Son günlerde sanki sadece CHP’li belediyelerde yaşanıyormuş gibi iktidarın başlattığı soruşturmalar, tutuklamalar ve gözaltılar sonrası toplumda bir rahatsızlık olduğunu, CHP’nin bu nedenle mitinglerde AK PARTİ’nin kalesi olarak bilinen semtler ve illerde, çiftçilerin- kadınların- emeklilerin ve de gençlerin iktidara karşı söylemlerini sert şekilde ifade ettiğini gözlemiyoruz. Bazı yorumculara göre korku duvarı aşıldı.
Mitinglerde bir köylü vatandaşın, “turpla, şalgamla siyaset olmaz” sözü hafızalara kazındı.
İktidarın özellikle CHP’yi son yerel seçimde birinci parti yapan belediyeler üzerinden operasyon başlatması çok stratejik bir hamle. Seçmenlerine “aslında biz kötü değiliz, oy verdiğiniz CHP belediyeleri kötü” imajını yerleştirmeye çalıştığı açık.
CHP ise AK PARTİ belediyeleri hakkında derinlemesine bir inceleme yapmadığı/ yaptırmadığı için, sayın İmamoğlu’nun tutuklanması üzerinden demokrasinin tehlikede olduğunu, adaletin işlemediğini halka anlatmak dışında bir karşı saldırı gerçekleştiremiyor. Oysa çoğu belediyede CHP’li meclis üyesi var. Her İL- İLÇE- BELDE’de teşkilatları var. Biraz eğitimle varsa aksaklıklar, onların üzerinden öğrenebilir. Aynı durum belediye başkanlığı kazanmış ve meclis üyeleri olan muhalefetin diğer partileri için de geçerli.
Vatandaş tarafından baktığımızda, “AK PARTİ seçmenleri bu olaylar karşısında seçim yenilgisinin ölü toprağını üzerinden atmış, CHP seçmeni de kayıtsız şartsız Belediyeme ve başkanıma yapılan haksızlıklar ve tutuklama kararları siyasidir” anlayışı içinde. Bu inatlaşma bizi olumlu bir noktaya götürmez.
Belediyeler adı üstünde YEREL YÖNETİM olup, halkın bizzat faaliyet raporlarını okuyarak ve meclis toplantılarına katılarak, yerinde denetim görevini üstlenmesi gerektiğini savunuyorum. Bir örnek vermek gerekirse; Ege’de CHP seçmeni olan bir hanım dostum, yıllardır CHP’li başkanlar tarafından yönetilen belediyede bazı aksaklıklar ve “yolsuzluklar” olduğunu söyleyerek benden yardım istedi. İddialarını bir belgeye dayandırması için Sayıştay raporlarına https://www.sayistay.gov.tr/reports/category/31-belediyeler—bagli-idareler?searchText=&yil= ulaşarak ve belediyenin faaliyet raporlarını okuyarak daha güçlü olabileceğini telefonda 10- 15 dakikada anlattım. Uygulamaya başladıktan sonra, savcılık ile valiliğin soruşturma başlattığını söyledi.
Bu düşüncelerle aşağıda linkini verdiğim iki (2) twette (X) mesajımı gönderdim. WhatsApp üzerinden de bir açıklama ekleyerek bağlantılarımla paylaştım.
Çok olumlu geri dönüşler aldım ancak, sayın Prof. Dr. Orhan ELMACI ile İBB ve Sakarya BB’de yıllarca müfettiş kadrosunda görev yapmış sayın Abdullah ALICI’nın adeta ders niteliğindeki yorumlarını paylaşmak istedim.
Bu arada Karadeniz Ereğli mahalli gazetesinde sayın Meryem ALTUNKAYA güzel bir başlık atarak gazetesine yazımı taşımış. Ben de o başlığı kullanarak bu yazımı ve değerli üstatların yorumlarını aynen paylaşıyorum. Lütfen sonuna kadar okuyunuz. Çok önemli bilgiler var.
WhatsApp paylaşımım;
Belediyelerdeki sorunları ille soruşturma açılıp basına yansıyan haberlerden izlemeyelim. X’de bir çağrı yaptım. Lütfen destek verin. İlgili ve sorumlu tüm kişilere ulaştıralım. Mesajımı RT etmenizi beklerim. Cimer’e de başvurdum. Belediyeler Çevre Şehircilik bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığına her yıl belediye ve şirketlerinin mali durumları- Bilançosunu gönderiyor. Vatandaş ile sadece Stratejik planlar paylaşılıyor. Faaliyet raporu stratejik plandaki hedeflerden yıl içindeki gerçekleşmelerin raporudur dedim. Teşekkür edip ilgili kurumlarla paylaşacaklarını söylediler. Faaliyet raporu içinde bilanço olmayanlar var. Nasıl mali performansı ölçeceğiz?
- Mecliste oylayıp, mülki amir onayı ile kesin hesap ve faaliyet raporu web sitede yayımlanır. Herkes meclis toplantısını izleyebilir. Faaliyet raporu okumadan, 1 kez meclis toplantısı izlemeden, taraftar gibi başkan ve belediye savunulmaz. Web sitede eksik olanlar yazsın.++
- Partiler de BİT’ler dahil geçmiş 10 yıllık bilanço ve faaliyet raporu yayımlamayan belediyelerini Şeffaflık ve Hesap verebilirlik adına uyarmak zorundadır. @FrkDemirArdahan @ardahanbel75 örnektir. @csbgovtr @cbsbb de sitesinde yayınlasın. Lütfen herkes bu çağrımla sorgulasın.”
YORUMLAR
Sayın Abdullah ALICI: “Çok ciddi önlemler ve düzenlemelere ihtiyaç var.
Formaliteden öteye geçmeyen uygulamalar, rutin olarak birbirinin tekrarı evrak üzerindeki denetimler, sembolik belediye meclis denetimlerinin yetersiz olduğu görülmektedir. Bütçe tekniği, harcama yetkileri, Stratejik planların öncelikli hizmetleri zorunlu olan faaliyetleri kapsayıp kapsamadığı gibi pek çok konu başlığı tartışılabilir. Bu ve benzer sorunların çözümü için akademik düzeyde uygulamanın içinden gelenlerin de katılımıyla geniş çaplı çalışmalara ihtiyaç var.
Pek çok belediye için mevcut yetkiler aşırı fazla ve gereksizdir. Öncelikler açısından Belediyeler tasnif edilebilir. Gerek süreç yönetimi gerekse yerindelik denetimi için önemli düzenlemelere ihtiyaç olduğu görülüyor.
Şu husus gözden kaçmamalı. Şehirlerin öncelikleri sorunları farklıdır. Ancak tüm belediyeler aynı kalıba aynı mevzuata tabidir. Altyapı, üst yapı, kentsel dönüşüm, kentsel yenileme, katı atık tesisleri vs sorunları olan Belediyeler ile olmayan Belediyeler aynı prosedüre tabi..
Gelirleri giderlerinden çok fazla olan Belediyeler ile personel giderlerini karşılamakta zorlanan Belediyeler aynı statüde..
Personeli aracı gereci olan da ihale ile iş yapıyor, olmayanda.
Kısaca bu kurumları hesap verebilir iş yapabilir hale getirmek için farklı kategorilere/ sınıflara ayırıp ona göre bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç var.
Bir diğer husus Belediye şirketleri sorunudur. Bu ihtiyaç nereden kaynaklanmıştı? Hala ihtiyaç var mıdır? Varsa hangi belediyelerin hangi faaliyet alanlarında ihtiyaç vardır?
Belediye gelirleri ve harcamaları Merkezi bütçe ile koordineli hale gelebilir mi? Örneğin; Belediye Meclisinin onayladığı hizmetler için, hakkedişlerin işin/ hizmetin gerçekliğinin (işin uzmanı mesleki yeterliliği olanlar tarafından) yerinde denetlendikten sonra ödemelerin Merkezi idare tarafından yapılması suiistimalleri azaltabilir mi?
Bunun gibi örnek uygulamalar gündem yapılabilir. Bilişim çağında pek çok imkân var sanıyorum.”
Sayın Prof. Dr. Orhan ELMACI: “Baybars bey,
Belediyelerin mali şeffaflığı ve hesap verebilirliği konusundaki hassasiyetinizi ve gayretinizi canı gönülden kutluyorum… X’teki çağrınız, bu önemli konuya dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak adına değerli bir adım olmuş… Belediyelerin mali tablolarını ve faaliyet raporlarını düzenli ve eksiksiz bir şekilde yayınlaması, vatandaşların belediye yönetimlerinin icraatlarını ve mali durumunu şeffaf bir şekilde takip edebilmesi için kritik öneme sahip…
CİMER’e yaptığınız başvuru ve yetkililerin gösterdiği ilgi de olumlu bir gelişme… Belediyelerin bu bilgileri ilgili bakanlıklar ve başkanlıkla paylaşıyor olması, merkezi düzeyde de konunun takip edildiğini gösteriyor…
Ancak, bu bilgilerin doğrudan vatandaşla da şeffaf bir şekilde paylaşılması, yerel demokrasinin güçlenmesi açısından hayati önem taşıyor…
Faaliyet raporlarında bilançonun yer almaması, gerçekten de mali performansı ölçmeyi zorlaştırıyor…
Faaliyet raporları, stratejik planlardaki hedeflere ulaşma düzeyini gösterirken, bilançolar belediyenin mali sağlığını ve kaynaklarının nasıl kullanıldığını anlamamızı sağlar…
Bu iki raporun birlikte sunulması, belediyenin genel performansının daha kapsamlı şekilde değerlendirilmesine olanak tanır…
Meclis toplantılarının izlenebilir olması ve kesin hesap ile faaliyet raporlarının web sitelerinde yayınlanması, mevzuat gereği yapılması gereken önemli adımlar…
Ancak, sizin de belirttiğiniz gibi, vatandaşlar bu raporları okuyarak ve meclis toplantılarını takip ederek bilinçli bir şekilde belediye yönetimini değerlendiriyor mu bu soru işareti .. Bu eksiklik nedeniyledir ki, tarafgirlik ve bilgi eksikliği sağlıklı bir kamuoyu oluşmasını zorlaştırıyor ..
Siyasi partilerin de bu konuda sorumluluk alarak, geçmiş dönemlere ait mali raporları yayınlamayan belediyelerini uyarması, şeffaflık ilkesinin parti politikalarının bir parçası haline gelmesi açısından önemli bir adım olacağı kesin. Memleketim Ardahan Belediyesi örneği üzerinden yaptığınız çağrı da bu konuda somut bir örnek teşkil ediyor… Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın da kendi sitelerinde bu bilgileri yayınlaması, erişilebilirliği artıracak..
Umarım X’teki çağrınız geniş yankı uyandırır ve belediyelerin şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine daha fazla önem vermesine katkı sağlar…. Bu konuda gösterdiğiniz çaba takdire şayan… Bu kadar emek ve uğraş saygıyı fazlası ile hak ediyor ancak, Gözleri vardır, görmezler; kulakları vardır, işitmezler; ağızları vardır, ayrıştırırlar. Adaletleri, külahı önlerine koyup düşünmeleri, yoktur… Bu “ rabbena hep bana”mottosu.. Kısaca: sistem bozuk değil ..Sistem “şirket kapitalizmi”
Biraz uzun oldu ..sürç-i lisan ettiysek affola..”