MADEN Mİ ,TOPRAK MI ?

Yeşim Tütün Bugün bize dayatılan soru şu: “Maden mi önemli, toprak mı?” Cevap basit: Toprak olmazsa madenin de anlamı olmaz. Çünkü maden karnımızı doyurmaz, çocuklarımızı büyütmez, suyumuzu temizlemez. Ama toprak, bu ülkenin asıl hayat damarıdır. Yabancı ortaklı maden şirketleri yıllardır bu ülkenin dağını, deresini, ormanını delik deşik ediyor. Açtıkları her yeni maden sahasında yalnızca taş toprak değil; bir köyün, bir vadinin, bir neslin geleceği gömülüyor. Toprak kuruyor, sular çekiliyor, havamız zehirleniyor. Madenlerden çıkan siyanür, ağır metaller ve zehirli atıklar hem toprağa hem de su kaynaklarımıza sızıyor; aynı zamanda kanser vakalarının artmasına yol açıyor. Sonra ne oluyor? Köylünün ekini bitiyor, hayvancılık tükeniyor, şehirlinin içtiği su bile zehirleniyor. Bize “kalkınma” masalı anlatıyorlar. Oysa gerçek şudur: Toprağı öldürerek kalkınma olmaz. Maden şirketlerinin kasası şişerken, halkın sofrası boşalıyor. Ama bu halk susmayacak. Karadeniz’de, Ege’de, İç Anadolu’da fark etmez; nerede bir maden sahası açılıyorsa orada direnen “karıncalar” var. Çünkü bu ülkenin gerçek sahipleri biziz. Ve karıncalar birleşiyor. Direnişin sözcüsü Aslıhan Kahraman Eren’in sözleri kulaklarımızda yankılanıyor: “Toprağımız için sonuna kadar mücadele edeceğiz!” "8 Eylül Pazartesi13:30 Ankara Anayasa Mahkemesi önünde vatanını seven herkesi bekliyoruz " dedi. Bu mücadele yalnızca bir çevre meselesi değildir; bu, toprak hakkı mücadelesidir. Ekmek mücadelesidir. Su mücadelesidir. Çocuklarımızın geleceğini kurtarma mücadelesidir. Ve şimdi haykırıyoruz:  Toprak bizimdir, satılamaz!  Su bizimdir, kirletilemez!  Orman bizimdir, yakılamaz!  Gelecek bizimdir, çalınamaz! Karıncalar birleşti, direniş başladı.  #ToprağımızıVermiyoruz  Sloganı ile yola devam eden toprak sahipleri, Türkiye ' nin de geleceği için destek bekliyorlar.