Hüküm devletin, tasarruf işgalcinin!
Hüküm devletin, tasarruf işgalcinin!
Sayıştay’ın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda yaptığı denetimlerde, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki arazilerin işgalcileri ödüllendirecek şekilde kullandırıldığı ortaya çıktı: Tahliye yok, denetim yetersiz, işgaller özendiriliyor…
Sayıştay’ın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda yaptığı denetimlerde, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki arazilerin işgalcileri ödüllendirecek şekilde kullandırıldığı ortaya çıktı: Tahliye yok, denetim yetersiz, işgaller özendiriliyor…
Yusuf Yavuz
Son yıllarda Türkiye’nin gündeminden düşmeyen kamu arazisi işgalleri keyfi uygulamalar ve yetersiz denetimler yüzünden işgalcileri ödüllendiren bir düzene dönüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda yapılan Sayıştay denetimlerinde, ülke genelindeki hazine arazilerinde işgaliye bedellerinin fiyat tespit araştırması yapılmadan alt sınırdan tahsil edildiği ortaya çıktı. İşgal edilen Hazine taşınmazlarında tahliye ve kontrol mekanizmasının da işletilmediği tespitine yer verilen Sayıştay raporunda, sözleşme süresi dolduğu halde işgallerin devam ettiği bulgusuna yer verildi. Sayıştay, Bakanlığın Muğla ilindeki günübirlik alanları kiraya verdiği şirketin bu alanları yönetmeliğe aykırı şekilde üçüncü kişilere kiraladığını tespit ederek idareyi uyardı.
Fethiye Belcekız
KORUNMASI GEREKEN ALANLAR İŞGALE AÇILDI
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, Muğla ilindeki korunan alanlar bünyesinde yer alan günübirlik alanları pazarlık usulü ile özel şirkete kiralıyor. Ancak Barselona Sözleşmesi gereği kirliliğe karşı korunması gereken Özel Çevre Koruma (ÖÇK) Bölgeleri bünyesinde bulunan günübirlik alanlar, barındırdığı özellikler nedeniyle yoğun günübirlik ziyaretçi kullanımın neden olacağı kirlilikten korunması gerekiyor. Bununla ilgili mevzuata göre koruma sorumluluğu Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nde.
SAYIŞTAY: ‘KİRA SÖZLEŞMELERİNE AMACA AYKIRI HÜKÜM KONULMUŞ’
Sayıştay, söz konusu korunan alanlardaki günübirlik kullanım alanlarının mevzuata aykırı şekilde ve koruma ölçütleri gözetilmeksizin üçüncü kişilere kiralandığını tespit etti. Sayıştay’ın Eylül 2025 tarihli raporunda, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün, pazarlık usulü ile kiraya verdiği günübirlik alanların kira sözleşmelerine amaca aykırı hüküm konulduğu görülmüştür” bulgusuna yer verildi.
Göcek ÖÇK sınırlarında Ölü Deniz Bülgesindeki günübirlik alanlardan görünüm
‘KORUYUP GELİŞTİRECEK VAKIFLARA KİRALANABİLİR’
Danıştay 13. Dairesi’nin 2 Kasım 2021 tarih ve 3498 sayılı kararında, söz konusu alanların çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin en uygun şekilde korunması, kullanması, izlenmesi, proje geliştirilmesi, iyileştirilmesi ile çevre kirliliğinin önlenmesi amacı ile faaliyet gösteren vakıflara veya bu vakıfların kuruluşlarına 10 yıl süreyle kiraya verilebileceği hükmüne yer verildiği anımsatılan Sayıştay raporunda, bu alanların pazarlık usulü ile kiralanmasının üst hukuk kurallarına aykırı olduğu vurgulandı.
FethiyeGöcek ÖÇK sınırlarında Ölü Deniz Bülgesindeki günübirlik alanlardan görünüm
MUĞLA’DAKİ GÜNÜBİRLİK ALANLAR 3. ŞAHISLARA İŞLETTİRİLİYOR
Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün Muğla ilinde özel koruma gerektiren günübirlik alanları pazarlık usulüyle kiraya verdiği, kiralayan şirketin ise üçüncü şahıslara kiraladığı belirtilen Sayıştay raporunda, şu ifadelere yer verildi: “Yapılan incelemede, Muğla ilindeki günübirlik alanlarının işletilmesi için yapılan pazarlık ihalelerini alan kiracının ilgili alanları üçüncü şahıslara işlettirdiği tespit edilmiştir. Yukarıda yer verilen denetim tespiti üzerine İdare tarafından; pazarlık usulü ile kullandırma yönteminin mevzuata uygun olduğu belirtilmiştir. Ancak, bulguda bahsedilen husus özellikli alanların pazarlık usulü ile kullandırılması değil nitelikleri ve özelliklerinden dolayı yoğun günübirlikçi ziyaretçi kullanımının alanları kirliliğe açık hale getirmesi ve alanların bir bütün olarak düzenlenmesi, işletilmesi, denetlenmesi ve azami korunmasının önemine ilişkindir. Kamu yararı da gözetilerek pazarlık usulü ile ihale edilen alanların, kiracı tarafından ihale edilerek üçüncü şahıslara işlettirilmesi kısıtlayıcı bir usul olan Pazarlık usulünün amacına aykırılık teşkil etmektedir. Bu itibarla; Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünce pazarlık usulü ile kiraya verilen yerlere ait kira sözleşmelerindeki üçüncü şahıslara işlettirme ile ilgili hükümlerin yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.”
Fethiye Göcek ÖÇK sınırlarında Ölü Deniz Bülgesindeki günübirlik alanlardan görünüm
GENEL MÜDÜR DE ŞİRKET YÖNETİCİSİ DE AYNI KİŞİ
Sayıştay raporunda Muğla’daki korunan alanları kiralayan şirketin adı doğrudan yer almasa da, bu şirketi yıllardır tartışmaların odağındaki MUÇEV olduğu belirtiliyor. Adında ‘Vakıf’ ibaresi bulunsa da MUÇEV, ticari bir şirket statüsünde. MUÇEV’in Yönetim Kurulu Başkanı ise aynı zamanda Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü olan Hacı Abdullah Uçan. İnşaat Mühendisi olan Uçan, 2019’da AKP’den Sultanbeyli Belediye Başkan aday adayı olmuştu. Seçilemeyince Bakanlık bünyesinde görevlendirilen Uçan, 2021’de Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün başına getirildi. Hacı Abdullah Uçan, Ağustos 2024’de ise 13 Ağustos 2027 tarihine kadar MUÇEV Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildi.
MUÇEV’İN KIYILARDAKİ KEYFİ KİRALAMALARI TEPKİ ÇEKİYOR
MUÇEV, Genel Müdürlükten kiraladığı Muğla ve Antalya’daki kıyı alanlarını benzer şekilde kiraya vermesi zaman zaman tepkilere yol açıyor. Ancak etkin denetim ve yaptırımın olmaması, korunan alanları da içeren kamuya ait arazilerin rant aracı olarak kullanılmasına yol açıyor.
‘SÖZLEŞME BİTTİĞİ HALDE İŞGALCİLER TAHLİYE EDİLMİYOR’
Sayıştay’ın Bakanlık’taki denetimlerinde öne çıkan bulgular arasında, işgal edilen kamu arazilerinin sözleşme süresi dolduğu halde tahliye edilmemesi de var. İdare tarafından kiraya verilen, irtifak hakkı kurulan veya kullanma izni verilen taşınmazlardan sözleşme süresi dolduğu hâlde işgali devam edenler olduğu belirtilen raporda, “Sözleşmesi feshedilen veya herhangi bir sözleşmeye dayanmaksızın fuzuli olarak işgal edilen Hazine taşınmazlarının tahliye işlemlerinin yapılmadığı, tahliyeye dair kontrol mekanizmasının kurulmadığı tespit edilmiştir. Yapılan incelemelerde; Ecrimisil bedeli alınan taşınmazlara ilişkin veri ve istatistiklerin Bakanlık tarafından tutuluyor olmasına karşılık taşınmazlardan tahliyesi gerçekleştirilenlere ilişkin güvenilir bir veriye erişilememiştir. Tahliye mekanizmasının etkin çalışmaması nedeniyle işgal edilen taşınmaz sayısının her yıl arttığı anlaşılmaktadır” denildi.
2024’DE 406 BİN İŞGALCİDEN 3.2 MİLYAR İŞGALİYE TOPLANABİLMİŞ
Milli Emlak Genel Müdürlüğü Faaliyet Raporlarına göre; 2021 yılında toplam 82 bin 846 adet taşınmaz için ecrimisil ihbarnamesi düzenlendiği belirtilen Sayıştay raporunda, bu ihbarnamelerden toplam 681 milyon TL tutarında ecrimisil geliri tahsil edildiği kaydedilerek şu bilgilere yer verildi: “2022 yılında toplam 93 bin 463 adet taşınmaz için ecrimisil ihbarnamesi düzenlenmiş olup, 1 milyar 106 milyon TL ecrimisil geliri tahsil edilmiştir. 2023 yılında toplam 161 bin 522 adet taşınmaz için ecrimisil ihbarnamesi düzenlenmiş olup 1 milyar 952 milyon TL ecrimisil geliri tahsil edilmiştir. 2024 yılında ise toplam 406 bin 052 adet taşınmaz için ecrimisil ihbarnamesi düzenlenmiş olup 3 milyar 248 milyon TL ecrimisil geliri tahsil edilmiştir. Hazine taşınmazları üzerindeki ecrimisil uygulamalarının büyük kısmının önceki yıllarda başladığı ve fuzuli işgallerin tahliye edilememesi sonucunda uygulamanın artarak devam ettiği görülmektedir.”
KAMU TAŞINMAZLARINDA HÜKÜM DEVLETİN, TASARRUF İŞGALCİNİN
Özellikle işgal edilen taşınmazların daha sonra doğrudan satış hakkıyla işgal edene satılacağı yönünde hareket edilmesinin, taşınmazlarda gerçekleşen işgal sayılarını arttırdığı tespitine yer verilen Sayıştay raporunda, “Yukarıda yer verilen denetim tespiti üzerine İdare tarafından; 81 İl Valiliğine, bulguya esas teşkil etmek üzere, Hazineye ait veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlarının gerçek veya tüzel kişilerce işgale uğradığının tespit edilmesi hâlinde, işgal edilen Hazine taşınmazlarına ilişkin tahliye mekanizmasının işletilmesi hususunun istenildiği ifade edilmiştir. Bu itibarla, işgale konu taşınmazların tahliyesinin sağlanarak Hazine taşınmazlarının mevzuata uygun kullandırılması gerekmektedir” denildi.
İŞGALİYELER İÇİN GÜNCEL FİYAT TESPİTİ DE YAPILMIYOR
Devletin Hüküm ve Tasarrufu altındaki taşınmazlar üzerindeki işgallerin, işgalcileri özendirdiği gerçeğini ortaya koyan Sayıştay raporunda işgal edilen kamu arazilerinden alınan ve bir tür ‘ceza’ olan işgaliye paralarının da güncel fiyat tespiti yapılmadan tahsil edildiği kaydedildi.
FİYAT ARAŞTIRMASI YAPILMADAN ECRİMİSİL BEDELİ BELİRLENMİŞ
“İdare tarafından yapılan ecrimisil tespit ve takdir işlemlerinde mevzuatta öngörülen fiyat tespit araştırmaları yapılmadan alt sınırlardan ya da maktu tutarlardan ecrimisil bedeli takdiri yapıldığı görülmüştür” bulgusuna yer verilen Sayıştay raporunda, “Yapılan incelemelerde; mevzuatta yer alan gerekli fiyat araştırması yapılmadan doğrudan 336 sıra numaralı Milli Emlak Genel Tebliği’nde belirtilen emlak vergisi alt sınırından ecrimisil takdir işlemleri yapıldığı veyahut bölge, ilçe veya mahalle bazlı maktu metrekare birim fiyatları belirlenerek ecrimisil tutarı tespit edildiği görülmüştür. Genel itibarıyla belirlenmiş olan emlak vergi değerleri de çok düşük kaldığı için bu durum ecrimisil birim bedellerinin düşük belirlenmesine neden olmaktadır. Özellikle tarımsal amaçlı doğrudan kullanıcısına 10 yıllık kiralama işlemlerinde, en az 3 yıl süreyle tarımsal olarak kullanarak taşınmazı işgal eden işgallere kiralama için baz alınan tutar, son düzenlenen ecrimisil tutarının yarısı olması sebebiyle tarımsal amaçlı kiralamalarda tutarlar çok düşük kalmaktadır” denildi.
81 İLİN VALİLİĞİNE İŞGALLERİN TESPİTİ İÇİN YAZI GÖNDERİLDİ
İdarenin ecrimisil tutarının belirlenmesine ilişkin olarak sistematik bir usul belirlenmediğinin altı çizilen Sayıştay raporunda, “taşra teşkilatlarında farklı usuller izlendiği, ecrimisil ihbarnamelerine karşı kişilerce açılan davalarda mahkemelerin bedelin nasıl tespit edildiğine ilişkin bilgi istemlerine karşı İdarece sistematik bir çalışma sunulamaması nedeniyle dava kayıplarına yol açıldığı görülmektedir. Yukarıda yer verilen denetim tespiti üzerine İdare tarafından; 81 İl Valiliğine, bulguya esas teşkil etmek üzere, Hazineye ait veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlarının gerçek veya tüzel kişilerce işgale uğradığının tespit edilmesi hâlinde, Ecrimisil Kıymet Takdirine esas birim bedellerinin belirlenmesinde, mevcut mevzuat hükümleri doğrultusunda araştırma ve incelemenin sağlıklı bir şekilde yapılması suretiyle işlem tesis edilmesinin istenildiği ifade edilmiştir. Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri çerçevesinde işgale konu taşınmazlarla ilgili ayrıntılı çalışmaların yapılarak ecrimisil birim bedellerinin sağlıklı bir şekilde belirlenmesi gerektiği değerlendirilmektedir” ifadelerine yer verildi.
