Bandırma Limanı Açıklarında Hayvan Krizi: Gemideki Sığırların Akıbeti Belirsiz!

Hayvanların karaya çıkarılamaması, hem Türkiye hem de Uruguay makamları arasında gerilime neden olurken, gemideki sığırların yaşam koşullarının vahameti endişe yaratıyor. Türkiye: "Kimlik ve Belge Eksikleri Nedeniyle Giriş Reddedildi" Türkiye makamları, krize gerekçe olarak hayvanların kimliklendirme ve belgeleme süreçlerindeki eksiklikleri gösteriyor. Yapılan resmî açıklamaya göre, gemideki sığırlardan 469'unun verilen listelerle uyuşmadığı tespit edildi. Ayrıca, bazı büyükbaş hayvanlarda ne kulak küpesi ne de elektronik çip bulunması nedeniyle 15 sertifikaya “rejected” (reddedildi) notu düşüldü. Tarım ve Orman Bakanlığı, toplamda 2.901 hayvandan 138'inin "uygunsuz" bulunduğunu belirtiyor. Uruguay: "Sorun Ticari, Sağlık Değil" Uruguay Tarım Bakanlığı ise Türkiye'nin iddialarını kesin bir dille reddediyor. Bakanlık yetkilileri, sorunun sağlık veya belge eksikliklerinden değil, tamamen ticari nedenlerden kaynaklandığını savunuyor. Bakanlık, ithalatçı firmanın başlangıçta seçtiği bazı hayvanların gemide bulunmamasının krizi tetiklediğini öne sürüyor. Gemideki Vahim Koşullar: Ölümler, Doğumlar ve Kayıp Buzağılar Uruguay'dan 19 Eylül'de başlayan ve bir aydan fazla süren yolculuk boyunca gemideki koşulların kötüleştiği rapor ediliyor.  Yolculuk sırasında 58 sığır hayatını kaybetti. Gemide bulunan çok sayıda hamile düveden en az 140'ı deniz seyahati sırasında doğum yaptı. Gemide şu anda 50 buzağı bulunuyor, ancak doğum yapan sayısıyla orantılı olarak geriye kalan 90 buzağının akıbeti hakkında bilgi bulunmuyor. Hukuki Süreç Başladı Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından "uygunsuz" bulunan 138 hayvana yönelik işlem kararına karşı, ithalatçı firma hukuki yollara başvurdu. Balıkesir 2. İdare Mahkemesi'ne, Bakanlık işleminin yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açıldı. Bu hukuki süreç, hayvanların karaya indirilip indirilemeyeceği ve krizin nasıl çözüleceği konusunda belirleyici olacak. Geminin Bandırma açıklarındaki bekleyişi sürerken, gemideki hayvanların sağlık ve refah durumları kamuoyunda büyük bir hassasiyetle takip ediliyor. Yerel Halk Endişeli: Çevresel ve Ekonomik Kaygılar Spiridon II gemisinin liman açıklarında bu kadar uzun süre beklemesi, sadece ticari ve hayvan refahı açısından değil, aynı zamanda Bandırma'da yaşayan yerel halk için de çeşitli endişe ve dezavantajları beraberinde getirdi. Gemide bir aydan uzun süredir bekleyen binlerce sığırın atıkları (gübre) ve ölen hayvanların varlığı, özellikle rüzgarın karaya doğru estiği zamanlarda, liman çevresindeki yerleşim yerlerinde yoğun ve rahatsız edici kötü koku yayılmasına neden olabileceği endişesi yaratıyor. Ayrıca, atıkların denize karışma ihtimali deniz kirliliği riskini artırıyor. Geminin limana yakın bir alanda uzun süreli beklemesi ve liman yetkililerini meşgul etmesi, Bandırma Limanı'nın normal operasyonlarında dolaylı yoldan yoğunluğa ve potansiyel aksamalara yol açarak diğer deniz ticareti faaliyetlerini olumsuz etkileyebilir. Resmi makamlar her ne kadar sağlık sorunu olmadığını belirtse de, hayvanların uzun ve stresli bir yolculuk geçirmiş olması, karaya indirilmeme krizi ve gemideki kötü koşullar, yerel halk arasında potansiyel bulaşıcı hastalık risklerine karşı tedirginlik yaratmaktadır. Bandırma sakinleri, krizin bir an önce çözülerek hem hayvanların refahının sağlanmasını hem de geminin çevresel etkilerinin ortadan kaldırılmasını talep ediyor.