Turgut Karabekir
Köşe Yazarı
Turgut Karabekir
 

Atatürk yaşasaydı, ne olurdu?

Benim yıllarımı yaşamış olsaydı, 98 yaşına erişirdi. İnönü C.B olmazdı, ABD’ye de bağımlı olmazdık. Köy Enstitüleri yurdun her tarafını sarardı ve çiftçimiz gerçekten bu ülkenin efendisi olurdu. Yalnız kendimizi beslemekle kalmaz, dünyanın en ileri tarım ihracatçısı, Ortadoğu ve Avrupa’nın tahıl ambarı olurduk. Tütünümüz, fındığımız, çayımız, yerli tohum bakliyatımız ve özel buğdayımızın devamıyla, dünyanın en iyisini üretmeye devam ederdik. Dünyanın ¾ rezervi bizde olan Bor madenimizin işlenmesi yetkisini başkalarına vermemiş olurduk. Lokomotif, uçak ve otomobil fabrikalarımız ilerlemiş ve ciddi ihracat yapacak teknolojik güce gelmiş olurdu. Savunma sanayimiz her kolda kendimize yeter olmakla kalmaz, bütün ihtiyaçlarımızı kendimiz üretiyor ve ihraç ediyor olurduk. Avrasya’nın en güçlü ve yenilmez bilinen ordusuna sahip olurduk. Bölgemizin kontrolü bizde olunca, bölgemiz sulh içinde olurdu. Hiçbir deremiz, sulak alanımız, göllerimiz kurumamış, nehirlerimiz pislenmemiş ve verileri azalmamış olurdu. Kuraklık nedir bilmezdik. Ormanlarımız yanmaz, denizlerimiz pislenmez, balıklarımız yok olmazdı. Mavi vatan elden gitmez, petrolümüz ve doğal gazımız çıkarılıyor ve Avrupa’ya ihraç ediliyor olurdu. Herkes kaldırırken biz nükleer santral yapmaz, GES ve RES kurarak yenilebilir enerjimizi kullanırdık. Linyit ve Kömür santralleriyle hava kirletmez, HES’lerle derelerimizi yok etmezdik. Paramız değerli olur, kazandığımız döviz ile varlıklı bir toplum olurduk. Teröristler olmazdı. 100 bine yakın vatandaşımız Batı’nın intikam planlarına kurban gitmemiş olurdu. ABD ortalığı boş bulmamış ve Siyonist İsrail şımarmamış, Irak ve Suriye parçalanmamış olurdu. Büyük bir olasılıkla 2. DS bambaşka bir yön almış olurdu. Yobazlık artmamış, Müslüman dini siyasete alet edilmemiş, eski değerlerimiz yok olmamış olurdu. Anadolu köylüsü şehirlere gelmeye mecbur kalmamış, köylerimiz gelişmiş, üretimimiz artmış, birleşik bir toplum olurduk. Irk ve mezhep ayrılıkları yaratılamazdı ve kutuplaşmamış bir toplum olurduk. Ülkede sulh, cihanda sulh sözünün gerçeklerle ispatlanmış olması, büyük bir olasılıkla, Avrupa toplumlarının 400 yıl esaret altında, harplerle yıpranmış olmasına neden olan Osmanlı hanedanın, bugünkü Türk toplumu ile benzerliği olmadığı anlaşılmış olurdu. BATI bizi yok etmek hevesinden vazgeçmiş olurdu. Rusya, İran, Hindistan ve Hazar bölgesi ülkeleriyle sulhçu ilişkiler kurulur, sulhçu bir bölgen yaratılırdı. AB’nin gölgesi olmaktan kurtulamadığı ABD, dünyanın başına bela olmuş bir zorba, benci bir terörist ve kanlı bir sözde demokrasi koruyucusu olamazdı. Neden bunlar olmadı? Çünkü biz adam olamadık. İnönü’nün hatası çöküşümüzün ilk kıvılcımıydı. O kıvılcım bugün yanan ormanlarımız gibi bütün yurdu yaktı bitirdi. Halk, sefalet ve mutsuzluğa sürüklendi! O önemsiz olarak bakılan hata, koskoca bir ağacı kemirerek öldüren ufacık bir ağaç kurdu gibi ülkemizi yedi bitirdi. Biz kördük, vefasızdık, daha doğrusu aptaldık! Ama başkaları hiç de değildi. Loyd George: Onun gibi dâhiler dünyaya yüz yılda bir gelir. O da maalesef Türkiye’ye rastladı” Fidel Castro: “Ben de devrim gerçekleştirdim. Ama Atatürk’ün yaptıklarını yapamazdım. Türkler sağdan sola doğru yazarken harf devrimi ile tam tersi yönde yazmaya başladı. Kıyafet devrimi ve Medeni Kanun’la kadınlara getirilen statü çok önemliydi. Ona ve devrimlerine hayranım. Kendimize başka bir önder aramayın. Atatürk gibi bir önderiniz var! Ona sıkıca sarılmak, onun yaşamınıza kattığı değerlere sâhip çıkmak ve korumak, sizin sorunlarınızı çözecektir!” İliç Lenin: “Dehanızın büyük eseri, bu taassup içinde laik bir Türkiye yaratmak olmuştur”. Mihail Gorbaçov:“Biz kuramı dogmalaştırdık. Özgür düşünceyi boğduk, bireyciliği sildik. Atatürk, bireylerin özgür düşünmesini ve topluma katkı sağlayan kişiliğini savunmuştur. Atatürk’ün ilkeleri yeni dönem Rusya için uygulanan ilkelerdir. Atatürk gibileri kendi dönemlerinin sınırlarını aşanlardır. Atatürk düşüncesi asla yaşlanmadı. O sadece geçmiş değil, aynı zamanda gelecektir.” Edzard Reuter, Alman Sosyalist hukukçu: “Atatürk sayesinde Türkiye, kadın hakları konusunda Avrupa ülkelerinin çok ileri kazanımlarına neden olmuştur. Okullarda kız / erkek öğrenim beraberliği, kadın / erkek eşitliği, bağımsızlık savaşı çok büyük reformlardır. İslam ile demokrasiyi bir arada yaşatabilen tel liderdi.” Mao: “Ben Cin’in Atatürk’üyüm. 1948 yılından bugüne dek, Çin Halk Cumhuriyetindeki okulların 8. Ve 9. Sınıflarında Yakın çağ tarih derslerinde Atatürk ve Cumhuriyet devrimleri okutuluyor.... “ Wang Pun Son: “Çinliler Türkiye’den çok büyük dersler almışlardır. Bizce Atatürk’ün çizdiği çağdaş insanlık siyaseti bütün dünya uluslarını bir ibret örneğidir. Çin ulusu bu Büyük Önderin çizdiği nurlu yoldan yürümeye azmetmiştir.” Prof. Dr. Feroz Ahmad: “Atatürk, Türkiye’de İslam’ı ezmedi. Ama İslam’ın siyaset aracı olarak kullanılmasına da izin vermemiştir. Atatürk İslam ile demokrasiyi bağdaştıran tek liderdir.” E Venizelos: Atatürk’ün hatırasını anmak için yapılan bu tören, dünyanın her tarafından hür insanlara ilham kaynağı olmuş bir zata çok yerinde bir saygıdır” Atatürk: “Özgürlük ve bağımsızlık karakterimdir.” Bize bunu ve daha çok şey söyledi! Bizi, memleket ve halkı için değil, sade kendi istila arzuları tatmin için ölümlere atan, istilacı Osmanlı ailesinden kurtardı! Dünyadaki her milletin takdir ettiği durumu bize sağladı. Ama biz onu dinlemedik. Eğer yolumuzu değiştirmezsek, gelecek nesiller bizi lanetle anacak!
Ekleme Tarihi: 27 Eylül 2025 -Cumartesi
Turgut Karabekir

Atatürk yaşasaydı, ne olurdu?

Benim yıllarımı yaşamış olsaydı, 98 yaşına erişirdi. İnönü C.B olmazdı, ABD’ye de bağımlı olmazdık.

Köy Enstitüleri yurdun her tarafını sarardı ve çiftçimiz gerçekten bu ülkenin efendisi olurdu. Yalnız kendimizi beslemekle kalmaz, dünyanın en ileri tarım ihracatçısı, Ortadoğu ve Avrupa’nın tahıl ambarı olurduk.

Tütünümüz, fındığımız, çayımız, yerli tohum bakliyatımız ve özel buğdayımızın devamıyla, dünyanın en iyisini üretmeye devam ederdik.

Dünyanın ¾ rezervi bizde olan Bor madenimizin işlenmesi yetkisini başkalarına vermemiş olurduk.

Lokomotif, uçak ve otomobil fabrikalarımız ilerlemiş ve ciddi ihracat yapacak teknolojik güce gelmiş olurdu.

Savunma sanayimiz her kolda kendimize yeter olmakla kalmaz, bütün ihtiyaçlarımızı kendimiz üretiyor ve ihraç ediyor olurduk. Avrasya’nın en güçlü ve yenilmez bilinen ordusuna sahip olurduk. Bölgemizin kontrolü bizde olunca, bölgemiz sulh içinde olurdu.

Hiçbir deremiz, sulak alanımız, göllerimiz kurumamış, nehirlerimiz pislenmemiş ve verileri azalmamış olurdu. Kuraklık nedir bilmezdik.

Ormanlarımız yanmaz, denizlerimiz pislenmez, balıklarımız yok olmazdı.

Mavi vatan elden gitmez, petrolümüz ve doğal gazımız çıkarılıyor ve Avrupa’ya ihraç ediliyor olurdu.

Herkes kaldırırken biz nükleer santral yapmaz, GES ve RES kurarak yenilebilir enerjimizi kullanırdık.

Linyit ve Kömür santralleriyle hava kirletmez, HES’lerle derelerimizi yok etmezdik. Paramız değerli olur, kazandığımız döviz ile varlıklı bir toplum olurduk.

Teröristler olmazdı. 100 bine yakın vatandaşımız Batı’nın intikam planlarına kurban gitmemiş olurdu.

ABD ortalığı boş bulmamış ve Siyonist İsrail şımarmamış, Irak ve Suriye parçalanmamış olurdu.

Büyük bir olasılıkla 2. DS bambaşka bir yön almış olurdu. Yobazlık artmamış, Müslüman dini siyasete alet edilmemiş, eski değerlerimiz yok olmamış olurdu.

Anadolu köylüsü şehirlere gelmeye mecbur kalmamış, köylerimiz gelişmiş, üretimimiz artmış, birleşik bir toplum olurduk. Irk ve mezhep ayrılıkları yaratılamazdı ve kutuplaşmamış bir toplum olurduk.

Ülkede sulh, cihanda sulh sözünün gerçeklerle ispatlanmış olması, büyük bir olasılıkla, Avrupa toplumlarının 400 yıl esaret altında, harplerle yıpranmış olmasına neden olan Osmanlı hanedanın, bugünkü Türk toplumu ile benzerliği olmadığı anlaşılmış olurdu. BATI bizi yok etmek hevesinden vazgeçmiş olurdu.

Rusya, İran, Hindistan ve Hazar bölgesi ülkeleriyle sulhçu ilişkiler kurulur, sulhçu bir bölgen yaratılırdı.

AB’nin gölgesi olmaktan kurtulamadığı ABD, dünyanın başına bela olmuş bir zorba, benci bir terörist ve kanlı bir sözde demokrasi koruyucusu olamazdı.

Neden bunlar olmadı? Çünkü biz adam olamadık. İnönü’nün hatası çöküşümüzün ilk kıvılcımıydı. O kıvılcım bugün yanan ormanlarımız gibi bütün yurdu yaktı bitirdi. Halk, sefalet ve mutsuzluğa sürüklendi! O önemsiz olarak bakılan hata, koskoca bir ağacı kemirerek öldüren ufacık bir ağaç kurdu gibi ülkemizi yedi bitirdi. Biz kördük, vefasızdık, daha doğrusu aptaldık! Ama başkaları hiç de değildi.

Loyd George: Onun gibi dâhiler dünyaya yüz yılda bir gelir. O da maalesef Türkiye’ye rastladı”

Fidel Castro: “Ben de devrim gerçekleştirdim. Ama Atatürk’ün yaptıklarını yapamazdım. Türkler sağdan sola doğru yazarken harf devrimi ile tam tersi yönde yazmaya başladı. Kıyafet devrimi ve Medeni Kanun’la kadınlara getirilen statü çok önemliydi. Ona ve devrimlerine hayranım. Kendimize başka bir önder aramayın. Atatürk gibi bir önderiniz var! Ona sıkıca sarılmak, onun yaşamınıza kattığı değerlere sâhip çıkmak ve korumak, sizin sorunlarınızı çözecektir!”

İliç Lenin: “Dehanızın büyük eseri, bu taassup içinde laik bir Türkiye yaratmak olmuştur”.

Mihail Gorbaçov:“Biz kuramı dogmalaştırdık. Özgür düşünceyi boğduk, bireyciliği sildik. Atatürk, bireylerin özgür düşünmesini ve topluma katkı sağlayan kişiliğini savunmuştur. Atatürk’ün ilkeleri yeni dönem Rusya için uygulanan ilkelerdir. Atatürk gibileri kendi dönemlerinin sınırlarını aşanlardır. Atatürk düşüncesi asla yaşlanmadı. O sadece geçmiş değil, aynı zamanda gelecektir.”

Edzard Reuter, Alman Sosyalist hukukçu: “Atatürk sayesinde Türkiye, kadın hakları konusunda Avrupa ülkelerinin çok ileri kazanımlarına neden olmuştur. Okullarda kız / erkek öğrenim beraberliği, kadın / erkek eşitliği, bağımsızlık savaşı çok büyük reformlardır. İslam ile demokrasiyi bir arada yaşatabilen tel liderdi.”

Mao: “Ben Cin’in Atatürk’üyüm. 1948 yılından bugüne dek, Çin Halk Cumhuriyetindeki okulların 8. Ve 9. Sınıflarında Yakın çağ tarih derslerinde Atatürk ve Cumhuriyet devrimleri okutuluyor.... “

Wang Pun Son: “Çinliler Türkiye’den çok büyük dersler almışlardır. Bizce Atatürk’ün çizdiği çağdaş insanlık siyaseti bütün dünya uluslarını bir ibret örneğidir. Çin ulusu bu Büyük Önderin çizdiği nurlu yoldan yürümeye azmetmiştir.”

Prof. Dr. Feroz Ahmad: “Atatürk, Türkiye’de İslam’ı ezmedi. Ama İslam’ın siyaset aracı olarak kullanılmasına da izin vermemiştir. Atatürk İslam ile demokrasiyi bağdaştıran tek liderdir.”

E Venizelos: Atatürk’ün hatırasını anmak için yapılan bu tören, dünyanın her tarafından hür insanlara ilham kaynağı olmuş bir zata çok yerinde bir saygıdır”

Atatürk: “Özgürlük ve bağımsızlık karakterimdir.”

Bize bunu ve daha çok şey söyledi! Bizi, memleket ve halkı için değil, sade kendi istila arzuları tatmin için ölümlere atan, istilacı Osmanlı ailesinden kurtardı! Dünyadaki her milletin takdir ettiği durumu bize sağladı. Ama biz onu dinlemedik.

Eğer yolumuzu değiştirmezsek, gelecek nesiller bizi lanetle anacak!

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

16
Eylül
23
Ağustos
26
Temmuz
10
Mayıs
18
Kasım
02
Ekim
08
Kasım
02
Kasım