HES çalışanı Hakan Tosun'un da aralarında olduğu görüntü almak isteyenlere "Çekme lan!" diyerek saldırıyor. Olayın devamını arşiv haberimizden aktaralım: “Kasımlar Barajı ve HES projesinin şantiyesinin bulunduğu alandaki tahribatı görmek ve basın açıklaması yapmak isteyen grubu şantiye çalışanları engel olmak istedi. Bu sırada HES bir HES çalışanı ‘Çekme lan’ diye bağırarak görüntü almaya çalışan belgesel ekibi ile Yaşam ve Dayanışma Yolcularına saldırdı. Saldırgan HES çalışanını güçlükle sakinleştirdikten sonra basın açıklaması yapan ve bölgeden ayrılan grup Kumluca’ya doğru yola devam etti.” https://acikgazete.com/.../yusuf.../belgeselde-direnis-var/ Temmuz 2016, Manavgat Değirmenözü köyünde bir HES çalışanı görüntü almak isteyenlere "Çekme lan!" diyerek saldırıyor. Türkiye’de yıkıcı politikaların doruğa çıktığı bir dönemde, Torosların koynundaki bir dağ köyünde yaşamı tümden değiştiren projeye karşı halkın tepkisini kayıt altına almaya çalışan kameraya “Çekme lan!” diye bağıran o ses, aslında uzunca bir süredir Türkiye’de işini yapmaya çalışan gazeteci, televizyoncu ve belgeselcilerin nasıl bir iklimde yaşadığının özeti. Temmuz 2016, Manavgat Değirmenözü köyünde bir HES çalışanı görüntü almak isteyenlere "Çekme lan!" diyerek saldırıyor. “Çekme lan!” diye diye, cebren ve hileyle, hukuku, bilimi ve insanlığın binlerce yılda ürettiği tüm ahlaki değerleri dolanarak ülkeye çektirilen yıkımın faturasını hep birlikte ağır biçimde ödüyoruz. Çekme lan diye diye suyumuz bitti. Çekme lan diye diye zeytinliklerimiz, ormanlarımız, dağlarımız bitti. Çekme lan diye diye kentlerimiz yaşanmaz hale geldi, denizlerimiz kusmaya, balıklarımız küsmeye, göllerimiz çölleşmeye başladı. Bu ülke daha çok çekmesin diye elinde kamera dağ yamaç dolaşıp yıkımı ‘çekerek’ kayıt altına alanlara karşı yürütülen düşmanlığın, aslında tüm yaşama karşı sinsice yürütülen bir düşmanlık olduğunu anladıklarında çok geç olacak. Aralık 2013, Manavgat Ahmetler köyündeki HES direnişinde Hakan Tosun 50 yaşındaydı. Kentin ortasında, insanlık dışı bir saldırıyla vahşice darp edildi ve ardından yaşamını yitirdi. Kasıt var mı yok mu bunu henüz bilmiyoruz. Olayın bir an önce aydınlatılması, sorumluların açığa çıkarılması ve kamuoyuna detaylı açıklama yapılması en başta ailesi ve yakınları olmak üzere hepimizin ortak beklentisi… (Yusuf Yavuz)