Turgut Karabekir
Köşe Yazarı
Turgut Karabekir
 

Düşmanını tanı!

Anadolu halkı 12 bin yılın halklarının sentezidir ve son yüz yılda da kardeşçe beraber yaşamayı başarmış bir toplumdur. Aralarında ayrılık yaratmak, aileleri parçalamaktan farksızdır. Kasten yapılan düşmanlıktır. Kürt kökenli kardeşlerimizin ufak bir kısmını, tutmayacağı boş vaatlerle, kandıran ve kullanan, ABD ve gölgesi AB, düşmandan farksız hareket ediyor. Hiçbir zaman ne olduğu söylenmeyen, yuvarlak laflarla ve demokrasi palavrası ile örtülen, ne olduğu belirlenmemiş süreç, çözüm, açılımı, boş lafların tutarlığı da yok. Saklı gerçek ise bizi parçalamak. Kürt kökenli vatandaşlarımız da diğerleri gibi, her zaman, hür ve eşit olarak yaşadı, yeteneklerine göre ilerledi, Cumhurbaşkanlığına kadar yükseldiler. Yüzyıllardır süren ağalar baskısından kendilerini kurtaranların çoğu en büyük illerimizde, en iyi semtlerde yaşıyorlar. Onlar, süren olayların içinde hiçbir zaman olmadılar, olmaları için zâten bir neden yoktu. Ama şimdi ayrılımın içinde olmamaları için çok neden var. ABD zorbasının, ne kadar vicdansız, yalancı, acımasız ve bencil olduğunu yüzyıllardır gösterirken, onu tanımayanlar, Ortadoğu’da yapılan katliamlarını izleyerek ne mal olduklarını anlasınlar ve ders alsınlar. ABD Yugoslavya’yı etnik ve din ayrılıklarını kullanarak savaştırttı, yüzbinler öldü, sonunda dörde böldü. Rusya’nın etkisini yok etti, kendi kontrolüne aldı. Bunların olmasına yardım edenler, işe yararlıkları sona erince, hemen silkelendi. Olan, ölenlere oldu. Osmanlılar parçalanınca ABD, Arap yarımadasında kabilelerden kukla devletler kurdu ve kendi hâkimiyeti altına aldı, çünkü petrol vardı ve onları 150 yıldır sömürüyor. Özerklikleri için baş kaldıranı eziyor: Saddam Hüseyin’i destekleyerek İran ile 10 yıl savaşa sürdüler. ABD Saddam’ı, İsrail İran’ı destekledi, ikisi de zayıfladı. Sonra teşvik edilen Saddam Kuveyt’e saldırdı, Saddam’ı cezalandırmak bahanesiyle ABD Irak’a saldırdı, Irak üçe böldü, Saddam’ı astı. Suriye’de Esad halka zulmediyor, demokrasi götüreceğiz dediler, eşkıyaları destekleyip kullanarak savaş açtılar, binlerce suçsuz insan öldü, milyonlarcası ülkeyi ter etti, Esad kaçtı, Suriye dörde bölündü, ABD petrolün kontrolünü aldı. Demokrasi yerine teröristler yönetimleri kuruldu. Suriye İsrail istilasına hazırlandı. PKK terörist kabul edilmişti, PKK’ye yeni isim verdiler YPG dediler, binlerce tır dolusu en son teknoloji malzemeyle silahlandırdılar, emirlerinde ordu yarattılar. PKK, siyasi uzantısı DEM üzerinden, 40 bin vatandaşımızın ve Kürt kökenli kardeşlerimizin de katili Öcalan’ı hapisten çıkarma süreci başlattırdılar. Bizi çatışmaya sürükleyecek parçalama süresini yaşıyoruz. ABD, yarattığı örgütler ve DEM’i kışkırtarak, kandırarak, onları kendi çıkarları için bize kaşı karanlık yola sürerek, düşmanca hareket ediyor. ABD yönetimi tamamen Siyonist Yahudi lobisinin etkisinde. ABD yönetimi, Yeni Dünya Düzeni diye adlandırılan, Uluslar üstü Siyonist sermayenin uşağı. Ve bu nedenle İsrail’in çıkarları için, büyük İsrail’in kurularak, o sermayeyi yönetenlerin daha da geniş kontrolü ele geçirmeleri için, her türlü insanlık dışı katliamı yapıyor ve yapanları destekliyor. ABD Filistin’deki olayları tezgâhlayıp, maddi destek vererek, dünyanın da başına bela olacağını gösterdi: Sıra Kürtler üzerinden çalışarak bizi parçalamaya geldi. Bu tezgâh içindeki DEM yöneticileri, çok büyük bir yanlış yaptıklarını ve risk aldıklarını idrak edemiyorlar. Koparılamayacak aile bağlarıyla yaşayan 86 milyon vatandaş, her engele rağmen istenen ayrılıma sesiz kalmaz, razı da olmaz. Sayıları binleri geçmeyen DEM ve yandaşları ABD’nin karanlık hesaplarına uyarak hareket ediyorlar, ama hareket akamete uğradığında ne yapacaklar? İçimizde huzurla yaşayan milyonlarca Kürt nasıl bir ikilemde kalacak? Ne yüzle diğerlerinin içinde dolaşacak, soframızda yemek yiyecek, çocuklarımızla okula gidecek. Vatandaşlık haklarını kullanıp yıllardır problemsiz yaşadığını nasıl inkâr edecekler? Benim tanıdığım Kürt merttir, etmez, o nankörlüğü yapmaz. DEM’e karşı olur. Onların çoğu ABD tuzağını zâten bildikleri için kendi bindikleri dalı kesmezler. Kandırılmış ufak bir gurubun çıkarları için hayatlarını, rahatlarını heba etmezler. DEM kaybetmeye mahkûmdur. DEM yöneticileri vakit varken ve işler daha fazla çığırından çıkmadan, sakin bir akıl ile düşünmeli ve ABD uşaklığından vazgeçerek, sonu hüsran olan bu sevdadan geri dönmeli. Aksi hâlde kardeşlik te biter. Dönüşü kolaylaştırmak için Dervişoğlu yalnız bırakılmamalı ve bütün muhalefet partileri, saklanan gerçekleri, hiçbir şey gizlemeden açıklamalı: Öcalan’ın serbest bırakılmayacağını, Anayasanın ilk dört maddesinin ve ona bağlı diğer kuralların değişmeyeceğini, içimizden kopan özerk bir Kürt devleti olmayacağını, onlara açıkça söylemeli ABD’nin şimdi yaptıklarının ABD’den başka kimseye, özellikle kandırarak kullandıklarına hayır gelmeyeceğini öğretmeli. ABD ile en büyük tehlikenin onunla dost olmak olduğunu ve bütün geçmişinin sözde yandaşlarını, işe yararlıkları bittiğinde silkelediğini anlatmalı. Doğru söylensin ve bu karmaşa bitsin. Artık Filistin var olmayacak. Bütün vaatler yalan, gösteriler kandırmaca, konuşmalar ve yalakalık mide bulandırıyor. Yapılanlar insanlık dışı ve iğrenç. Filistin’e yapılan zayıf olan herkesin başına gelebilir. Ancak birleşik olanlar özgür kalır. Diğerleri Yeni Dünya Düzeni denen katliam örgütünde, köleliği seçenler olur. Değerli okurlarım, ABD yönetimi hiç demokratik olmadı. ABD halkı kendisine sağlanmış olan demokrasi algısıyla yaşar. Çok kere ve 21 Haziranda ki yazımda da, yönetimlerinin yanlış hareketlerine, yâni Trump’a karşı ayaklanmaları beklenir demiştim. Nihayet halk uyandı ve 19 Ekimde ülkenin her tarafında yüzbinler, “Krallık istemiyoruz” diye sokakları doldurdu. Bu olay yürütülmekte olan ABD / Siyonist katliamının duracağının işareti olabilir. DEM’e de uyarı olmalıdır. Geçmişten ders almayan, geleceğini belirleyemez!
Ekleme Tarihi: 21 Ekim 2025 -Salı
Turgut Karabekir

Düşmanını tanı!

Anadolu halkı 12 bin yılın halklarının sentezidir ve son yüz yılda da kardeşçe beraber yaşamayı başarmış bir toplumdur. Aralarında ayrılık yaratmak, aileleri parçalamaktan farksızdır. Kasten yapılan düşmanlıktır.

Kürt kökenli kardeşlerimizin ufak bir kısmını, tutmayacağı boş vaatlerle, kandıran ve kullanan, ABD ve gölgesi AB, düşmandan farksız hareket ediyor.

Hiçbir zaman ne olduğu söylenmeyen, yuvarlak laflarla ve demokrasi palavrası ile örtülen, ne olduğu belirlenmemiş süreç, çözüm, açılımı, boş lafların tutarlığı da yok. Saklı gerçek ise bizi parçalamak.

Kürt kökenli vatandaşlarımız da diğerleri gibi, her zaman, hür ve eşit olarak yaşadı, yeteneklerine göre ilerledi, Cumhurbaşkanlığına kadar yükseldiler.

Yüzyıllardır süren ağalar baskısından kendilerini kurtaranların çoğu en büyük illerimizde, en iyi semtlerde yaşıyorlar. Onlar, süren olayların içinde hiçbir zaman olmadılar, olmaları için zâten bir neden yoktu. Ama şimdi ayrılımın içinde olmamaları için çok neden var.

ABD zorbasının, ne kadar vicdansız, yalancı, acımasız ve bencil olduğunu yüzyıllardır gösterirken, onu tanımayanlar, Ortadoğu’da yapılan katliamlarını izleyerek ne mal olduklarını anlasınlar ve ders alsınlar.

ABD Yugoslavya’yı etnik ve din ayrılıklarını kullanarak savaştırttı, yüzbinler öldü, sonunda dörde böldü. Rusya’nın etkisini yok etti, kendi kontrolüne aldı.

Bunların olmasına yardım edenler, işe yararlıkları sona erince, hemen silkelendi. Olan, ölenlere oldu.

Osmanlılar parçalanınca ABD, Arap yarımadasında kabilelerden kukla devletler kurdu ve kendi hâkimiyeti altına aldı, çünkü petrol vardı ve onları 150 yıldır sömürüyor. Özerklikleri için baş kaldıranı eziyor:

Saddam Hüseyin’i destekleyerek İran ile 10 yıl savaşa sürdüler. ABD Saddam’ı, İsrail İran’ı destekledi, ikisi de zayıfladı. Sonra teşvik edilen Saddam Kuveyt’e saldırdı, Saddam’ı cezalandırmak bahanesiyle ABD Irak’a saldırdı, Irak üçe böldü, Saddam’ı astı.

Suriye’de Esad halka zulmediyor, demokrasi götüreceğiz dediler, eşkıyaları destekleyip kullanarak savaş açtılar, binlerce suçsuz insan öldü, milyonlarcası ülkeyi ter etti, Esad kaçtı, Suriye dörde bölündü, ABD petrolün kontrolünü aldı. Demokrasi yerine teröristler yönetimleri kuruldu. Suriye İsrail istilasına hazırlandı.

PKK terörist kabul edilmişti, PKK’ye yeni isim verdiler YPG dediler, binlerce tır dolusu en son teknoloji malzemeyle silahlandırdılar, emirlerinde ordu yarattılar. PKK, siyasi uzantısı DEM üzerinden, 40 bin vatandaşımızın ve Kürt kökenli kardeşlerimizin de katili Öcalan’ı hapisten çıkarma süreci başlattırdılar. Bizi çatışmaya sürükleyecek parçalama süresini yaşıyoruz.

ABD, yarattığı örgütler ve DEM’i kışkırtarak, kandırarak, onları kendi çıkarları için bize kaşı karanlık yola sürerek, düşmanca hareket ediyor.

ABD yönetimi tamamen Siyonist Yahudi lobisinin etkisinde. ABD yönetimi, Yeni Dünya Düzeni diye adlandırılan, Uluslar üstü Siyonist sermayenin uşağı.

Ve bu nedenle İsrail’in çıkarları için, büyük İsrail’in kurularak, o sermayeyi yönetenlerin daha da geniş kontrolü ele geçirmeleri için, her türlü insanlık dışı katliamı yapıyor ve yapanları destekliyor.

ABD Filistin’deki olayları tezgâhlayıp, maddi destek vererek, dünyanın da başına bela olacağını gösterdi:

Sıra Kürtler üzerinden çalışarak bizi parçalamaya geldi. Bu tezgâh içindeki DEM yöneticileri, çok büyük bir yanlış yaptıklarını ve risk aldıklarını idrak edemiyorlar.

Koparılamayacak aile bağlarıyla yaşayan 86 milyon vatandaş, her engele rağmen istenen ayrılıma sesiz kalmaz, razı da olmaz. Sayıları binleri geçmeyen DEM ve yandaşları ABD’nin karanlık hesaplarına uyarak hareket ediyorlar, ama hareket akamete uğradığında ne yapacaklar? İçimizde huzurla yaşayan milyonlarca Kürt nasıl bir ikilemde kalacak?

Ne yüzle diğerlerinin içinde dolaşacak, soframızda yemek yiyecek, çocuklarımızla okula gidecek. Vatandaşlık haklarını kullanıp yıllardır problemsiz yaşadığını nasıl inkâr edecekler? Benim tanıdığım Kürt merttir, etmez, o nankörlüğü yapmaz. DEM’e karşı olur. Onların çoğu ABD tuzağını zâten bildikleri için kendi bindikleri dalı kesmezler. Kandırılmış ufak bir gurubun çıkarları için hayatlarını, rahatlarını heba etmezler. DEM kaybetmeye mahkûmdur.

DEM yöneticileri vakit varken ve işler daha fazla çığırından çıkmadan, sakin bir akıl ile düşünmeli ve ABD uşaklığından vazgeçerek, sonu hüsran olan bu sevdadan geri dönmeli. Aksi hâlde kardeşlik te biter.

Dönüşü kolaylaştırmak için Dervişoğlu yalnız bırakılmamalı ve bütün muhalefet partileri, saklanan gerçekleri, hiçbir şey gizlemeden açıklamalı:

Öcalan’ın serbest bırakılmayacağını, Anayasanın ilk dört maddesinin ve ona bağlı diğer kuralların değişmeyeceğini, içimizden kopan özerk bir Kürt devleti olmayacağını, onlara açıkça söylemeli ABD’nin şimdi yaptıklarının ABD’den başka kimseye, özellikle kandırarak kullandıklarına hayır gelmeyeceğini öğretmeli. ABD ile en büyük tehlikenin onunla dost olmak olduğunu ve bütün geçmişinin sözde yandaşlarını, işe yararlıkları bittiğinde silkelediğini anlatmalı. Doğru söylensin ve bu karmaşa bitsin.

Artık Filistin var olmayacak. Bütün vaatler yalan, gösteriler kandırmaca, konuşmalar ve yalakalık mide bulandırıyor. Yapılanlar insanlık dışı ve iğrenç.

Filistin’e yapılan zayıf olan herkesin başına gelebilir. Ancak birleşik olanlar özgür kalır. Diğerleri Yeni Dünya Düzeni denen katliam örgütünde, köleliği seçenler olur.

Değerli okurlarım, ABD yönetimi hiç demokratik olmadı. ABD halkı kendisine sağlanmış olan demokrasi algısıyla yaşar. Çok kere ve 21 Haziranda ki yazımda da, yönetimlerinin yanlış hareketlerine, yâni Trump’a karşı ayaklanmaları beklenir demiştim.

Nihayet halk uyandı ve 19 Ekimde ülkenin her tarafında yüzbinler, “Krallık istemiyoruz” diye sokakları doldurdu. Bu olay yürütülmekte olan ABD / Siyonist katliamının duracağının işareti olabilir. DEM’e de uyarı olmalıdır.

Geçmişten ders almayan, geleceğini belirleyemez!

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

16
Eylül
23
Ağustos
26
Temmuz
10
Mayıs
18
Kasım
02
Ekim
08
Kasım
02
Kasım