Suay Karaman
Köşe Yazarı
Suay Karaman
 

2. TURA DOĞRU

Cumhurbaşkanlığı seçiminde 2. tura doğru genel görünüm iç açıcı gözükmemektedir. 14 Mayıs seçiminde oy oranı düşen AKP, aslında sıkıntılıdır; aldığı oy 2002 seçimlerindeki orana yakındır. Üstelik Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı oyun da, seçilmesi için yeterli olmadığı görülmüştür.  Son 21 yıldır gerek iktidarla, gerekse Tayyip Erdoğan’la ilgili büyük sıkıntılar olduğu bilinmektedir ve son seçim sonuçlarında da bu durum görülmektedir. AKP iktidarı ülkemizi talan etmekle kalmadı, laikliğin bitirilmesinde önemli girişimlerde bulundu. Yolsuzluk ve rüşvet alıp başını gitti, toplum yoksulluğa ve açlığa itildi. Her türlü yalan ve sahtekarlığın yanı sıra, toplumun ahlaki değerleri değiştirilmeye çalışıldı. Son seçimlerde de yapılan sahtekarlıklar, çalınan oylar ve yer değiştirilerek yazılan oylarla kuyruğu dik tutmaya çalışan AKP iktidarı artık sallanmaktadır.   Sallanan bu iktidarı düşürmek muhalefetin elindedir ancak muhalefet topluma güven verememektedir. Son seçimde yapılan sahtekarlıkların bile üzerine yeterince gidemeyen bir muhalefete, güven duyulmamaktadır. Zaten 16 Nisan 2017 tarihindeki halk oylamasında mühürsüz oylarla rejimin değiştirilmesine sessiz kalan, Tayyip Erdoğan’ın diplomasını sorgulamayan ve anayasayı ihlal ederek üçüncü kez cumhurbaşkanı adayı olmasına tepki vermeyen muhalefet, aslında yok hükmündedir.  Altı siyasi partinin bir araya gelmesiyle oluşturulan millet ittifakının başından beri yanlış bir zemine oturtulduğunu hep söyledik ve yazdık. Ancak toplumsal siyaseti ve ülkemizin çıkarlarını değil, kendi çıkarlarını göz önüne alanlar ve olaylara yüzeysel bakanlar, bu altı partinin oluşturduğu ittifakı yere göğe sığdıramadı. Ama seçim sonuçları ve oluşan parlamento aritmetiği birçok olayı açıklığa kavuşturmaktadır. Deva partisi genel başkanı Ali Babacan’ın yaptığı açıklama ile AKP’ye göz kırptığı görülmüştür. Bunun arkasının geleceği de anlaşılmaktadır.  Eriyen AKP’ye ve tükenen Tayyip Erdoğan’a karşı gerek milletvekili, gerek cumhurbaşkanlığı seçiminde ana muhalefet partisi CHP istenilen düzeyde oy alamamıştır. Çünkü CHP’yi Atatürk’ten kopartıp, kendi ilkelerini savunamaz hale getiren ve milletvekili listelerine laik cumhuriyet karşıtlarını, liberalleri yerleştiren yönetim, büyük tepki almıştır. Ancak CHP yönetimi bunu önemsememektedir.  Seçmenlerin çoğu Kemal Kılıçdaroğlu’nun politikalarını benimsediği için değil, Tayyip Erdoğan rejimi bitsin diye oy kullanacaktır. Çünkü başta ekonomi politikaları olmak üzere pek çok konuda, aralarında büyük bir fark yoktur. Uygulanan neoliberal ekonomi programı devam edecektir. ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, 9 Mayıs 2023 tarihinde Amerika’nın Sesi sitesindeki röportajında “Kim seçilirse seçilsin, Türkiye’nin dış politikasında önemli bir değişiklik öngörülmediğini ancak Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi halinde sadece söylemin yumuşayacağını ama PKK, Suriye, Rusya, Ukrayna, Kafkasya, Ege gibi dış politika konularında büyük bir değişiklik olmayacağını savunmuştur. Görüldüğü üzere hem ekonomi politikasında, hem de dış politikada her iki ittifak arasında temelde fark yoktur. Üstelik laik eğitim konusunda da değişen fazla bir şeyin olmayacağı açıktır.  Kemal Kılıçdaroğlu, ikinci turdan önce kararsız seçmenleri kendine çekebilmek için özellikle Atatürk’le ilgili söylemde bulunmaya başlamıştır ancak “laiklik tehlikede değildir” söylemi, laikliğe karşı yapılanlara sessiz kalması ve türban için yasa önerisi vermesi belleklerdedir. Bu çelişkiler Kılıçdaroğlu’na oy verecek seçmende şüphe uyandırmaktadır. Kemal Kılıçdaroğlu, yanındaki saray artıkları, Fetöcüler, PKK terör örgütü destekçileri ve liberallerle seçim kazanamayacağını görmelidir. AKP’nin eskilerini baş danışman olarak atamakla, seçim kazanılmaz. 28 Mayıs Pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak için demokratik ve laik cumhuriyetin kuruluş değerlerine, Atatürk ilke ve devrimlerine özünden bağlı kalmak gerekmektedir. Bu bağlılığın daha önceki eylem ve söylemlerde de görülmesi gerekliydi.  Kanser ve ölüm arasında bir tercihe zorlandığımız, seçenekler arasında büyük bir farkın olmadığı, tarikatlara şirin gözükme ve bölücülere prim verme yarışının yapıldığı bir seçime gidiyoruz. Seçimin sonucu ne olursa olsun, umutsuzluğa kapılmadan Atatürk devrimini kaldığı yerden devam ettirmek için kararlı ve bilinçli şekilde örgütlenmeliyiz. Ülkemizin tam bağımsızlığı ve bütünlüğü için Atatürk’e her zamankinden daha çok gereksinim duyduğumuz günleri yaşıyoruz ve Atatürk’te birleşmek zorundayız. Atatürk’te birleşeceğiz ve büyük kurtarıcımızın dediği gibi “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”  Azim ve Karar, 22 Mayıs 2023.
Ekleme Tarihi: 23 May 2023 - Tuesday
Suay Karaman

2. TURA DOĞRU

Cumhurbaşkanlığı seçiminde 2. tura doğru genel görünüm iç açıcı gözükmemektedir. 14 Mayıs seçiminde oy oranı düşen AKP, aslında sıkıntılıdır; aldığı oy 2002 seçimlerindeki orana yakındır. Üstelik Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı oyun da, seçilmesi için yeterli olmadığı görülmüştür.

 Son 21 yıldır gerek iktidarla, gerekse Tayyip Erdoğan’la ilgili büyük sıkıntılar olduğu bilinmektedir ve son seçim sonuçlarında da bu durum görülmektedir. AKP iktidarı ülkemizi talan etmekle kalmadı, laikliğin bitirilmesinde önemli girişimlerde bulundu. Yolsuzluk ve rüşvet alıp başını gitti, toplum yoksulluğa ve açlığa itildi. Her türlü yalan ve sahtekarlığın yanı sıra, toplumun ahlaki değerleri değiştirilmeye çalışıldı. Son seçimlerde de yapılan sahtekarlıklar, çalınan oylar ve yer değiştirilerek yazılan oylarla kuyruğu dik tutmaya çalışan AKP iktidarı artık sallanmaktadır. 

 Sallanan bu iktidarı düşürmek muhalefetin elindedir ancak muhalefet topluma güven verememektedir. Son seçimde yapılan sahtekarlıkların bile üzerine yeterince gidemeyen bir muhalefete, güven duyulmamaktadır. Zaten 16 Nisan 2017 tarihindeki halk oylamasında mühürsüz oylarla rejimin değiştirilmesine sessiz kalan, Tayyip Erdoğan’ın diplomasını sorgulamayan ve anayasayı ihlal ederek üçüncü kez cumhurbaşkanı adayı olmasına tepki vermeyen muhalefet, aslında yok hükmündedir.

 Altı siyasi partinin bir araya gelmesiyle oluşturulan millet ittifakının başından beri yanlış bir zemine oturtulduğunu hep söyledik ve yazdık. Ancak toplumsal siyaseti ve ülkemizin çıkarlarını değil, kendi çıkarlarını göz önüne alanlar ve olaylara yüzeysel bakanlar, bu altı partinin oluşturduğu ittifakı yere göğe sığdıramadı. Ama seçim sonuçları ve oluşan parlamento aritmetiği birçok olayı açıklığa kavuşturmaktadır. Deva partisi genel başkanı Ali Babacan’ın yaptığı açıklama ile AKP’ye göz kırptığı görülmüştür. Bunun arkasının geleceği de anlaşılmaktadır.

 Eriyen AKP’ye ve tükenen Tayyip Erdoğan’a karşı gerek milletvekili, gerek cumhurbaşkanlığı seçiminde ana muhalefet partisi CHP istenilen düzeyde oy alamamıştır. Çünkü CHP’yi Atatürk’ten kopartıp, kendi ilkelerini savunamaz hale getiren ve milletvekili listelerine laik cumhuriyet karşıtlarını, liberalleri yerleştiren yönetim, büyük tepki almıştır. Ancak CHP yönetimi bunu önemsememektedir.

 Seçmenlerin çoğu Kemal Kılıçdaroğlu’nun politikalarını benimsediği için değil, Tayyip Erdoğan rejimi bitsin diye oy kullanacaktır. Çünkü başta ekonomi politikaları olmak üzere pek çok konuda, aralarında büyük bir fark yoktur. Uygulanan neoliberal ekonomi programı devam edecektir. ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, 9 Mayıs 2023 tarihinde Amerika’nın Sesi sitesindeki röportajında “Kim seçilirse seçilsin, Türkiye’nin dış politikasında önemli bir değişiklik öngörülmediğini ancak Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi halinde sadece söylemin yumuşayacağını ama PKK, Suriye, Rusya, Ukrayna, Kafkasya, Ege gibi dış politika konularında büyük bir değişiklik olmayacağını savunmuştur. Görüldüğü üzere hem ekonomi politikasında, hem de dış politikada her iki ittifak arasında temelde fark yoktur. Üstelik laik eğitim konusunda da değişen fazla bir şeyin olmayacağı açıktır.

 Kemal Kılıçdaroğlu, ikinci turdan önce kararsız seçmenleri kendine çekebilmek için özellikle Atatürk’le ilgili söylemde bulunmaya başlamıştır ancak “laiklik tehlikede değildir” söylemi, laikliğe karşı yapılanlara sessiz kalması ve türban için yasa önerisi vermesi belleklerdedir. Bu çelişkiler Kılıçdaroğlu’na oy verecek seçmende şüphe uyandırmaktadır. Kemal Kılıçdaroğlu, yanındaki saray artıkları, Fetöcüler, PKK terör örgütü destekçileri ve liberallerle seçim kazanamayacağını görmelidir. AKP’nin eskilerini baş danışman olarak atamakla, seçim kazanılmaz. 28 Mayıs Pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak için demokratik ve laik cumhuriyetin kuruluş değerlerine, Atatürk ilke ve devrimlerine özünden bağlı kalmak gerekmektedir. Bu bağlılığın daha önceki eylem ve söylemlerde de görülmesi gerekliydi.

 Kanser ve ölüm arasında bir tercihe zorlandığımız, seçenekler arasında büyük bir farkın olmadığı, tarikatlara şirin gözükme ve bölücülere prim verme yarışının yapıldığı bir seçime gidiyoruz. Seçimin sonucu ne olursa olsun, umutsuzluğa kapılmadan Atatürk devrimini kaldığı yerden devam ettirmek için kararlı ve bilinçli şekilde örgütlenmeliyiz. Ülkemizin tam bağımsızlığı ve bütünlüğü için Atatürk’e her zamankinden daha çok gereksinim duyduğumuz günleri yaşıyoruz ve Atatürk’te birleşmek zorundayız. Atatürk’te birleşeceğiz ve büyük kurtarıcımızın dediği gibi “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”

 Azim ve Karar, 22 Mayıs 2023.

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

17
March
10
March
04
March
25
February
17
February
10
February
03
February
28
January
06
January
01
January
30
December
09
December
02
December
25
November
18
November
12
November
07
November
04
November
28
October
14
October
30
September
16
September
26
August
19
August
12
August
22
July
15
July
24
June
10
June
20
May
13
May
29
April
24
April
08
April
01
April
25
March
11
March
27
February
19
February
12
February
06
February
15
January
09
January
25
December
18
December
12
December
04
December
26
November
20
November
07
November
30
October
23
October
02
October
25
September
04
September
10
July
19
June
14
June
08
May
30
April