Suay Karaman
Köşe Yazarı
Suay Karaman
 

ISTAKOZ

AKP İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, bayram tatili için gittiği Monako'da yediği ıstakozun fotoğrafını sosyal medyada paylaşınca haklı olarak tepki çekti. Bu olaya birçok kesimden tepki gelince Şebnem Bursalı açıklama yaparak, özür dilemeye çalıştı. Partisine ve genel başkanına övgü düzdüğü açıklamasındaki şu ifadeler ilgi çekicidir: “Antalya’da göz göre göre ihmal sonucu günahsız insanlarımızın hayatını kaybettiği, yaralandığı ve saatlerce mahsur kaldığı elim olayla ilgili tek bir söz etmeyenlerin, ne amaçla bu olayı çarpıttığını da biliyoruz.” Söz ettiği o elim olaydaki teleferik, 2017 yılında AKP’li belediye zamanında yapılmıştı ve “Türkiye'nin en ucuz teleferiği” olarak sunulmuştu. Bu olayla ilgili tutuklanan Kepez belediye başkanı Mesut Kocagöz, 2017 yılında AKP’li belediye tarafından yönetilen Antalya’da ANET genel müdürü olarak görev yapmıştı. 2019 yılındaki yerel seçimlere bir kaç ay kala Antalya Anakent Belediye Başkanı Menderes Türel zamanında AKP’den ihraç edilmiş ve CHP’ye geçmişti. AKP, yitirdiği yerel seçimlerin şokunu, bu yöntemlerle gidermeye çalışmaktadır. Toplumun büyük çoğunluğu açlıkla boğuşurken, emekliler on bin lira ile yaşam savaşı verirken bir iktidar milletvekilinin Monako’da yediği ve ülkemizde fiyatı çok pahalı olan ıstakozu paylaşmasının tepki çekmesi doğaldır. Açıkça bu hareket görgüsüzlük olarak da nitelenebilir. Gerçi AKP’liler için itibardan tasarruf olmaz ama bu olay toplumla dalga geçmektir. Şebnem Bursalı’nın sosyal medyadaki bu paylaşımının TBMM’deki AKP’liler tarafından kutlanması ise aymazlıktır, sapkınlıktır, siyaseten çürümüşlüğün simgesidir. Bu yenilen ıstakozun sofraya gelmesini değerli gazeteci Zülal Kalkandelen şöyle yazdı: “Yakalanarak canlıyken bir süre esir edildiği soğuk sudan alınıp doğrudan kaynayan suya atılarak haşlanır. Çünkü suya atmadan önce öldürülürse, zararlı bir madde salgılayarak zehirlenmeye yol açabilir. Normal olarak ses çıkaramayan ıstakozların merkezi sinir sistemleri olduğundan acıyı ve dehşeti insan gibi hissederler ve haşlanırken canları öyle yanar ki kıskaçlarını birbirine şiddetle vururlar. Bunu yapamasınlar diye kıskaçları bağlanır. Tabaklara “yemek” olarak koyulan ıstakozlar, insanın en acımasız yaratık olduğuna ilişkin düşünceye iyi bir dayanak oluşturur. Hal böyleyken ıstakozun yalnızca fiyatının konuşulması, bu utandırıcı olayın yalnızca ekonomik değeri yüzünden tepki çekmesi, tam bir trajedidir.” Istakoz paylaşımına verilen haklı tepkinin yanında, doğal olarak Antalya’daki teleferik kazasına da tepki verildi. AKP iktidarı, Erzincan İliç altın madeni kazasına ne tepki verdi diye sormak gerekir? Dokuz işçiden günler sonra sadece ikisinin cesedi bulundu. Bölgede altın madeni aramaları devam ediyor, şirketin vergi borcu silinirken AKP’nin tepkisini duyan oldu mu? Ülkemizin yer altı ve yer üstü zenginlikleri peşkeş çekilirken, talanlanıp yok edilirken AKP tepki veremezdi çünkü hepsi siyasi iktidarın kolları ve kollaması altında yapılıyordu. Mardin Anakent Belediye Başkanlığı meclis toplantısının açılışında oy birliği ile İstiklal Marşımızın çalınması ve okunması gündemden çıkartılıyor ve reddediliyor. Diyarbakır Anakent Belediye Meclisinin salonunda bulunan Türk Bayrağı yerinden kaldırılırken, Diyarbakır Sur Belediyesi mazbata töreni sonrasında, makam odasında bulunan Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafına yönelik DEM Parti yöneticilerinin hakaret içeren sözleriyle ilgili AKP’nin tepkisi var mı? Hoş, bu bölücü partilerle açılım adı altında Oslo’da pazarlık yapanların, Dolmabahçe’de anlaşmaya varanların tepkileri olsa ne olur, olmasa ne olur? Bu küstahlıklara sessiz kalmak mümkün değildir. Ulusal değerlerimizi özelleştirme adı altında peşkeş çekenlere, laik ve bilimsel eğitime son verenlere, hukuku yok edenlere, tarım, hayvancılık ve sanayimizi bitirenlere, ülkemizi sömürenlere, 1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’na sarılanlara, Andımızı kaldıranlara, T.C. yazılarını silenlere, eşsiz liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret edenlere gerekli tepki verilmeyince laik ve demokratik cumhuriyetimizin tehlike altında olduğu gerçeğiyle yüz yüze kaldık. Ancak umutsuzluğa yer yok, şimdi Atatürk ilkeleri ışığında örgütlenip, bütün bu pislikleri yok etmek için örgütlü mücadele yapmanın tam zamanıdır. Çünkü AKP’nin yitirdiği belediyelerde ortaya çıkan yağmaya bakınca, iktidarı yitirdiklerinde ortaya çıkacaklar korkunç boyutta olacaktır. “Biz bitti demeden hiçbir şey bitmez” diyerek rüya ortamında yaşayanlar, örgütlü toplum karşısında direnemeyeceklerdir. Bunu herkesin bilmesi gerekir.   Azim ve Karar
Ekleme Tarihi: 24 April 2024 - Wednesday
Suay Karaman

ISTAKOZ



AKP İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, bayram tatili için gittiği Monako'da yediği ıstakozun fotoğrafını sosyal medyada paylaşınca haklı olarak tepki çekti. Bu olaya birçok kesimden tepki gelince Şebnem Bursalı açıklama yaparak, özür dilemeye çalıştı. Partisine ve genel başkanına övgü düzdüğü açıklamasındaki şu ifadeler ilgi çekicidir: “Antalya’da göz göre göre ihmal sonucu günahsız insanlarımızın hayatını kaybettiği, yaralandığı ve saatlerce mahsur kaldığı elim olayla ilgili tek bir söz etmeyenlerin, ne amaçla bu olayı çarpıttığını da biliyoruz.” Söz ettiği o elim olaydaki teleferik, 2017 yılında AKP’li belediye zamanında yapılmıştı ve “Türkiye'nin en ucuz teleferiği” olarak sunulmuştu.

Bu olayla ilgili tutuklanan Kepez belediye başkanı Mesut Kocagöz, 2017 yılında AKP’li belediye tarafından yönetilen Antalya’da ANET genel müdürü olarak görev yapmıştı. 2019 yılındaki yerel seçimlere bir kaç ay kala Antalya Anakent Belediye Başkanı Menderes Türel zamanında AKP’den ihraç edilmiş ve CHP’ye geçmişti. AKP, yitirdiği yerel seçimlerin şokunu, bu yöntemlerle gidermeye çalışmaktadır.

Toplumun büyük çoğunluğu açlıkla boğuşurken, emekliler on bin lira ile yaşam savaşı verirken bir iktidar milletvekilinin Monako’da yediği ve ülkemizde fiyatı çok pahalı olan ıstakozu paylaşmasının tepki çekmesi doğaldır. Açıkça bu hareket görgüsüzlük olarak da nitelenebilir. Gerçi AKP’liler için itibardan tasarruf olmaz ama bu olay toplumla dalga geçmektir. Şebnem Bursalı’nın sosyal medyadaki bu paylaşımının TBMM’deki AKP’liler tarafından kutlanması ise aymazlıktır, sapkınlıktır, siyaseten çürümüşlüğün simgesidir.

Bu yenilen ıstakozun sofraya gelmesini değerli gazeteci Zülal Kalkandelen şöyle yazdı: “Yakalanarak canlıyken bir süre esir edildiği soğuk sudan alınıp doğrudan kaynayan suya atılarak haşlanır. Çünkü suya atmadan önce öldürülürse, zararlı bir madde salgılayarak zehirlenmeye yol açabilir. Normal olarak ses çıkaramayan ıstakozların merkezi sinir sistemleri olduğundan acıyı ve dehşeti insan gibi hissederler ve haşlanırken canları öyle yanar ki kıskaçlarını birbirine şiddetle vururlar. Bunu yapamasınlar diye kıskaçları bağlanır. Tabaklara “yemek” olarak koyulan ıstakozlar, insanın en acımasız yaratık olduğuna ilişkin düşünceye iyi bir dayanak oluşturur. Hal böyleyken ıstakozun yalnızca fiyatının konuşulması, bu utandırıcı olayın yalnızca ekonomik değeri yüzünden tepki çekmesi, tam bir trajedidir.”

Istakoz paylaşımına verilen haklı tepkinin yanında, doğal olarak Antalya’daki teleferik kazasına da tepki verildi. AKP iktidarı, Erzincan İliç altın madeni kazasına ne tepki verdi diye sormak gerekir? Dokuz işçiden günler sonra sadece ikisinin cesedi bulundu. Bölgede altın madeni aramaları devam ediyor, şirketin vergi borcu silinirken AKP’nin tepkisini duyan oldu mu? Ülkemizin yer altı ve yer üstü zenginlikleri peşkeş çekilirken, talanlanıp yok edilirken AKP tepki veremezdi çünkü hepsi siyasi iktidarın kolları ve kollaması altında yapılıyordu.

Mardin Anakent Belediye Başkanlığı meclis toplantısının açılışında oy birliği ile İstiklal Marşımızın çalınması ve okunması gündemden çıkartılıyor ve reddediliyor. Diyarbakır Anakent Belediye Meclisinin salonunda bulunan Türk Bayrağı yerinden kaldırılırken, Diyarbakır Sur Belediyesi mazbata töreni sonrasında, makam odasında bulunan Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafına yönelik DEM Parti yöneticilerinin hakaret içeren sözleriyle ilgili AKP’nin tepkisi var mı? Hoş, bu bölücü partilerle açılım adı altında Oslo’da pazarlık yapanların, Dolmabahçe’de anlaşmaya varanların tepkileri olsa ne olur, olmasa ne olur? Bu küstahlıklara sessiz kalmak mümkün değildir.

Ulusal değerlerimizi özelleştirme adı altında peşkeş çekenlere, laik ve bilimsel eğitime son verenlere, hukuku yok edenlere, tarım, hayvancılık ve sanayimizi bitirenlere, ülkemizi sömürenlere, 1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’na sarılanlara, Andımızı kaldıranlara, T.C. yazılarını silenlere, eşsiz liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret edenlere gerekli tepki verilmeyince laik ve demokratik cumhuriyetimizin tehlike altında olduğu gerçeğiyle yüz yüze kaldık. Ancak umutsuzluğa yer yok, şimdi Atatürk ilkeleri ışığında örgütlenip, bütün bu pislikleri yok etmek için örgütlü mücadele yapmanın tam zamanıdır. Çünkü AKP’nin yitirdiği belediyelerde ortaya çıkan yağmaya bakınca, iktidarı yitirdiklerinde ortaya çıkacaklar korkunç boyutta olacaktır. “Biz bitti demeden hiçbir şey bitmez” diyerek rüya ortamında yaşayanlar, örgütlü toplum karşısında direnemeyeceklerdir. Bunu herkesin bilmesi gerekir.

 

Azim ve Karar

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

17
March
10
March
04
March
25
February
17
February
10
February
03
February
28
January
06
January
01
January
30
December
09
December
02
December
25
November
18
November
12
November
07
November
04
November
28
October
14
October
30
September
16
September
26
August
19
August
12
August
22
July
15
July
24
June
10
June
20
May
13
May
29
April
24
April
08
April
01
April
25
March
11
March
27
February
19
February
12
February
06
February
15
January
09
January
25
December
18
December
12
December
04
December
26
November
20
November
07
November
30
October
23
October
02
October
25
September
04
September
10
July
19
June
14
June
08
May
30
April