7 Ekim 2025 Salı günü TBMM'deki MHP grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, ‘kurucu önder’ dediği PKK terör örgütü elebaşını övdü ve komisyondan bir heyetin İmralı’ya giderek bebek katiliyle görüşmesi gerektiğini söyledi.
PKK terör örgütünün bebek katili başı Abdullah Öcalan'a özgürlük talebiyle Diyarbakır'dan Ankara'ya yürüyen Özgür Kadın Hareketi üyeleri, 7 Ekim 2025 Salı günü TBMM'deki DEM Parti grubuna katıldı. DEM Parti grup başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Umudu kuşanan, özgürlüğe yürüyen Diyarbakır’dan kadim şehirden Kürdistan'ın dört bir yanından özgürlük için eşitlik için demokrasi için Öcalan'ın özgürlüğü için yürüyen kadınlar hoş geldiniz” dedi ve ardından, “Biji serok Apo” (çok yaşa başkan Apo) sloganları atıldı.
Atılan bu sloganlar, Türkiye Cumhuriyet Devletini kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ihanettir ve Türk Milleti'nin egemenlik hakkına açık bir saldırıdır. Bu büyük ihanete ve saldırıya TBMM’deki partilerin anında gerekli yanıtı vermesi beklenirdi. Sadece İYİ Parti adına TBMM Genel Kurulu’nda konuşan grup başkanvekili Buğra Kavuncu, “Dünyanın hangi ülkesinin meclisinde terör örgütü elebaşı lehine sloganların atıldığı ve bunun hiçbir yaptırımla karşılaşmadığı olmuştur?” diyerek, bu olayı eleştirdi. Bunun yanında İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş, yaptığı açıklamayla olayı eleştirdi. Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği de bu olaya tepki gösterdi.
DEM Parti grup başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit TBMM Genel Kurulu’nda, PKK terör örgütünün bebek katili başı için slogan atılmasını “Öcalan kimseye savaş açmış değil ama Kürt sorununun çözümsüzlüğü nedeniyle çatışmayı bitirmeye çalışan sürecin aktörüdür. Kürtler Öcalan’ı temsilci olarak tarif ediyor” ifadeleriyle savundu. İYİ Parti’nin bu sözlere itiraz etmesi üzerine DEM Parti grup başkanvekili “Kürtler Sayın Öcalan’ı temsilci olarak tarif ediyor” dedi. 50 binden fazla insanımızın öldürülmesinden, onbinlercesinin yaralanmasından ve birçok ailenin dinmeyen acılarından sorumlu bir katili savunanların yeri TBMM değildir, yargılanmaları gerekmektedir. Şehit ve gazi ailelerine karşı yapılan bu hadsizliklerin ve rezilliklerin son bulacağı günler de gelecektir mutlaka.
9 Ekim Perşembe günü yurt dışına giderken gazetecilere açıklamada bulunan CHP genel başkanı Özgür Özel şunları söyledi: “Meclis’teki Öcalan sloganlarının TBMM çatısı altında dışarıdan gelen kişiler birtakım sloganlar attı diye bunu tutup da başka bir meseleye evriltmek doğru değil ancak o alanların özenli yönetilmesi gerekir. TBMM’de bu sloganların atılmasına hiçbirimizin müsamaha göstermesi, normal görmesi doğru değil. Ancak o alanlar madem bir süreç yürütülüyor, adım adım doğru işler yapılması bekleniyor, bununla ilgili hepimiz elimizi taşın altına koymuşuz, hamaset yapmıyoruz, husumet yaratmıyoruz ve doğru bir yerden bir barış sürecinin örülmesine, bunun da demokratikleşerek olmasına, bunun Kürt sorununu çözmesine katkı sağlamaya çalışıyoruz, ona katkı sağlayacak bir süreç yürütümüne ve bir özene ihtiyaç var. Bu özenden fedakârlık edilmiştir. Özenli davranılmamıştır.” Atatürk’ün partisinde böyle yuvarlak açıklamalar yapılamaz, yapılmamalıdır. DEM Partililere şirin gözükmek için bu skandala karşı anında tepki vermeyen CHP yönetimi, beceriksiz ve silik olarak ne yaptığını bilmez bir muhalefet durumdadır.
22 Ekim 2024 Salı günü MHP grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, terör örgütünün başı için; “tecridi kaldırılsın, terörist başı gelsin, DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün bittiğini açıklasın, sonra da umut hakkının kullanılması için başvurusunu yapsın. Hodri meydan, buna varız” demişti. Aynı gün 22 Ekim Salı günü CHP grup toplantısında Özgür Özel ise Kürt sorunu diye başladığı konuşmasında; “el yükseltiyorum Devlet bey. Ben de Kürtlere bir devlet teklif ediyorum. Kürtlere, tam olarak kendilerine ait hissetmeyen bütün Kürtlere Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sahibi olmayı teklif ediyorum” söyleminde bulunmuştu. TBMM’de slogan atılması olayının korkunç boyutunu göremeyenlerin, ülkemizi yönetmek iddiaları da ciddiye alınamaz.
Bu arada bazı duyarlı kişiler, TBMM’de slogan atanlar hakkında ‘terör örgütü propagandası yapmak’ ile ‘suçu ve suçluyu övmek’ suçlarından Cumhuriyet Savcılıkları'na suç duyurusunda bulundular. Sonuç alınamasa bile tarihe not düşülmesi açısından önemlidir.
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyenlere yasak getirenler, PKK terör örgütünün bebek katili için slogan atanlara karşı sessiz ve tepkisizdir, üstelik alkışlamaktadır. PKK terör örgütü ve DEM Parti, dış güçlerin de desteğiyle iyice azgınlaştırılmıştır ve bugün anlamsız isteklerde bulunmaktadırlar. Türk Milleti, bu kirli oyunların üstesinden gelecek ve gereken yanıtları verecektir. Ülkemizin kuruluş ayarlarına bağlı kalınarak bütün bu kirli pazarlıklar sona erdirilecektir. Yeter ki en kısa sürede bilinçli ve kararlı bir şekilde örgütlenilebilinsin.
Azim ve Karar