Turgut Karabekir
Köşe Yazarı
Turgut Karabekir
 

80 Yıllık ABD hâkimiyeti bitiyor!

Trump, Venezüella ya karşı zorbalık kartını kullandığı blöfte, karşısında Putin’i buldu ve kaybetti. NATO ülkelerine, “Artık kendiniz sahip çıkınız” dedi ve AB’yi kaybetti. NATO’ya da gerek kalmadı. Trump’ın yaptığı tutarsız ve dengesiz zorbalıklar ve vefasızlıklar Avrupa ülkelerini uyandırdı. Hiç renk vermeden kısa zamanda 2 trilyon Dolar ayırdılar, ABD boyunduruğuna son vereceklerini belli ettiler. 18 Nisanda çıkan yazımda, “ABD’nin 340 milyon nüfusuna karşı,450 milyon nüfusuna rağmen AB’nin başı öne eğik. Büyük İsrail’in kurulup yukarıdaki kaynaklara hâkim olduğunda, ABD/İsrail ikilisinin keyfî hareketlerinin ve bencilliğinin bugünkünden daha da kötü olacağını düşünmüyor.” Demiş, AB’yi ABD yörüngesinden çıkmaya çağırmıştım. Ve “Ortadoğu, Rusya ve Avrupa kıskaca alınınca, Çin hariç, hiçbir ülke bağımsız olmayacak, bütün dünya ekonomisinin kontrolü Uluslar Üstü Sermayenin elinde olacak. Tek elden idare edilmek istenen Yenidünya Düzeninin anahtarı, BOP’nin bitiminde yatıyor. Avrupa ülkelerinin din ve ırk ayrılıkları saçmalığını bırakarak, insanlık üzerine kurulan yeni bir “Rönesans’a” öncülük etmesi gerekiyor. Avrupa ancak şimdiden kendi meşrutiyetini elde etmeyi başarırsa, hem kendini hem de bütün dünya ülkelerini kurtarabilir. AB şimdi dayatırsa ABD başka bir yola başvurması Avrupa ülkeleri güçlenip, Rusya, Hindistan ve Çin ile yürütülebilir çıkarlarla ahenkli bir ilişkiyi kurabilir. İkili zorbalıklarını serbestçe uygulamak durumunda olamaz. Biz de bölünmekten kurtulabiliriz. Sade lafta kalan NATO ve BM yapısının da gözden geçirilmesi, daha gerçekçi ve özerk bir birliğin oluşturulması gerekir” demiştim. 14 Temmuz yazımda da, “ABD istilacı planlarını durdurulmak zorundadır. https://www.ozgurifade.com.tr/yazar/turgut-karabekir/abdnin- b-plani-ne-olacak-1602-kose-yazisi, diyerek AB / ABD ilişkisinin dünya düzeninin geleceğinde nekadar önemli bir yeri olduğunun üstüne basmıştım. 9 Kasımdaki yazımda da, “ABD yönetiminde demokrasi yoktur, lafta kalır, halkaları aldatan bir örtüden ibarettir. Demokrasinin komünizmin karşıtı olduğu da artık laftan ibarettir. Zâten Komünizm, ileri ülkelerde bitmiştir. Yerini, sosyalizm ve devletçilik karışımı otokratik yönetimler almıştır. ( .... ) Hangi ideoloji ile olursa olsun, halkaların özgürlük ve âdil varlık dağıtımı olunca, mutlu oldukları artık açığa çıkmıştır. Komünizmden gelen ülkelerin insancık ve âdil ticaret kurallarını uygulayarak büyük ilerlemeler kazandığı görülüyor.” Diyerek ABD vaatlerinin ne kadar içi boş olduğunu ayrıntılı olarak dile getirmiştim. Ne mutlu ki olaylar arzu ve tahmin ettiğimden çok daha hızlı gelişti. Bir yıllık Ukrayna savaşı artık savaşların, güç ve alışılmış silahlarla olmayacağını, teknoloji ve maddi çıkarların ülkeler arasındaki masa başı anlaşmaları ile olacağını öğretti. Yapay zekâ, teknoloji ve dronlar devrine girdiğimiz belli oldu.   Ülkelerin silah gücü ile değil, kaynaklarının ve onları kullanabilme yeteneğinin varlığıyla, taraf tutma zorunluluğuna maruz kalmadan, anlaşma yolunda olması gerektiğini ve yapılabildiğini gösterdi. ABD 40 trilyon borç ile ekonomisi en batık ülke. BRİCS ülkelerinin kendi paralarıyla petrol alışverişine ve ticarete başlamaları, ABD’nin buna engel olamaması, gücünü yetirdiğini gösterdi ve ekonomisini süratli bir çöküşe sürüklemeye başladı. Artık tek kutup devri bitti. Ne Rusya, ne Çin, ne de USA tek kutup olarak hegemonya güdebilir Zorbanın silah gücü korkusuyla ona boyun eğen ülkeler artık kaynaklarının değeriyle uluslararası ilişkilere imkân bulacaklar. Bu tür her bir ilişki ABD’nin gücünü ve etkisini azaltacak. ABD içerisinde bunun etkisi pahalılık ve istikrarsızlık olacak, Dolar gücünü kaybedecek ve eski mutlu yaşam var olmayacak. ABD’nin gerçek yüzünü artık birkaç geri zekâlıdan başka herkes öğrendi. Yeni ABD’nin eski zorbalıklarını yapmak ne imkânı ne de destekleyicileri olacak. Yenidünya düzeninin sahipleri Siyonist sermaye ve İsrail dışında aklı başında hiçbir toplum ya da topluluk eski düzen altında kandırılarak elde edeceklerini, ümit ettikleri avantaları bulamayacak. Evvelce yazdığım gibi, Avrupa ülkeleri, Rusya ve Kafkas ülkeleriyle bağlanma mecburiyeti olmadan ticari ilişkilerde olabilecekler, olmak onlara yarayacak. Avrupa ancak Rusya ile beraber yaşamayı kabul ederse, Çin’in ABD’varî olması halinde emniyette olur. Rusya da ancak Avrupa, Türkiye, İran, Kafkas ülkeleri, Afganistan ve Pakistan ile karşılıklı maddi çıkarlara dayanan devamlı sulhçu ilişkiler içinde olursa Çin’e karşı emniyette olur. Ortadoğu ülkeleri ve Türkiye, ABD’nin kandırıcı, yıkıcı BOP’nin uygulamalarından, derhal çıkmalıdır. Rusya, İran ve AB’nin, Türkiye üzerinden ABD ile komşu olmayı istemeyeceği de doğaldır. Türkiye’de ABD’nin karakol devleti olamamalıdır. ABD’nin de eski zorbalık gücü artık olmayacak. BOP ile Türkiye’nin parçalanması ve Büyük Kürdistan’ın ve sonradan onu içeren Büyük İsrail’in kurulması Ortadoğu’nun dengesinin kabul edilmeyecek bozuklukta kalması olur. Bu nedenle Rusya ve AB’nin BOP’ne karşı tavır alması beklenir. Rusya’nın da, sulhçu yaklaşımıyla Ortadoğu’da arabulucu rolünde olması beklenir. ABD de yakında içine düşeceği durum nedeniyle, İsrail’in geleceği için, etnik ve mezhep farklarıyla dolu yeni bir Kürt devletiyle uğraşmaktansa, yıllardır beraber olduğu güçlü ve sulhçu Türkiye ile ilişkilere devam etmek için BOP’inden vazgeçmesi beklenir. Evvelki yazılarımda Kürt kardeşlerimize, onları yarı yolda bırakmanın ABD’nin “B” planı olacağını söylemiş, Yunus Emre’nin, “Gelin kardeş olalım / bu işi kolay kılalım / Sevelim, sevilelim / Bu dünya kimseye kalmaz.” Sözünü hatırlatmıştım. Yâni, kartlar birden değişti, herkes uyansın artık!
Ekleme Tarihi: 17 Aralık 2025 -Çarşamba
Turgut Karabekir

80 Yıllık ABD hâkimiyeti bitiyor!

Trump, Venezüella ya karşı zorbalık kartını kullandığı blöfte, karşısında Putin’i buldu ve kaybetti. NATO ülkelerine, “Artık kendiniz sahip çıkınız” dedi ve AB’yi kaybetti. NATO’ya da gerek kalmadı.

Trump’ın yaptığı tutarsız ve dengesiz zorbalıklar ve vefasızlıklar Avrupa ülkelerini uyandırdı. Hiç renk vermeden kısa zamanda 2 trilyon Dolar ayırdılar, ABD boyunduruğuna son vereceklerini belli ettiler.

18 Nisanda çıkan yazımda, “ABD’nin 340 milyon nüfusuna karşı,450 milyon nüfusuna rağmen AB’nin başı öne eğik. Büyük İsrail’in kurulup yukarıdaki kaynaklara hâkim olduğunda, ABD/İsrail ikilisinin keyfî hareketlerinin ve bencilliğinin bugünkünden daha da kötü olacağını düşünmüyor.” Demiş, AB’yi ABD yörüngesinden çıkmaya çağırmıştım.

Ve “Ortadoğu, Rusya ve Avrupa kıskaca alınınca, Çin hariç, hiçbir ülke bağımsız olmayacak, bütün dünya ekonomisinin kontrolü Uluslar Üstü Sermayenin elinde olacak. Tek elden idare edilmek istenen Yenidünya Düzeninin anahtarı, BOP’nin bitiminde yatıyor. Avrupa ülkelerinin din ve ırk ayrılıkları saçmalığını bırakarak, insanlık üzerine kurulan yeni bir “Rönesans’a” öncülük etmesi gerekiyor.

Avrupa ancak şimdiden kendi meşrutiyetini elde etmeyi başarırsa, hem kendini hem de bütün dünya ülkelerini kurtarabilir. AB şimdi dayatırsa ABD başka bir yola başvurması Avrupa ülkeleri güçlenip, Rusya, Hindistan ve Çin ile yürütülebilir çıkarlarla ahenkli bir ilişkiyi kurabilir. İkili zorbalıklarını serbestçe uygulamak durumunda olamaz. Biz de bölünmekten kurtulabiliriz. Sade lafta kalan NATO ve BM yapısının da gözden geçirilmesi, daha gerçekçi ve özerk bir birliğin oluşturulması gerekir” demiştim.

14 Temmuz yazımda da, “ABD istilacı planlarını durdurulmak zorundadır.

https://www.ozgurifade.com.tr/yazar/turgut-karabekir/abdnin- b-plani-ne-olacak-1602-kose-yazisi, diyerek AB / ABD ilişkisinin dünya düzeninin geleceğinde nekadar önemli bir yeri olduğunun üstüne basmıştım.

9 Kasımdaki yazımda da, “ABD yönetiminde demokrasi yoktur, lafta kalır, halkaları aldatan bir örtüden ibarettir. Demokrasinin komünizmin karşıtı olduğu da artık laftan ibarettir. Zâten Komünizm, ileri ülkelerde bitmiştir. Yerini, sosyalizm ve devletçilik karışımı otokratik yönetimler almıştır. ( .... ) Hangi ideoloji ile olursa olsun, halkaların özgürlük ve âdil varlık dağıtımı olunca, mutlu oldukları artık açığa çıkmıştır. Komünizmden gelen ülkelerin insancık ve âdil ticaret kurallarını uygulayarak büyük ilerlemeler kazandığı görülüyor.” Diyerek ABD vaatlerinin ne kadar içi boş olduğunu ayrıntılı olarak dile getirmiştim.

Ne mutlu ki olaylar arzu ve tahmin ettiğimden çok daha hızlı gelişti. Bir yıllık Ukrayna savaşı artık savaşların, güç ve alışılmış silahlarla olmayacağını, teknoloji ve maddi çıkarların ülkeler arasındaki masa başı anlaşmaları ile olacağını öğretti. Yapay zekâ, teknoloji ve dronlar devrine girdiğimiz belli oldu.

 

Ülkelerin silah gücü ile değil, kaynaklarının ve onları kullanabilme yeteneğinin varlığıyla, taraf tutma zorunluluğuna maruz kalmadan, anlaşma yolunda olması gerektiğini ve yapılabildiğini gösterdi.

ABD 40 trilyon borç ile ekonomisi en batık ülke. BRİCS ülkelerinin kendi paralarıyla petrol alışverişine ve ticarete başlamaları, ABD’nin buna engel olamaması, gücünü yetirdiğini gösterdi ve ekonomisini süratli bir çöküşe sürüklemeye başladı.

Artık tek kutup devri bitti. Ne Rusya, ne Çin, ne de USA tek kutup olarak hegemonya güdebilir

Zorbanın silah gücü korkusuyla ona boyun eğen ülkeler artık kaynaklarının değeriyle uluslararası ilişkilere imkân bulacaklar. Bu tür her bir ilişki ABD’nin gücünü ve etkisini azaltacak. ABD içerisinde bunun etkisi pahalılık ve istikrarsızlık olacak, Dolar gücünü kaybedecek ve eski mutlu yaşam var olmayacak.

ABD’nin gerçek yüzünü artık birkaç geri zekâlıdan başka herkes öğrendi. Yeni ABD’nin eski zorbalıklarını yapmak ne imkânı ne de destekleyicileri olacak.

Yenidünya düzeninin sahipleri Siyonist sermaye ve İsrail dışında aklı başında hiçbir toplum ya da topluluk eski düzen altında kandırılarak elde edeceklerini, ümit ettikleri avantaları bulamayacak.

Evvelce yazdığım gibi, Avrupa ülkeleri, Rusya ve Kafkas ülkeleriyle bağlanma mecburiyeti olmadan ticari ilişkilerde olabilecekler, olmak onlara yarayacak.

Avrupa ancak Rusya ile beraber yaşamayı kabul ederse, Çin’in ABD’varî olması halinde emniyette olur.

Rusya da ancak Avrupa, Türkiye, İran, Kafkas ülkeleri, Afganistan ve Pakistan ile karşılıklı maddi çıkarlara dayanan devamlı sulhçu ilişkiler içinde olursa Çin’e karşı emniyette olur.

Ortadoğu ülkeleri ve Türkiye, ABD’nin kandırıcı, yıkıcı BOP’nin uygulamalarından, derhal çıkmalıdır.

Rusya, İran ve AB’nin, Türkiye üzerinden ABD ile komşu olmayı istemeyeceği de doğaldır.

Türkiye’de ABD’nin karakol devleti olamamalıdır. ABD’nin de eski zorbalık gücü artık olmayacak.

BOP ile Türkiye’nin parçalanması ve Büyük Kürdistan’ın ve sonradan onu içeren Büyük İsrail’in kurulması Ortadoğu’nun dengesinin kabul edilmeyecek bozuklukta kalması olur. Bu nedenle Rusya ve AB’nin BOP’ne karşı tavır alması beklenir.

Rusya’nın da, sulhçu yaklaşımıyla Ortadoğu’da arabulucu rolünde olması beklenir.

ABD de yakında içine düşeceği durum nedeniyle, İsrail’in geleceği için, etnik ve mezhep farklarıyla dolu yeni bir Kürt devletiyle uğraşmaktansa, yıllardır beraber olduğu güçlü ve sulhçu Türkiye ile ilişkilere devam etmek için BOP’inden vazgeçmesi beklenir.

Evvelki yazılarımda Kürt kardeşlerimize, onları yarı yolda bırakmanın ABD’nin “B” planı olacağını söylemiş, Yunus Emre’nin,

“Gelin kardeş olalım / bu işi kolay kılalım / Sevelim, sevilelim / Bu dünya kimseye kalmaz.” Sözünü hatırlatmıştım.

Yâni, kartlar birden değişti, herkes uyansın artık!

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

16
Eylül
23
Ağustos
26
Temmuz
10
Mayıs
18
Kasım
02
Ekim
08
Kasım
02
Kasım