DEVA Partili Karal’dan Bakan Işıkhan’ın sözlerine tepki: 4 asgari ücretle ancak ‘yoksul’ sayılabildiğiniz bir ülkede tasarrufa emekliden, asgari ücretliden başlamak akıl ve vicdan tutulmasıdır

ÖZEL HABER 27.09.2025 - 20:50, Güncelleme: 27.09.2025 - 20:50 175 kez okundu.
 

DEVA Partili Karal’dan Bakan Işıkhan’ın sözlerine tepki: 4 asgari ücretle ancak ‘yoksul’ sayılabildiğiniz bir ülkede tasarrufa emekliden, asgari ücretliden başlamak akıl ve vicdan tutulmasıdır

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın “Tasarrufu sosyal yardımlardan, emeklilerden ve asgari ücretlilerden yapılan artışlardan keseceksiniz ki bütçenizi dengeleyebilesiniz” sözlerine tepki gösterdi.

 Karal, “Açlık sınırının altında maaş reva görülen, 4 asgari ücretle ancak ‘yoksul’ sayılabildiğiniz bir ülkede tasarrufun adresi asgari ücretli ya da emekli olamaz. Bu akıl ve vicdan tutulmasıdır. Tasarruf milletin lokmasından değil, devletin bizzat israftan kaçınmasıyla mümkündür. Yoksulun lokmasına göz dikmek adalet değil zulümdür.” dedi. “Vahim bir ifade, milletin onurunu zedeleyen yaklaşım” DEVA Partili Hasan Karal, emekli ve dar gelirli vatandaşların zaten açlık sınırının altında yaşadığına dikkat çekerek, tasarrufun adresinin yanlış belirlendiğini söyledi. Bakan Işıkhan’ın sözlerini “vahim bir ifade” ve “milletin onurunu zedeleyen bir yaklaşım” olarak değerlendiren Karal, açıklamaları sosyal devlet anlayışıyla bağdaşmayan bir tutum şeklinde nitelendirdi.   Tasarruf yapılacak gerçek alanlar Türkiye’de tasarruf edilmesi gereken alanları sıralayan Karal, şunları kaydetti: “Tasarrufa şatafatlı konvoylardan, lüks binalardan, işlevsiz, verimsiz ve kullanılmayan kamu yatırımlarından, garanti ödemelerle ayakta tutulan köprü ve otoyollardan, şeffaf olmayan ihalelerden başlanmalıdır. Yap-işlet-devret projelerindeki garanti ödemeler, gereksiz danışmanlık hizmetleri ve yüksek maaşlı yönetim kurulu üyelikleri, siyasi kayırmacılıkla yapılan aşırı kamu personeli atamaları, israf niteliğindeki fuar, sempozyum, toplantı giderleri, kamu kurumlarının ve belediyelerin fahiş tanıtım/reklam bütçeleri, gereksiz şov amaçlı yurtdışı geziler ve heyet masrafları, çok uluslu şirketlere verilen vergi muafiyetleri ve teşvikler, vergisini ödemeyen büyük sermaye gruplarına tanınan aflar, kayıt dışı ekonomiye göz yumulması… Tasarruf yapılacaksa bunlardan yapılmalıdır; emekliye, asgari ücretliye reva görülen üç kuruştan değil.” “Yoksulun lokmasına göz dikmek adalet değildir” Karal, Bakan Işıkhan’ın açıklamalarının milletin vicdanını yaraladığını kaydetti. Hükümeti gerçekçi çözümlere davet eden Karal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Vergisini düzenli ödeyen küçük esnaf ve çiftçi ezilirken, milyar dolarlık şirketlere muafiyet tanınması adalet değildir. Gerçek tasarruf, lüksü kısmak, kaynakları üretime ve adalete yönlendirmektir. Emekliden, asgari ücretliden, sosyal yardımlardan tasarruf beklemek yoksulun lokmasına göz dikmektir. Tasarrufun yolu milletin sofrasını küçültmek değil, devletin israfını kısmaktır.”
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın “Tasarrufu sosyal yardımlardan, emeklilerden ve asgari ücretlilerden yapılan artışlardan keseceksiniz ki bütçenizi dengeleyebilesiniz” sözlerine tepki gösterdi.

 Karal, “Açlık sınırının altında maaş reva görülen, 4 asgari ücretle ancak ‘yoksul’ sayılabildiğiniz bir ülkede tasarrufun adresi asgari ücretli ya da emekli olamaz. Bu akıl ve vicdan tutulmasıdır. Tasarruf milletin lokmasından değil, devletin bizzat israftan kaçınmasıyla mümkündür. Yoksulun lokmasına göz dikmek adalet değil zulümdür.” dedi.
“Vahim bir ifade, milletin onurunu zedeleyen yaklaşım”
DEVA Partili Hasan Karal, emekli ve dar gelirli vatandaşların zaten açlık sınırının altında yaşadığına dikkat çekerek, tasarrufun adresinin yanlış belirlendiğini söyledi. Bakan Işıkhan’ın sözlerini “vahim bir ifade” ve “milletin onurunu zedeleyen bir yaklaşım” olarak değerlendiren Karal, açıklamaları sosyal devlet anlayışıyla bağdaşmayan bir tutum şeklinde nitelendirdi.
 

Tasarruf yapılacak gerçek alanlar

Türkiye’de tasarruf edilmesi gereken alanları sıralayan Karal, şunları kaydetti:

“Tasarrufa şatafatlı konvoylardan, lüks binalardan, işlevsiz, verimsiz ve kullanılmayan kamu yatırımlarından, garanti ödemelerle ayakta tutulan köprü ve otoyollardan, şeffaf olmayan ihalelerden başlanmalıdır. Yap-işlet-devret projelerindeki garanti ödemeler, gereksiz danışmanlık hizmetleri ve yüksek maaşlı yönetim kurulu üyelikleri, siyasi kayırmacılıkla yapılan aşırı kamu personeli atamaları, israf niteliğindeki fuar, sempozyum, toplantı giderleri, kamu kurumlarının ve belediyelerin fahiş tanıtım/reklam bütçeleri, gereksiz şov amaçlı yurtdışı geziler ve heyet masrafları, çok uluslu şirketlere verilen vergi muafiyetleri ve teşvikler, vergisini ödemeyen büyük sermaye gruplarına tanınan aflar, kayıt dışı ekonomiye göz yumulması… Tasarruf yapılacaksa bunlardan yapılmalıdır; emekliye, asgari ücretliye reva görülen üç kuruştan değil.”

Yoksulun lokmasına göz dikmek adalet değildir”
Karal, Bakan Işıkhan’ın açıklamalarının milletin vicdanını yaraladığını kaydetti. Hükümeti gerçekçi çözümlere davet eden Karal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Vergisini düzenli ödeyen küçük esnaf ve çiftçi ezilirken, milyar dolarlık şirketlere muafiyet tanınması adalet değildir. Gerçek tasarruf, lüksü kısmak, kaynakları üretime ve adalete yönlendirmektir. Emekliden, asgari ücretliden, sosyal yardımlardan tasarruf beklemek yoksulun lokmasına göz dikmektir. Tasarrufun yolu milletin sofrasını küçültmek değil, devletin israfını kısmaktır.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.