BAYRAM İKRAMİYESİ LÜTUF DEĞİL, HAKTIR!

ÖZEL HABER 01.06.2025 - 21:01, Güncelleme: 01.06.2025 - 21:01 12935 kez okundu.
 

BAYRAM İKRAMİYESİ LÜTUF DEĞİL, HAKTIR!

İktidar tarafından sefalet bataklığına itilen emekliler olarak hep birlikte sesimizi yükseltiyoruz.

Erdal Direğin Bu gün (1 Haziran 2025) Türkiye İşçi Partili (TİP) emekliler ve Üsküdar halkı Üsküdar Mimar Sinan Meydanında bir araya geldi. Fitre ve zekat alacak derecede yoksullaşan emeklilerin sesini duyurmak adına bir basın açıklaması yapıldı. Emekli Yurttaşlarımız Ve Basın Emekçilerine 2018’de “Saray rejimine” dönüşen iktidar modeliyle derinleşen ekonomik kriz emeklileri açlık sınırında bir yaşamın kıyısına getirdi. Emeklilere yılda iki kez bayram ikramiyesi uygulaması da 2018 yılında başladı. Verildiği yıl asgari ücretin %60’ı tutarında olan ikramiye, şimdi asgari ücretin %18’ine geriledi. Geçen 8 yılda uygulanan enflasyonist politikaların sonucu düşen satın alma gücü göz önüne alındığında “ikramiye” adı altında ödenen tutarı, artık “sadaka” olarak nitelendirmek doğru olacaktır. Nihayet; Diyanet İşleri Başkanlığı da bu durumu gözlemlemiş olmalı ki fitre ve zekatın artık emekli ve asgari ücretle çalışana verilmesini caiz bulan fetvasını yayınladı. 2025 yılı Ocak ayında emekli maaşına yapılan %15,75’lik artış ve 4.000.- TL olarak “müjdelenen” Bayram ikramiyesi, emeklileri, açlığın kıyısından sefaletin bataklığına çekti. Üstelik ikramiye tutarındaki artışı %33 olarak açıklayarak memnuniyetini ifade eden Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanının üstüne Cumhurbaşkanının “1000 lira arttırıldı işte; daha ne olacaktı” demesi de emeklileri küçümseyen, horlayan iktidar anlayışını ortaya koydu. 2018 seçimleri öncesinde bayram ikramiyesi, 2023 seçimleri öncesinde de EYT yasasını çıkararak, emeklileri sağılacak oy deposu olarak gören Saray iktidarı, seçimler geçtiğinde yaşattığı ekonomik krizin tüm faturasını emekçi ve emeklilerin sırtına yükledi. Yaşanan ekonomik krizi talep enflasyonuna, talep enflasyonunu da emekli, emekçi ve işsizlerin harcalamalarına bağlayan IMF’nin “yerli ve milli bakanı” Mehmet Şimşek de “Dünya’nın hiçbir ülkesinde bayram ikramiyesi diye bir uygulama yok” açıklaması yaparak sermaye aidiyetini dile getirdi. Göz dikilen; emekliye ödenen 4.000.- lira yahut Bakanın penceresinden 102.- dolardır. Orta vadeli program olarak tanıtılan ve uygulanan ekonomik düzenlemelerin, emekli maaş artışlarına da yansıtılmayacağının hiçbir garantisi yoktur. Genç nüfus azalıp, yaşlanan bir dünyaya adım adım ilerlenirken; emekliler ve yaşlılar üzerinde bir “yalnızlaştırma politikası” algısal olarak yerleştirilmeye çalışılmaktadır. Öyle ki; bütçe açığını EYT’lilere bağlayan ya da bayram ikramiyesinin bütçe dengesini bozduğunu açıklayan iktidar sorumluları, nerdeyse işsizlik, büyüme hızının yavaşlaması gibi sorunların sorumlusu olarak da emeklileri ve bütçede emeklilere ayrılan payı işaret etmektedir. İkramiye sözlük anlamıyla “verilen aylık dışı para”dır. Bu para hak edilme sonucu elde edilen bir paradır. Saray rejimi ise ikramiyeyi “piyangodan çıkan para “ olarak algılıyor olsa ki ikramiye olarak ödeyeceği yüz kızartıcı miktarı müjdelemekte hiç utanmıyor. İkramiye, bayram ikramiyesi olmaktan çıkarılarak yılda 3 kez verilmelidir. İkramiye; en düşük emekli maaşı tutarında ve eşit olarak belirlenmelidir. En düşük emekli maaşı, asgari ücrete eşdeğer olmalıdır. Asgari ücret, kira, gıda, sağlık , ulaşım vb temel gereksinimler göz önüne alınarak ve insan onuruna yakışacak şekilde belirlenmelidir. İkramiye ödemesi Saray rejiminin lütfu ve sadakası olmaktan çıkarılarak, yılda 3 kez verileceği ve en düşük emekli maaşından düşük olamayacağı hükümleriyle yasalaştırılmalıdır. Bayram ikramiyesi lütuf değil, haktır. Emekli örgütlenmesinin önündeki Anayasal engel kaldırılmalı, Emekli Sendikası Anayasal Hak Olmalıdır. TİP’li Emekliler olarak “yalnızların birliğini” kurmak için, yan yana olmak için, dayanışmak ve direnmek için, Saray Rejiminin bizden çaldıklarının hepsini geri almak için mücadelemizi ülke çapında yükselteceğiz. Emekli yurttaşlarımız, TİP sizin. TİP’li Emekliler
İktidar tarafından sefalet bataklığına itilen emekliler olarak hep birlikte sesimizi yükseltiyoruz.

Erdal Direğin


Bu gün (1 Haziran 2025) Türkiye İşçi Partili (TİP) emekliler ve Üsküdar halkı Üsküdar Mimar Sinan Meydanında bir araya geldi. Fitre ve zekat alacak derecede yoksullaşan emeklilerin sesini duyurmak adına bir basın açıklaması yapıldı.



Emekli Yurttaşlarımız Ve Basın Emekçilerine

2018’de “Saray rejimine” dönüşen iktidar modeliyle derinleşen ekonomik kriz emeklileri açlık sınırında bir yaşamın kıyısına getirdi.

Emeklilere yılda iki kez bayram ikramiyesi uygulaması da 2018 yılında başladı. Verildiği yıl asgari ücretin %60’ı tutarında olan ikramiye, şimdi asgari ücretin %18’ine geriledi. Geçen 8 yılda uygulanan enflasyonist politikaların sonucu düşen satın alma gücü göz önüne alındığında “ikramiye” adı altında ödenen tutarı, artık “sadaka” olarak nitelendirmek doğru olacaktır.

Nihayet; Diyanet İşleri Başkanlığı da bu durumu gözlemlemiş olmalı ki fitre ve zekatın artık emekli ve asgari ücretle çalışana verilmesini caiz bulan fetvasını yayınladı.

2025 yılı Ocak ayında emekli maaşına yapılan %15,75’lik artış ve 4.000.- TL olarak “müjdelenen” Bayram ikramiyesi, emeklileri, açlığın kıyısından sefaletin bataklığına çekti. Üstelik ikramiye tutarındaki artışı %33 olarak açıklayarak memnuniyetini ifade eden Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanının üstüne Cumhurbaşkanının “1000 lira arttırıldı işte; daha ne olacaktı” demesi de emeklileri küçümseyen, horlayan iktidar anlayışını ortaya koydu.

2018 seçimleri öncesinde bayram ikramiyesi, 2023 seçimleri öncesinde de EYT yasasını çıkararak, emeklileri sağılacak oy deposu olarak gören Saray iktidarı, seçimler geçtiğinde yaşattığı ekonomik krizin tüm faturasını emekçi ve emeklilerin sırtına yükledi.

Yaşanan ekonomik krizi talep enflasyonuna, talep enflasyonunu da emekli, emekçi ve işsizlerin harcalamalarına bağlayan IMF’nin “yerli ve milli bakanı” Mehmet Şimşek de “Dünya’nın hiçbir ülkesinde bayram ikramiyesi diye bir uygulama yok” açıklaması yaparak sermaye aidiyetini dile getirdi.


Göz dikilen; emekliye ödenen 4.000.- lira yahut Bakanın penceresinden 102.- dolardır. Orta vadeli program olarak tanıtılan ve uygulanan ekonomik düzenlemelerin, emekli maaş artışlarına da yansıtılmayacağının hiçbir garantisi yoktur.

Genç nüfus azalıp, yaşlanan bir dünyaya adım adım ilerlenirken; emekliler ve yaşlılar üzerinde bir “yalnızlaştırma politikası” algısal olarak yerleştirilmeye çalışılmaktadır. Öyle ki; bütçe açığını EYT’lilere bağlayan ya da bayram ikramiyesinin bütçe dengesini bozduğunu açıklayan iktidar sorumluları, nerdeyse işsizlik, büyüme hızının yavaşlaması gibi sorunların sorumlusu olarak da emeklileri ve bütçede emeklilere ayrılan payı işaret etmektedir.

İkramiye sözlük anlamıyla “verilen aylık dışı para”dır. Bu para hak edilme sonucu elde edilen bir paradır. Saray rejimi ise ikramiyeyi “piyangodan çıkan para “ olarak algılıyor olsa ki ikramiye olarak ödeyeceği yüz kızartıcı miktarı müjdelemekte hiç utanmıyor.

İkramiye, bayram ikramiyesi olmaktan çıkarılarak yılda 3 kez verilmelidir.

İkramiye; en düşük emekli maaşı tutarında ve eşit olarak belirlenmelidir.

En düşük emekli maaşı, asgari ücrete eşdeğer olmalıdır.

Asgari ücret, kira, gıda, sağlık , ulaşım vb temel gereksinimler göz önüne alınarak ve insan onuruna yakışacak şekilde belirlenmelidir.

İkramiye ödemesi Saray rejiminin lütfu ve sadakası olmaktan çıkarılarak, yılda 3 kez verileceği ve en düşük emekli maaşından düşük olamayacağı hükümleriyle yasalaştırılmalıdır.

Bayram ikramiyesi lütuf değil, haktır.

Emekli örgütlenmesinin önündeki Anayasal engel kaldırılmalı, Emekli Sendikası Anayasal Hak Olmalıdır.

TİP’li Emekliler olarak “yalnızların birliğini” kurmak için, yan yana olmak için, dayanışmak ve direnmek için, Saray Rejiminin bizden çaldıklarının hepsini geri almak için mücadelemizi ülke çapında yükselteceğiz.

Emekli yurttaşlarımız, TİP sizin.

TİP’li Emekliler

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.