Ersoy Arslan
Köşe Yazarı
Ersoy Arslan
 

KIPKIRMIZI

Turnusol kâğıdı… Kimya bilimi kullanır bu kâğıdı. Asitle temas ettiğinde kırmızı, bazla temas ettiğinde ise mavi renk verir. Elimde bir turnusol kâğıdı var. Çıkarıyor meydana karşımdakinin kim olduğunu. Keşke mavi çıksaydın be! Kırmızısın maalesef, kıpkırmızı... Kötülük bazen yapmaktır, bazen yapmamak; ve sen ikisini de yaptın. Pisliği hoş gördün, iğrence göz kırptın, çamuru baş tacı ettin. Kırmızısın be, kıpkırmızı… O değeri görmek istiyor insan, değer verdiklerinden… Ama dünyadaki matematik öyle değil işte, terazi yanlış tartıyor. Değer, hep değmeyecek kişilere gidiyor. Elimde bir turnusol kağıdı, deniyorum, test ediyorum ha bire  yürekleri; kim baz, kim asit diye… Keşke mavi çıksaydın be! Ağlıyor insan, heba olunca umutları, yıkılınca hayalleri… Unutamıyor insan, sevip de sevilmediklerini… Oysa ulaştı, zerre hak etmeyen niceleri; sevgiye, aşka, arkadaşlığa, sekse… Hem de kolayca… Hem de bedavaya… Ne vakte kadar sürecek bu saçma, kötü düzen? İyi sandıklarımız da yanılttı bizi. Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. Ve işte söylüyorum, sen de öylesin. Çünkü kötülük bazen yapmaktır, bazen yapmamak; ve sen ikisini de yaptın. Yazık sana, yazık sana inanan bana… Gökkuşağı rengârenk… Sen ise kırmızısın maalesef, kıpkırmızı…
Ekleme Tarihi: 05 June 2025 - Thursday
Ersoy Arslan

KIPKIRMIZI

Turnusol kâğıdı… Kimya bilimi kullanır bu kâğıdı. Asitle temas ettiğinde kırmızı, bazla temas ettiğinde ise mavi renk verir.

Elimde bir turnusol kâğıdı var. Çıkarıyor meydana karşımdakinin kim olduğunu. Keşke mavi çıksaydın be! Kırmızısın maalesef, kıpkırmızı...

Kötülük bazen yapmaktır, bazen yapmamak; ve sen ikisini de yaptın. Pisliği hoş gördün, iğrence göz kırptın, çamuru baş tacı ettin. Kırmızısın be, kıpkırmızı…

O değeri görmek istiyor insan, değer verdiklerinden… Ama dünyadaki matematik öyle değil işte, terazi yanlış tartıyor. Değer, hep değmeyecek kişilere gidiyor. Elimde bir turnusol kağıdı, deniyorum, test ediyorum ha bire  yürekleri; kim baz, kim asit diye… Keşke mavi çıksaydın be!

Ağlıyor insan, heba olunca umutları, yıkılınca hayalleri… Unutamıyor insan, sevip de sevilmediklerini… Oysa ulaştı, zerre hak etmeyen niceleri; sevgiye, aşka, arkadaşlığa, sekse… Hem de kolayca… Hem de bedavaya…

Ne vakte kadar sürecek bu saçma, kötü düzen? İyi sandıklarımız da yanılttı bizi. Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. Ve işte söylüyorum, sen de öylesin. Çünkü kötülük bazen yapmaktır, bazen yapmamak; ve sen ikisini de yaptın. Yazık sana, yazık sana inanan bana…

Gökkuşağı rengârenk… Sen ise kırmızısın maalesef, kıpkırmızı…

Yazıya ifade bırak !